Barut, bu günün yalnızca Dominik Cumhuriyeti'nde diktatörlüğe karşı mücadele eden ve hayatlarını kaybeden Mirabel Kardeşlerin anısını değil, kadınların şiddete ve ayrımcılığa karşı direnişini de simgelediğini söyledi.

"YAŞAM HAKLARI İHLAL EDİLİYOR"

Kadına yönelik şiddetin yalnızca fiziksel olmadığını, ekonomik, psikolojik ve cinsel şiddet gibi farklı boyutlarda sürdüğünü ifade eden Barut, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu verilerini hatırlatarak şöyle konuştu:
“2011 yılında 121 kadın hayattan koparıldı. 2024’ün ilk 10 ayında ise bu sayı 343’e ulaştı. Kadın cinayetleri ve şüpheli ölümler artıyor. Bu, kadınların yaşam haklarının sistematik olarak ihlal edildiğini gösteriyor.”

"AYKIRI POLİTİKALARIN SONUCU"

Barut, İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılması, 6284 sayılı Yasa'ya yönelik saldırılar ve ekonomik krizlerin kadınların güvencesizliğini artırdığını söyledi. Şiddetin cezasızlık politikaları ve "iyi hal" indirimi gibi uygulamalarla teşvik edildiğini belirten Barut, “Kadınların eğitim, çalışma ve toplumsal yaşamdan dışlanması, cinsiyet eşitliğine aykırı politikaların bir sonucudur” dedi.

"KADIN MÜCADELESİ KAZANACAK"

Barut, açıklamasını Mustafa Kemal Atatürk’ün “Bir toplumun bir parçası ilerletilip diğer parçası ihmal edilirse o toplumun bütünü ilerleyemez” sözleriyle noktaladı.
TMMOB’lu kadınlar, mücadele eden kadınların yanında olmaya ve kadınların yaşam haklarını savunmaya devam edeceklerini belirterek, “Kadın mücadelesi kazanacak! Yaşasın kadın dayanışması!” sloganıyla açıklamalarını sonlandırdı.

Kaynak: Bülten