Kredi ve kredi kartı kullanımının hızla arttığı gözlemleniyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre, 19 Ocak 2024 itibarıyla bireysel kredi kartı hacmi, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 155 artışla 1 trilyon 172 milyar liraya yükseldi. Geçen yılın aynı döneminde bu rakam 459 milyar lira seviyesindeydi.
Aynı verilere göre, gelir artışları sonrasında yapılan limit güncellemeleri, kredi kartı kullanım kapasitelerini etkiliyor. Yüksek limitli kartlarda limit kullanım oranının gerilediği, 25 bin TL ve altı limite sahip kredi kartlarındaki limit kullanım oranının ise arttığı görülüyor.
KALAN BORÇ FAİZ İLE BİR SONRAKİ AYA DEVREDİLİR
TUKONFED Bankacılık Komisyonu Başkanı Hüseyin Ölmez, bu artışın ardında asgari ödeme tutarına dikkat çekiyor. Asgari ödeme tutarı, tüketicinin ödeyebileceği en düşük miktarı temsil eder. Ancak asgari ödeme tutarı ödenirse, kalan borç faiz ile bir sonraki aya devredilir. Bu durumda tüketiciler, asgari ödeme tutarını ödemeye devam ettikçe borçları artabilir ve faiz maliyeti yükselebilir.
Hüseyin Ölmez, "Asgari ödeme tuzağı" olarak adlandırdığı bu durumun tüketicilere yüksek faiz maliyeti getirdiğini ve ödenemeyen meblağların bankacılık uygulamalarında donuk kredi olarak biriktiğini ifade ediyor. Tüketicilerin alım gücünün düşmesinin de ödeme güçlüğüne neden olduğuna dikkat çekiyor.
SATIN ALMA GÜCÜ AZALDI KREDİ KARTI KULLANIMI ARTTI
Bankacılık Komisyonu Başkanı, kredi kartı ve kredi kullanımındaki artışın diğer bir nedeninin de tüketicilerin ücretlerinin enflasyon oranında düşmesi olduğunu belirtiyor. Satın alma gücünün azalması nedeniyle tüketicilerin daha fazla kredi kartı kullanmak zorunda kaldığını vurguluyor.
Öte yandan, tüketici kredilerinde bankaların kredi tahsisini zorlaştırmaları, yüksek faiz oranları ve ücret artışları nedeniyle kredi kartı limitlerindeki artışların da kredi kullanımını etkileyen faktörler arasında yer aldığını söylüyor.
BDDK verilerinde dikkat çeken iki önemli husus olduğunu ifade eden Ölmez, birincisinin kanuni takipteki borçların hızla artması ve donuk kredi niteliğindeki borçların takip hesaplarına intikal etmesi, ikincisinin ise yüksek limitli kartlardaki kullanım oranının gerilemesi, düşük limitli kartlardaki kullanım oranının ise artması olduğunu belirtiyor. Bu durumun toplumsal sorunlara yol açabileceği uyarısında bulunuyor ve tüketici finansmanında yeni düzenlemelerin yapılması gerektiğini vurguluyor.