Saadet Partisi Eskişehir İl Teşkilatı tarafından il divan toplantısı düzenlendi. Özdilek Kültür Merkezi’nde gerçekleşen il divan toplantısına Saadet Partisi Genel İdare Kurulu Üyesi ve Eskişehir Sorumlusu Süleyman Tekbaş ile birçok partili katıldı.
İl divan toplantısında konuşan ve sahada vatandaşın sorunlarının dinlenmesi önerisinde bulunan Süleyman Tekbaş, “Milletimizin her bireyine ülkemizin, ümmetin halini ve ahvalini anlatmak için sahada olmalıyız. Toplumun bütün kesimlerine, gençlere, kadınlara, öğrencilere, emeklilere, çiftçilere, işsizlere, işçilere, memurlara, esnafa, sanatkâra partimizi tanıtmalı, çözümlerimizi aktarmalıyız. İlimizdeki, ilçemizdeki sivil toplum kuruluşlarını, sendikaları, dernekleri, vakıfları, gönüllü teşekkülleri bizden haberdar etmeliyiz. Onların tepkilerini, taleplerini, öncelikleri ve önemsediklerini gündemimize almalıyız. Sorunları da çözümleri de bizzat yaşayanlardan dinlemeli ve birlikte siyaset üretmeliyiz. Saadet Partisi olarak hayallerimizi, hedeflerimizi, evetlerimizi ve hayırlarımızı vatandaşlarımıza yansıtacak argümanları geliştirmek durumundayız. Memleketin siyasi, iktisadi ve itibari açıdan ne kadar büyük bir sıkıntıda olduğunu herkese ifade etmeliyiz” diye konuştu.
“ANADOLU UŞAKLARININ GÜCÜ KONUŞULURDU”
Tekbaş konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Bugün iktidarda biz olsaydık. Gazze’de İsrail uçaklarının zulmü değil Anadolu uşaklarının gücü konuşulurdu. Türkiye’de Milli Görüş iktidarı olsaydı, Aksa Tufanı sonrasında canlı yayında vahşet üreten, binleri ve on binleri şehit eden Siyonist terör örgütü İsrail, kılını kıpırdatamazdı. Bakın, bugünkü hükümetin İsrail davasına ihanetine ve İsrail ile ticaretine son vermesini bağlayan biziz. Meclis kürsüsünde Filistin davasını haykırırken şehadete yürüyen Hasan Bitmez kardeşimizin feveranları bir tarafta, İsrail’e zulüm hammaddesi taşıyan gemileri durdurmayan Hükümetin hezeyanları diğer tarafta. Devletin adil devlet, paylaşımın adil paylaşım, vatandaşların insanca yaşam hakkına sahip olması anacak ve ancak bizimle mümkün. Gelin bu mümkün gerçeğe çevirelim. Gelin önümüzdeki dört yıllık süreçte Türkiye’nin Milli Görüş iktidarına hazırlanması için ter dökelim. Saadet Vakti için gerekli çalışmaları yürütelim.”