Leyla Aydemir'in ölümüyle ilgili davada, tüm sanıklara verilen beraat kararının bozulması talep edildi. Anne Şükran Aydemir'in vekili olan avukat Erdoğan Tunç, dosyanın temyiz başvurusunu yaparak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na sundu.
Başsavcılık tarafından hazırlanan tebliğnamede, Leyla Aydemir'in cesedinin bulunduğu tarihten üç gün önce T.K. adlı bir kullanıcının sosyal paylaşım sitesinde "Leyla kızımız dedesinin köyünde dere kenarında ölü olarak bulunmuştur." içeriğini paylaştığı belirtildi.
Tebliğnamede, bu paylaşımın cesedin bulunduğu yer ve muhtemel ölüm tarihiyle uyumlu olduğu belirtilerek, adli soruşturma yapılması gerektiği ve paylaşımı yapan kişinin kimliğinin tespit edilmesi gerektiği vurgulandı. Ayrıca, avukat Erdoğan Tunç'un, Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi'nin bozma kararından sonra 28 Mayıs 2021'de sunulan bir CD'ye atıfta bulunduğu ifade edildi.
Tebliğnamede ayrıca, yerel mahkemenin, "Ağrı İl Emniyet Müdürlüğü'nün 8 Haziran 2021 tarihli ses kaydı çözümleme tutanağında X ve Y olarak belirtilen kişilerin kimlik bilgilerinin belirlenemediği" gerekçesiyle CD içeriklerine ilişkin araştırma yapılmamasına karar verdiği ifade edildi.
Avukat Erdoğan Tunç, AA muhabirine, "Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi tarafımıza tebliğ edildi. Yapmış olduğumuz temyiz itirazlarının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca kabul gördüğü ve bizimle aynı görüşte oldukları anlaşılmaktadır. Bu aşamadan sonra Yargıtay 1. Ceza Dairesinin tebliğname doğrultusunda karar vermesini bekliyoruz. Hukuka ve adalete uygun olan da budur." ifadelerini kullandı.
Minik Leyla'nın ölümüyle ilgili olarak 7 sanık hakkında Ağrı 1. Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılmıştı. Dava sürecinde, 2 Ekim 2020'deki karar duruşmasında tutuklu sanık amca Yusuf Aydemir "kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis ve "cebir ve hile ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan 4 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Diğer sanıklar Y.A, B.D, H.D, M. Aydemir, M.A. Aydemir ve A.A. ise delil yetersizliği nedeniyle beraat etti.
Yerel mahkemenin gerekçeli kararında, amca Yusuf Aydemir'in ağabeyiyle olan husumeti sebebiyle kızını kaçırarak sakladığı ve ölümünden sonra cesedi serin bir alanda beklettiği ve sonrasında cesedi dereye attığı kanısına varıldığı belirtilmişti.