Muhabirimiz Nur Öven, Huzur Mahallesi Şahinler Sokakta Murat Özcan’ın doğduğu evde Özcan’ın Eskişehir hikayesini ve siyasi hayatının hikayesini hem dinledi hem de merak edilenleri sordu.
Murat Özcan kimdir çocukluğunuzdan günümüze biraz anlatır mısınız?
• Murat Özcan 5 Ocak 1973’te bu görmüş olduğunuz evde dünyaya geldi. 1983’e kadar bu mahallede yaşadık. Akarbaşı Mahallesi’nde babam bir ev daha inşa etmişti.. 1983’te Akarbaşı Mahallesine taşındık ve ilkokul 4’e kadar Huzur İlköğretim okulunda okudum. İlkokul 5’i de Milli Zafer İlköğretim Okulunda okuyarak diplomamı oradan aldım. Ortaokul ve liseyi Cumhuriyet Lisesinde okudum. Rahmetli babam esnaftı… Meşhur Taşbaşı şu anda Selami Vardar iş merkezinin olduğu, önünde 152 tane esnafın bulunmuş olduğun o Taşbaşı şu andaki eski Taşbaşı’nın aynı konseptinde tarihi bir çarşı vardı orası yıkıldı. O yıkılan yerde esnaflık yapıyordu rahmetli babam ve dolayısıyla da biz oralar yıkılınca Reşadiye sokağa taşındık. O zamanda rahmetli babam bize bırakmıştı işi aşağı yukarı 29 yılda o sokakta esnaflık yaptım. Tabi bu arada üniversiteyi kazanmıştım. Anadolu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme bölümünü okudum bitirdim. Evlendim 3 tane erkek evlendim 3 tane erkek evladım var. 4 kardeşimle beraberde Eskişehir’de inşaat malzemeleri toptancılığı yapmaya ve inşaat işiyle uğraşmaya da devam ediyoruz.
Siyasete nasıl katıldınız?
• Üniversite yıllarından beri siyasete çok merakımız vardı ve dolayısıyla dünya siyaseti, Türkiye siyaseti ve kırılma noktaları konusunda ciddi bir araştırma yapan özel olarak araştırma yapan birisiyim. Ailemde siyasete geçmişte çok yakındı. Rahmetli amcam Eskişehir’de Demokrat Parti, Adalet Parti süreçlerinde meclis üyeliği yapmış birisiydi. Biz 2014 yılına kadar tabii Ak Parti’de çok hatırı sayılır abilerimiz siyaset yapıyorlardı. Teşviki mesaimiz devam ediyordu ve teklifte almıştık ama işimiz gereği aktif siyasete o an için sıcak bakmamıştık. 2014 yılında Dündar Bey’in bir telefonu geldi ve il başkanlığında bir görev v ermek istediğini ve beraber çalışmak istediğini söylemişti… Kendisi daha önceden de tanıdığım birisiydi ve dolayısıyla da o telefon beni siyasete tabiri caizse katılmamı sağlayan bir dönüm noktası oldu. Siyasette çok uzun vadeli plan yapmadım ama maalesef siyaset yapmaya başladığım dönemde 2014’de erken seçimler, referandumlar, darbeler kendi teşkilat başkanlığım döneminde biliyorsunuz il başkanlığına da vekalet ettim. Ondan sonraki süreçte de teşkilattaki çabalarımız projelerimiz ve oradaki siyasetteki fikir analizlerimiz biraz teşkilatta bir muteber buldu ve dolayısıyla ayrıldıktan sonra da belediye başkanları adaylarının da aynı şekildeki davetiyle tekrardan belediye seçimlerine müdahil olalım dedik ama maalesef belediye başkanlarını seçtiremedik ama biz mecliste kaldık. Odunpazarı ve Büyükşehir’de arkadaşlarımın teveccühleri grup başkan vekili olarak devam ediyoruz.
Hazır seçim demişken yerel seçimlere az kaldı ve siz konuşuluyorsunuz veya en azından benim kulağıma o şekilde geliyor ve ne diyeceğinizde merak ediliyor… Var mı bir yorum yerel seçimle ilgili ?
• Tabii ben her zaman şunu söylüyorum teşkilatta da bunu uygulamış birisiyim bir insan şirketinde ve ailesinde kararlar alabilir, uygulayabilir bunun bütün sorumluluğu ailesi ve şirketini ilgilendirir ama bu tarz kurumsal alanlarda siyaset yapmak gibi vazife alıyorsanız yapacak olduğunuz işler kamuoyunu ilgilendiren bir hale dönüşüyor… yetkinliğiniz yoksa, yeterliliğiniz yoksa, ehliyetiniz yoksa kendinizi yeterli hissetmiyorsanız bu tarz vazifeleri almanız ciddi bir toplumsal sorun haline dönüşebilir. Dolayısıyla da ben bunu bildiğim için de bu sorumluluk taşıyan birisi olduğumu bildiğim içinde eğer böyle bir vazifeye talipsek ve yapıyorsak bunu en iyi şekilde nasıl yapabilirizi konuşmamız lazım yoksa sıradan işleri sıradan adamlar yapar sıra dışı işleri de sıra dışı insanlar yaparlar. Normal hayatımda da sıradanı zorlamayı seven birisiyim. Bir teşkilat başkanıysam ki yaptım, il başkan yardımcısıysam yaptım, İl başkanlığına vekalettim ettim şu günlerde grup başkan vekilliğimi yapıyorum ve ben şu zaman daha iyisini nasıl yapabilirimi her zaman uygulamaya çalışan birisi oldum. Bu da ne oldu? İşine bu kadar ehemmiyet veren özen gösteren araştıran ondan sonra konuşan … Ben belediye başkanlarını da eleştirirken aynısını yapıyorum gerek Kazım Beyi Odunpazarı’nda gerekse Yılmaz Beyi Büyükşehir’de hiçbir zaman dedikoduyu ve iftirayı meclise taşımadım. Sadece ve sadece belediyenin bana vermiş olduğu faaliyet raporu ve bilançolar üzerinden belediye hizmetleri üzerinden kendilerini eleştirdim ama bunu yaparken de halkımızın talepleriyle olması gerek düzeyde eleştirdim. Hiçbir zaman nezaket bozan tarafta olmadım. Bu bir sorumluluktur sorumluluğun tarihi bitesiye kadar bu sorumluluğu taşımaya özen göstereceğim ve hiçbir zamanda belediye eleştirisi yaparken karşı taraftan Cumhuriyet Halk Partisi tarafından siz şunu yanlış biliyorsunuz veya şunu yanlış aksettiriyorsunuz bu doğru değil bilgi değil gibi herhangi bir eleştiriyle de karşılaşmadım. Görevime vermiş olduğum ehemmiyet toplum nazarında böyle bir kanın oluşmasına sebeple olmuş diyebilirim. Eğer işinizi güzel yaparsanız doğal olarak da toplum sizi böyle güzel yakıştırmalara sebebiyet verebilir yani …
İş hayatınız siyasetle birlikte zor gitmiyor mu?
• Tabii ki çok zorlukları var. Özellikle de bizim gibi işini ehemmiyet veren zaman ayırması gerektiğini düşünen ben hiçbir konuyu araştırmadan da meclise giden birisi değilim şu anda da bir araştırmadan geliyorum. Gündem olabilmesi ihtimali olan konularla ilgili. Tabii işimde de aynı şekilde başarının devam etmesini istiyorum biz 4 erkek kardeş işte beraberiz. Onların bana işteki yardımları benim bir daha fazla zaman ayırmama sebep oluyor doğal olarak. Yoksa onların bu desteği olmasa siyasete bu kadar zaman ayırma şansım olmaz. İşimizde ahlaki kriterlere özen gösteriyoruz yani bizim bu kadar siyaset yaptığımız bir dönemde Elhamdülillah siyasetle ilişkilendirilebilecek bir şaibeye ve ticarete kimsenin şahit olamayacağını olmaması gerektiğini de düşünüyoruz. Buna da özen gösteriyoruz.
Bazı kimselerden şunu duyuyorum “Ak Parti’de konuşan üç, beş kişiden biri Murat Özcan” bu doğru mu insanlar neden böyle düşünüyor?
• Şöyle tabi biz iktidarda hükemeti yöneten bir partinin mensuplarıyız ve dolayısıyla da iktidarda olmamızdan dolayı iktidarın genellikle söyleyecek oldukları şeyleri üst düzey başta tabi liderimiz ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan ve bakanlar milletvekillerimiz rahatlıkla dile getiriyorlar ama Eskişehir’in bir özelliği var biliyorsunuz biz yerel yönetim anlamında muhalefetteyiz dolayısıyla merkezdeki en büyük ilçenin Grup Başkanvekili ve Büyükşehiri’nde Grup Başkanvekili olduğum için belediyelerle ilgili meclisteki muhalefeti bir şekilde orada konuşan sorumlulardan biri benim. Grup Başkanvekili olduğum içinde daha çok öne çıkıyor dolayısıyla yerelde muhalefette olduğumuz için ve onları eleştirmek konusunda vazife bizim olduğu için ve bunu da iyi yapmaya çalışan bir siyasetçi olduğumuz için belki böyle bir kanı oluşmuş olabilir. Yoksa tabii ki Eskişehir’imizde siyasal aktörlerimiz yeterince üzerine düşen vazifeleri yapan insanlarımız.
Kaynak: Nur Öven | Eskişehir.net Haber Merkezi