Türkiye genelinde milyonlarca mülk sahibini ilgilendiren emlak vergisinin 2025 yılına ilişkin ilk taksit ödeme süreci başlıyor. Tapu sahiplerinin sorumlu olduğu bu vergi ödemelerinde belirtilen tarihlere uyulmaması halinde gecikme faizi devreye girecek.
2025 yılı için emlak vergisinin ilk taksit dönemi 3 Mart'ta başlıyor. Gayrimenkul sahiplerinin, taşınmazlarına ait vergi borçlarını en geç 2 Haziran 2025 tarihine kadar ödemeleri gerekiyor. Bu sürenin kaçırılması durumunda ise gecikme durumlarına faiz yansıtılacak.
Yeni yıl itibarıyla, gayrimenkullerin emlak vergisi tutarlarında geçen yıla göre yüzde 21,96’lık bir artış yaşandı. Bu kapsamda mükellefler her yıl olduğu gibi iki taksit şeklinde ödeme yapmak zorunda olacak. Ancak zamanında yapılmayan ödemeler için aylık %4,5 oranında gecikme faizi uygulanacağı bildirildi.
2025 yılı için belirlenen emlak vergisi oranları, taşınmazın bulunduğu şehre ve türüne göre farklılık gösteriyor. Büyükşehir statüsünde yer alan illerde konutlar için binde 2, iş yerleri için binde 4, arsalar için binde 6 ve araziler için binde 2 oranında emlak vergisi uygulanacak.
Büyükşehir statüsü dışında kalan illerde ise bu oranlar yarıya düşüyor. Buna göre konutlar için binde 1, iş yerleri için binde 2, arsalar için binde 3 ve araziler için binde 1 oranında vergi tahsil edilecek.
DİKKAT EVİNİZİ KAYBETMEYİN
Gayrimenkul alım satımlarında tapu işlemlerinde gerçek satış fiyatı yerine daha düşük bedel bildirilmesi hâlâ yaygın şekilde devam ediyor. Ancak uzmanlara göre bu uygulama, yalnızca idari cezalara değil, mülkiyetin kaybına kadar varabilecek ciddi sorunlara yol açabiliyor.
Konut, işyeri ya da arsa alım satımında, satış bedelinin belediye rayiç değeri üzerinden gösterilmesi yaygın bir uygulama. Ancak yasalara göre, tapu harcı hesaplanırken gerçek satış fiyatının esas alınması gerekiyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın ilgili rehberine göre, devir ve edinimlerde hem alıcı hem satıcı, beyan edilen gerçek bedel üzerinden ayrı ayrı yüzde 2 olmak üzere toplamda yüzde 4 oranında tapu harcı ödemekle yükümlü.
Eğer gerçek değer beyan edilmeden düşük bedel üzerinden işlem yapılırsa, aradaki fark için tapu harcı ve aylık yüzde 4,5 oranında gecikme faizi talep ediliyor. Ayrıca, eksik ödenen tutarın yüzde 25’i oranında vergi ziyaı cezası uygulanıyor. Üstelik bu cezalardan sadece alıcı değil, satıcı da müteselsilen sorumlu tutuluyor.
Vergi incelemeleri sırasında IBAN hareketleri, banka kredisiyle alınan taşınmazlardaki ekspertiz raporları ve emsal satış fiyatları dikkate alınarak, düşük beyan edilen gayrimenkuller tespit edilebiliyor. Örneğin tapuda 1 milyon TL olarak gösterilen bir konutun alıcı tarafından 6 milyon TL ödendiği banka kayıtlarıyla ortaya konulursa, hem eksik harç hem de cezalar talep edilebiliyor.
Düşük bedelle işlem yapılmasının sonuçları sadece tapu harcıyla sınırlı değil. Alım satım arasındaki bedel farkı nedeniyle gelir vergisi ya da şirket satışlarında kurumlar vergisi de talep edilebiliyor. Üstelik bu vergiler, cezası ve faiziyle birlikte hesaplanıyor. Verginin bir katı oranında vergi cezası da söz konusu olabiliyor.
Düşük satış değeri, taşınmazın elden çıkmasına kadar varabilecek sonuçlar doğurabiliyor. Eğer taşınmazda hissedar varsa, gösterilen düşük değer üzerinden önalım hakkını kullanarak mülkiyeti alabilir. Böylece gerçek alıcı ciddi zarar görebilir. Ayrıca borçlunun yaptığı bu tür işlemler, alacaklılar tarafından iptal davası yoluyla geçersiz kılınabilir ve gayrimenkul üzerine tedbir konulabilir.