Özdemir, risk faktörlerine ilişkin olara, ''Öncelikle çevreye bağlı sonra da kişiye bağlı risk faktörleri olarak 2 ana başlık altında özetlene bilir. Çevreye bağlı faktörler, örneğin zeminin eğimli olması, zeminin kaygan olması kaygan olması derken zemine bir şey dökülmüş olması veya zeminin buzlu olması. Kişiye bağlı faktörlerdense kişinin herhangi bir denge problemi olması, Nöromusküler bir hastalığının olması, örneğin parkinson, alzheimer, kişinin yaşlı olması ki bu bazı kasların çalışmasında bir problem oluşturmaktadır. Nöromusküler hastalıklar doğuştan olacağı gibi sonradan edinmişte olabilir. Aynı zamanda yaşlılık tek başına düşme için bir risk faktörü olup antigravite kaslarının iyi çalışmamasına bağlı olarak ve santral sinir sistemiyle Periferik sinir sistemi arasındaki ilişkinin kısıtlı veya tamamen kopması sonucunda düşmeye bağlı risk faktörü oluştura bilir'' dedi.
Uzman isim, şunları dile getirdi:
''Örneğin kar yağdı, yerler buz oldu. Öncelikle ayakkabı seçimi her şeyden daha önemli. Nasıl ki kışın araçlarımıza kış lastiği taktırıyoruz. Ayakkabıyı da bizim kış lastiğimiz olarak düşünebiliriz. Nasıl bir ayakkabı seçeceğiz hususunda ise öncelikle ayakkabı çok ağır olmayacak. Ayakkabı ağır olursa ayak onun dengesini sağlamak için ekstra efor sarf edecektir. Bu nedenle biz hekimler, ağır ayakkabı istemiyoruz. Ayakkabı tercihen hafif olup tabanı kaygan değil dişli olacak. Kış lastiklerinde de görmüşsünüzdür. İyi lastik seçiminde lastik tabanının dişli olması, lastiğin pürüzlü olması gibi. Ayakkabıda da bu böyledir. Herhangi bir burkulmaya karşı da ayakkabının taban bileğini sarması lazım. Yani kışlık ayakkabı alırken ayakkabının ayak bileğini sarması, hafif olması ve tabanını