KESK’e bağlı ESM Eskişehir İl Temsilciliği tarafından DSİ 3. Bölge Müdürlüğü önünde basın açıklaması yapıldı. Kamuda tasarruf paketine tepki gösterilen açıklamada, öncelikle devletin ve devleti yönetenlerin israftan vazgeçmesi gerektiği ifade edildi.

“BU ÜLKEDE YILLARDIR SÜRDÜRÜLEN BİR İSRAF VARDIR”

Türkiye’de yıllardır bir israfın olduğu fakat bu israfı vatandaşın yapmadığını söyleyen ESM Eskişehir İl Temsilcisi Gökhan Soysal, “Bilindiği üzere 22 yıldır ülkeyi yönetenler bugüne kadar “reform”, “dönüşüm”, “istikrar”, “atılım” gibi adlar altında onlarca program, paket açıklamıştır. Bu programlardan, paketlerden her defasında emeği ile geçinen kesimlerin, halkın yaşadığı sorunları daha da ağırlaştıran düzenlemeler çıkmıştır. Son olarak 13 Mayıs 2024 Pazartesi günü Cumhurbaşkanı yardımcısı ve Hazine ve Maliye Bakanı’nın katılımı ile düzenlenen toplantıda “Kamuda Verimlilik ve Tasarruf” adlı bir paket daha açıklanmıştır. Ancak bu cilalı kavramlarla ambalajlanıp piyasaya sürülen paketin içeriğine baktığımızda tablo tamamen değişmektedir. Evet, bu ülkede yıllardır sürdürülen bir israf vardır” dedi.

BİR KALEMDE AFLARLA SİLİYORLAR

Sermayeden ve patronlardan alınması gereken vergilerin aflarla bir kalemde silindiğine dikkat çeken Soysal, “Ülkenin kaynakları yıllardır beton ekonomisine gömülmekte, kentlerin yağmalanmasına, doğanın tahrip edilmesine, silahlanmaya harcanmaktadır. Sermayeden, patronlardan, zenginlerden alınması gereken vergiler; muafiyetlerle, indirimlerle, istisnalarla, aflarla bir kalemde silinmektedir. Kamu Özel İş birliği Projesi adı altında, şehir hastanelerinin, havalimanlarının, yol ve köprülerin müteahhitlerine hazineden garanti olarak milyonlarca dolar aktarılmaktadır. ‘İtibardan tasarruf olmaz’ diyenler özel uçaklarına, makam arabalarına, yazlık-kışlık saraylarına, köşklerine yenilerini ekliyor” diye konuştu.

FATURA YOKSUL HALKA KESİLİYOR

Kötü giden ekonominin faturasının yoksul halka kesildiğini söyleyen Soysal, “Tüm bunların faturası; maaşlarımızdan, ücretlerimizden kesilen adaletsiz gelir vergisiyle, iğneden ipliğe tükettiğimiz her şeyden alınan KDV, ÖTV gibi dolaylı vergilerle, ücret artışlarımızın yaşanan gerçek enflasyonun yarısına bile denk gelmeyen TÜİK’in sanal enflasyonu rakamları ile baskılanıp, buharlaştırılmasıyla, kamu hizmetleri alanın daraltılması, özelleştirmesi, piyasalaştırılması, bütçeden kamu yatırımlarına ayırılan payın 22 yılda yarı yarıya düşürülmesiyle, kamuda istihdamın onlarca güvencesiz istihdam çeşidi ile bölünmesi, angarya çalışmanın arttırılması çalışanların haklarının budanmasıyla, iktidarda olanların eşlerini, dostlarını, hısım akrabalarını, mülakatla, torpille kamu kadrolarına doldurması, üç, dört yerden maaş bağlamasıyla, emeği ile geçinen kesimler olarak bizlere, yoksullaştırılan halka yıkılmıştır” şeklinde konuştu. 

EMEKÇİLERE KEMER SIKIN ÇAĞRISI

Kamuda tasarruf paketinin yoksulun cebinden alıp zengine verdiğini belirten Soysal, “Üstelik ülkeyi yönetenler her krizde ‘Hepimiz aynı gemideyiz. Geminin batmaması için hepimizin fedakârlık yapması lazım’ nutukları atmıştır. Ancak her seferinde fedakârlık yapan, kemer sıkan, emeğinin karşılığını almadan kazan dairesinde canhıraş çalışarak geminin yol almasını sağlayan işçiler, emekçiler olmuştur. Yüzde 1’lik asalak kesim ise biz işçilerin, emekçilerin emeği ile su üstünde kalabilen geminin özel kamaralarında lüks bir hayat sürmeye devam etmiştir. Tüm bunlara rağmen iktidar, Kamuda Verimlilik ve Tasarruf Paketi adını verdiği paketle yoksulun cebinden alıp zenginin cebine aktarmayı temel alan bu düzenin bekası için bir kez daha emekçilere, halka kemer sıkın çağrısı yapmaktadır” ifadelerini kullandı.

“TASARRUF ÜÇ BEŞ YERDEN ALINAN MAAŞLARDAN BAŞLAMALI”

Soysal açıklamasını şu şekilde sürdürdü: “Sonuç olarak iktidarın Kamuda Verimlilik ve Tasarruf Paketi adını vererek cilaladığı paket gerçekte emekçilere ve halka saldırı, kamu hizmetlerini tamamen tasfiye etme paketidir. Bu nedenle öncelikle iktidarı yıllardır sıkmaktan kemerinde delik kalmayan milyonlara tasarruf çağrısı yapmaktan vazgeçmeye, elini artık cebimizden çekmeye davet ediyoruz. Bu ülkede çalışanların insanca bir yaşam sürmesi, vatandaşların refahının arttırılması için gerekli kaynağın, tasarrufun adresi bellidir. O adres emek sömürüsünden, faizden, ranttan, vergi aflarından, hazine garantilerinden, silah tüccarlığından, üç beş yerden alınan maaşlardan beslenenlerdir. Eğer hedef gerçekten tasarruf etmek ise önce buradan başlanmalıdır.

“İSRAF DÜZENİNE SON VERİLMELİDİR”

İktidar ne diyor? ‘Bu paket sayesinde önümüzdeki 3 yılda 150 Milyar TL tasarruf edeceğiz’ diyor. Biz de soruyoruz? Bu rakamın en az 40 katını patronlara vergi muafiyeti ve istisnası olarak ayıran siz değil misiniz? En az 34 katını faize ayıran siz değil misiniz? En az 30 katını savunma ve güvenlik adı altında silahlanmaya ayıran siz değil misiniz? En az 4 katını Kamu Özel İş birliği projesi adı altında, hizmet alsak da almasak da parası bizim cebimizden çıkan şehir hastanelerine, hava limanlarına, yollara, köprülere, tünellere ayıran siz değil misiniz? Eğer hedef gerçekten tasarruf etmek ise niye bunlardan tasarruf etmiyorsunuz? Eğer ekonomi çıkmazda ise sermaye ve patronlar listesine giren ultra zenginlerden bir kez olsun servet vergisi almak neden aklınıza gelmiyor? Bu kadar israf kaynağı varken neden hala tüm yükü bizlere, halka yıkıyorsunuz? Bir kez daha altını çiziyoruz. Eğer hedef gerçekten tasarruf etmek ise;  Toplumun yüzde 99’unun daha fazla yoksullaşması pahasına ülke kaynaklarının, vergilerimizin yüzde 1’lik kesime aktarılmasına dayalı israf düzenine son verilmelidir.” 

Kaynak: Meltem Karakaş