Yeni yılın başında yapılan artışla net 22.104 TL seviyesine çıkarılan asgari ücret, Türkiye'deki çalışanların önemli bir bölümünün geçimini belirliyor. Ancak, son dönemde yaşanan yüksek enflasyonist ortam ve temel yaşam giderlerindeki sürekli artış, asgari ücretin satın alma gücünü ciddi şekilde olumsuz etkiledi. Milyonlarca asgari ücretli vatandaş, Temmuz ayında maaşlarına ek bir zam yapılması olasılığını yakından takip ediyor. Ekonomik koşullar altında zorlanan bu kesim için ara zam, hayati bir öneme sahip.

Yılbaşı Zammının Durumu

2025 yılının Ocak ayında asgari ücrete uygulanan zam oranı yüzde 30 olarak duyurulmuş ve bu artışla birlikte net asgari ücret 22.104 TL'ye yükseltilmişti. Bu zam, yeni yılın ilk yarısı için planlanmış bir düzenlemeydi. Ancak, enflasyonun hızla yükselmeye devam etmesi, bu zammın getirdiği rahatlamanın kısa sürede kaybolmasına neden oldu. Özellikle son aylarda temel tüketim maddeleri ve hizmetlere gelen zamlar, asgari ücretin satın alma gücünü ciddi şekilde aşındırdı. Bu durum, Temmuz ayında yeni bir zam talebinin kuvvetlenmesine yol açtı.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu ve Temmuz Kararı

Asgari ücretin yılın ikinci yarısında yeniden gözden geçirilip artırılması, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun vereceği karara bağlı olacak. Geçmiş yıllara ait uygulamalar, farklı senaryoların yaşandığını gösteriyor. 2022 ve 2023'te Temmuz ayında ara zam yapılmış, 2024'te ise sabit kalmıştı. Bu durum, 2025 yılı için de kesin bir yargıya varmayı zorlaştırıyor, ancak ara zam beklentisini ortadan kaldırmıyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'ın konuyla ilgili yaptığı açıklama ise umutları tazeledi. Bakan Işıkhan, "Eğer ihtiyaç doğarsa, Cumhurbaşkanımız ve ekonomi kurmaylarımızla birlikte Temmuz ayında değerlendirme yapabiliriz" ifadeleriyle, duruma göre bir ara zammın söz konusu olabileceğini belirtti.

Enflasyonun Zam Kararındaki Etkisi

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan son verilere göre, Mart ayında tüketici enflasyonu yüzde 2,46 olarak gerçekleşti. Yılın ilk çeyreğini kapsayan Ocak-Mart döneminde kümülatif enflasyon oranı ise yüzde 10,05'e ulaştı. Bu enflasyon verileri, memur ve emekli maaşlarına yapılacak zamların belirlenmesinde önemli bir faktör. Ancak asgari ücret zammı için durum biraz farklı. Asgari ücrette doğrudan enflasyon farkı uygulanmadığı için zam kararı yine siyasi iradeye bağlı olacak. Bu, kararın ekonomik verilerden bağımsız olarak hükümetin tercihi doğrultusunda şekillenebileceği anlamına geliyor. Nisan, Mayıs ve Haziran ayı enflasyon verileri bu tabloyu daha da netleştirecek.

Alım Gücü Kaybı ve Beklenen Zam Miktarı

Gıda, kira, ulaşım ve enerji gibi temel harcama kalemlerinde yaşanan sert fiyat artışları, asgari ücretlilerin alım gücünü dramatik şekilde düşürdü. Mevcut 22.104 TL'lik asgari ücretin, artan yaşam maliyetlerini karşılamakta yetersiz kaldığı yönündeki genel kanı güçleniyor. Bu tablo, Temmuz ayında bir ara zammın ekonomik ve sosyal açıdan bir gereklilik olduğu yorumlarına yol açıyor. Henüz resmi bir rakam telaffuz edilmemekle birlikte, ekonomi kulislerinde konuşulan beklenti, yüzde 15 ila yüzde 25 aralığında bir artış yapılacağı yönünde. Böyle bir zam senaryosunda, net asgari ücretin 25 bin TL'ye kadar yükselebileceği hesaplamaları yapılıyor. İşveren kesimi ise olası bir zammın özellikle KOBİ'ler üzerindeki yükünü artırabileceğini belirterek, devlet destekli teşviklerin önemine işaret ediyor. Kesin karar için Temmuz ayı bekleniyor.

Kaynak: Haber Merkezi