Çiğdem Arıman yazdı...

Brand Week İstanbul etkinliği 4-8 Kasım tarihlerinde Haliç Kongre Merkezi'nde gerçekleşti. 5 gün süren programda birçok konuşmacı, marka yönetimini, gelişen teknolojiyi, yapay zekayı, sporu, ekonomiyi, siyaseti ve girişimciliği ele aldı. Konuşmacılar arasında uluslararası markaların yerli ve yabancı yöneticileri, yazarlar, akademisyenler, TV programcıları, Ata Demirer, Kenan Doğulu, Fatih Altaylı, Celal Şengör ve daha birçok ünlü isim de sahnedeydi. Program, Kapital Media Group tarafından düzenlendi ve katılımcılar arasında yaratıcı ajans başkanları ile pek çok profesyonel yer aldı.

Şimdi geleyim en önemli konuya: Programın bu yılki teması "Bir Tarihin Başlangıcı"ydı. Gelişen teknolojiyle birlikte yapay zeka da hayatımıza girdi. Bir uzman olarak ve konuşmacı meslektaşlarımdan edindiğim fikir doğrultusunda, hayal ettiğimiz her şeyi belki normal şartlarda oluşturmaya kalksak günler alırken, yapay zeka ile dakikalar içinde oluşturabiliyoruz. İşimizi çok kolaylaştırıyor gibi gelse de, bir üretimin içinde ruh, duygu, emek, heyecan gibi kavramlar olmadığında, sadece "yapay" olur. Reklamcılığı bir duygu geçirme sanatı olarak tanımlarsak, yapay zeka ile oluşturulan üretimlerde adı üzerinde "yapay" olacağını düşünüyorum. Bu, mesleğimle ilgili önemli bir açılımdı.

Programın adı "Marka Haftası" olduğu için, yapay zekanın reklamcılık mesleğine etkisi üzerine daha çok duruldu. Reklam, marka, yaratıcılık gibi başlıklar altında, yapay zekanın sektöre kattıkları ve sektörden alacakları gibi konular ele alındı. Monks Kurucusu Victor Knaap, konuşmasının sonunda, "Eğer hayatta olursam ve yapay zeka işimi elimden almazsa, seneye görüşürüz" diyerek bitirdi. Bu son, birçok meslek için geçerli. Bazen şöyle düşünüyorum: Yıllarca verdiğimiz emeklerin bir anda elimizden alınması gibi… Başarımızın sürdürülebilir olması için yapay zekaya adapte olmuş bir çalışma planı geliştirmemiz gerektiği kesin. Bu geçişin, hukuktan sağlığa, bilişimden makine sektörüne kadar her alana adapte edilmesi gerektiğine inanıyorum.

Programda, yapay zeka kadar, Donald Trump’ın seçilmesi de konuşuldu. Dünyanın gündemi ve Türkiye'nin 2025 yılında ekonomik gündemiyle ilgili konulara değinildi. Bazı konuşmacılar Donald Trump’ın seçilmesine olumlu bakarken, bazıları Kamala Harris’in zarifliğinden dolayı kaybettiğini savundu.

Gelelim sosyal medyaya, hayatımızın merkezine! Herkes içerik üreticisi, haber kaynağı gibi çalışıyor. TikTok Türkiye, Orta ve Güney Asya Lideri Barış Aldanmaz, içerik üretimi hakkında hayal edilmesi bile imkansız rakamlar verdi. Hiç durmadan içerik üretiyoruz! Herkes içerik üreticisi! 2022 yılı itibariyle üretilen içerik ne kadar artsa da, tüketim oranı 2023 ve 2024 yılıyla aynı kalıyor. Şu an ürettiğimiz içeriklere ekrandan ayrılmadan devamlı izlesek, 24 saatimiz yani 1 günümüz yetmiyor. Birim zamanda ürettiğimiz içerikler zamanlara sığmayınca, TikTok algoritmasını kullanıcıların ilgi alanlarına göre ölçeklendirmiş. O yüzden artık örneğin yakın arabamızın bir içeriğini göremiyoruz; bu algoritma, tüm sosyal medya kanalları için önemli. Biz neyi konuşuyorsak, içerikler arasında neyi birkaç saniyeden fazla izliyorsak, o içeriklerle daha çok karşılaşıyoruz. Üstelik o içerik üreticileri yakın arkadaşımız Ayşe değil, bir akrabamız Erol değil; bambaşka birinin üretimini izliyoruz. Sosyal medya kanalları, duygularımızı ve seçimlerimizi önemsiyor, bu yüzden ekran karşısında zamanın nasıl geçtiğini anlamayabiliyoruz.

Birçok ulusal ve uluslararası markanın sponsor olduğu programda, markalar, katılımcılara 'benim ürünümü seç ve al' algısını yarattıkları standlarla pazarlama yapmaya devam ettiler. Yani, markalar aslında kendilerini marka yapan reklam üreticilerine yönelik bir pazarlama faaliyeti yürüttüler. Bir marka profesyoneli olarak, bu kadar yoğun tüketim teşvikini uygun bulmuyorum. Bir tüketici olarak ise aldığım ürünü hakkını vererek kullanmak, benim için büyük bir anlam taşıyor. Hem yaşadığımız dünyanın korunması, hem de emek verilen bir ürün ve hizmetin değerini bulması adına bu önemli.

Ünlü sanatçılar ve konuşmacılar programa renk kattı. Kendi başarı hikayelerinden, hayata bakış açıları ve teknolojiyle aralarındaki ilişkiyi paylaştılar. Artık onları da yapay zeka ile geliştirilen reklamlarda görebiliriz.

Bir girişimci ve bir reklam profesyoneli olarak programı özetlemem gerekirse: Üret. Yapay zeka ile üret ya da geleneksel yönetiminle üret. Eylemde bereket var. Hareket ettiğin her an bir nokta, oluşturduğun noktalar da "bir tarihin başlangıcında" yerini alabilir. Yapay zekalı bir gündemden… "Gelecek bizim hayallerimizde."