Cihan Yıldırım yazdı...

Gürhan Albayrak AK Parti’nin, Av. Talat Yalaz CHP’nin il başkanı… Her iki başkan da yerel seçim süreci yönetti. İki ay kala göreve gelen Albayrak’ın seçimi kucağında bulduğunu ifade edelim.
Her iki isim de fikir yürüteceğimiz kadar koltukta… Kıyaslama da yapabiliriz…
Albayrak ve Yalaz’ın hikayesi biraz Güney Kore ve Türkiye hikayesine benziyor.
Hani hep anlatılır ya… 50-60 yıl önce bu iki ülke aynı ligdeydi, şartları aşağı yukarı aynıydı…
Sonra… Sonra Güney Kore, giderek farkı açtı ve Türkiye’ye fark attı. 
Yalaz, Güney Kore’dir!
Albayrak, Türkiye…
İkili yarışa birlikte ve benzer şartlarda başlamış olsalar da günün sonunda Genç Talat, farkı açtı. Yalaz, tabanını konsolide etti. Bugün parti içinde kendisini tartışan, eleştiren kimse yok! 
CHP gibi kimsenin kimseyi beğenmediği bir yerde eşine az rastlanan bir durum.
Yalaz, belediye başkanları ve vekiller arasındaki dengeyi de iyi götürdü. Ufak tefek aksilikleri saymazsak dört dörtlük bir il başkanlığı yapıyor.
İmamoğlu sürecinde yıldızı iyice parladı.
CHP çevreleri şimdiden ‘Bu performans liste başı olmayı hak ediyor’ diyor.
Genç Talat, yaşlı CHP’ye çok yakıştı!
Albayrak cephesinde neler oluyor?
Daha iki gün önce ilçe başkanı ve ekibiyle tartışması gündem oldu. 
Bırakın geniş parti tabanını kendi yönetiminden isimler bile ulu orta Albayrak’ı eleştiriyor.
En zengin mahalleye Ramazan Çadırı kurması hala tartışılıyor. Çok çalışıyor, hep koşuyor, dürüstlüğüne kimse bir şey demiyor, CHP ile kentin yararı için uyumlu çalışıyor…
Ama ne hikmetse parlamadı!
Bana kalırsa Albayrak her şeyi yapıyor ama asıl yapması gerekeni yapmıyor; siyaset!
Evet, iktidar partisi il başkanı siyaset yapar, yapmalı. İftar gibi organizasyonları düzenlemek il başkan yardımcılarının ya da ilçe başkanlarının işidir.
İl başkanı kente yön verir. Yerel seçimin üzerinden bir yıl geçti. Albayrak, Ünlüce’ye oy vermiş ya da sandığa gelmeyen kaç AK Partiliyi ikna etmiştir? 
Vekiller arasındaki dengeyi sağlamakta da zorlanıyor.
Yalaz’ın ne yapmaya çalıştığını tüm CHP’liler anlıyor. Dar bir kadro hariç Albayrak’ın ne yapmaya çalıştığını bilen yok!
Yalaz, sol elini havaya kaldırınca heyecan yaratıyor. Albayrak, sağ eliyle telefonu kaldırıyor ve sadece karşıdaki heyecanlanıyor!
Albayrak makam kapısını söküp attı. Kapım açık diyor… Yalaz, partiye uğramıyor hep halkın arasında… 
Yalaz bir ıslıkla bin kişi toplar.
Albayrak bir SMS ile bin kişiye ulaşır.
Yalaz’a tüm CHP’liler biat etmiş gibi…
Albayrak’a tüm AK Partililer muhalif gibi… Eskiden tam tersi olurdu!
Niye böyle oldu?
Güney Kore-Türkiye bahsine tekrar dönelim. Güney Kore demokrasi ve hukukun üstünlüğü ilerlemeye yardımcı oldu. Türkiye ise askeri, sivil, yargı darbeleriyle geri kaldı. Demokrasi ve hukuk geri plana itilince son yıllarda işler iyice bozuldu.
Yalaz-Albayrak kıyaslamasına bu gözle de bakılmalı.