Ayşe Kaytan Uçak yazdı...
Siyasetçi, başarı ile saçmalama arasında ince bir çizgide yürür.
Bu çizginin ne kadar kırılgan olduğunu yıllar içinde defalarca deneyimledim.
Bugün göklere çıkarılan bir siyasetçi, ertesi hafta söyledikleri ya da yaptıklarıyla kolaylıkla yerin dibine geçebilir.
Bu yüzden bir siyasetçiyi överken temkinli olmayı, yazının ve siyasetçinin haysiyetini korumak adına bir ilke haline getirdim. Yersiz övgü, yalnızca yazıya değil, muhatabına da zarar verir. Ancak bu tutum, hak edene hakkını teslim etmeyeceğim anlamına gelmez.
Aksine, bir siyasetçi övgüyü gerçekten hak ediyorsa, susmak da başka bir aymazlık olur.
Bundan kaçınmak için CHP İl Başkanı Talat Yalaz’ı yazmak gerektiğini düşünüyorum.
***
Talat Yalaz, genç bir siyasetçi…
“Kazanamaz” denilen bir kongreden zaferle çıktıktan sonra, parti içindeki rekabet nedeniyle zamanla silineceğini öngörülüyordu.
“Olmaz” demeyin!
Tecrübeyle sabittir ki, CHP’lilerin birbirlerine yaptığını, hiçbir rakip siyasetçi ya da parti yapamaz. Talat Yalaz buradan çıkmayı başardı.
“Şımarır” denildi ama o şımarmadı. Aksine, yerel seçimlerde rekor sayılabilecek bir oy oranına ulaşan Cumhuriyet Halk Partisi içinde Yalaz’ın oturaklı hali dikkat çekti.
Talat Yalaz’ın başarısı, sadece hitabet gücü ya da meydanlardaki enerjisiyle sınırlı değil.
Sokaktaki vatandaşla kurduğu samimi iletişim, CHP’nin yıllardır giremediği yerlere girmesini, temas kuramadığı insanlara dokunmasını sağladı.
Bana göre bu durum, partinin şehirdeki görünürlüğü açısından önemli bir eşiğin aşılmasına yol açtı. Üç belediye başkanı arasındaki dengeyi başarıyla kurması, başlı başına takdire değer… Geçmişte kendi içindeki gerilimleriyle anılan CHP, Yalaz’ın varlığıyla bu kırılmaları unutur hale geldi.
Bir sorun var mıydı?
Elbette vardı. Ancak öyle bir performans sergiledi ki, “sorun yok” algısını zamanla gerçeğe dönüştü. Bugün gelinen noktada, gerçekten de görünür bir problem kalmamış gibi duruyor.
***
Son günlerde yaşanan gelişmeler, onun için yeni bir sınav niteliğinde. Ancak avantajı büyük… Bu kitlenin içinden geliyor. Sokağı tanıyor, tepkinin dilini biliyor.
Eskişehir’de yaşanabilecek daha büyük gerilimlerin önüne geçilmesinde önemli bir rol oynadı. CHP ile halk arasındaki bağı canlı tutuyor, sokağın öfkesini aklıselim bir mücadeleye dönüştürmeyi başarıyor.
***
Elbette eksiklikleri yok değil.
Siyaset bir ekip işidir ve Yalaz bireysel olarak güçlü bir profil çizse de, ekip anlamında henüz aynı etkiyi yaratabilmiş değil.
Bu eksikliği giderebilirse, çok daha güçlü siyasa bir figür olarak öne çıkacaktır.
***
Türkiye’nin gözü İstanbul’a, Ekrem İmamoğlu’na çevrilmişken; Eskişehir’de Talat Yalaz’ın yükselişine tanıklık ediyoruz. Ve eğer bu çizgide kalmayı başarırsa, sadece Yalaz siyaseten kazanmaz, Eskişehir’de iyi bir siyasetçi kazanmış olur.