Ayşe Kaytan Uçak yazdı...
Kemal Sunal ve Şener Şen’in unutulmaz filmi hepimizin hafızasında yer etmiştir. Çöpçü Abdi ve Zabıta Şakir’in çatışması, aslında günümüz siyasetini anlatıyor desek, yanlış olmaz.
Düşünün ki AK Parti; Zabıta Amiri Şakir, CHP ise Çöpçü Abdi. İktidar koltuğu da Hacer (Ayşen Gruda). Filmde Şakir, Hacer ile evlenmeden önce Abdi’ye türlü baskılar yapar. İşten attırmakla tehdit eder, maaşını kesmekten bahseder, beğenmediği her hareketinde “Üniformanı çıkar, eşyaları bırak!” diye emirler yağdırır. Sonunda öyle bir noktaya gelir ki Abdi’ye mahalledeki tüm kedileri toplama görevi bile verir.
Bugünün siyasetinde de durum pek farklı değil. AK Parti, CHP’li belediyelerin önüne sürekli engeller koyuyor. Tasarruf tedbirlerinden, yargı baskısına kadar aklınıza ne gelirse... Birçok yöntemle projelerini çıkmaza sürüklüyor. Cumhurbaşkanı’nın imzasını bekleyen projeler birikiyor. Sayıştay denetimlerinde CHP’li belediyeler için abartılı bir titizlik (!) gösteriliyor. Medya ise belediyelerdeki en küçük açığı büyütmek için fırsat kolluyor.
Öte yandan, ekonomik kriz nedeniyle belediyeler sosyal yardımlara daha fazla bütçe ayırmak zorunda. Yoksullukla mücadele neredeyse CHP’li belediyelerin ana gündemi haline gelmiş durumda. Kentsel dönüşüm konusunda ise ne merkezi yönetim belediyelere yetki verip kaynak sağlıyor, ne de kendisi harekete geçiyor.
Son olarak “sokak hayvanlarını topla, kısırlaştır” talimatı geldi. Bakanlığın, belediyelere bu iş için hayvan başına 150-200 lira destek sağlayacağı söyleniyor. Oysa kısırlaştırma maliyetleri 5-6 bin lirayı buluyor. Ama emir büyük yerden; bir şekilde toplanacaklar.
Şimdi diyebilirsiniz ki “Ama AK Parti zaten iktidarda, yani Hacer ile evlendi. O zaman neden bu baskıya devam ediyor?” İşte burada filmdeki bir başka gerçek devreye giriyor. Zabıta Şakir, Hacer ile evlenmesine rağmen Çöpçü Abdi’yi her gördüğünde ona yeni emirler vererek onu Hacer’in çevresinden uzaklaştırıyordu. Çünkü Abdi, onun için hâlâ bir tehdit unsuruydu.
Filmde, Abdi’nin sakarlıklarına güldük ama eğer o sakarlıklar olmasaydı, belki de Hacer ile evlenecek olan Abdi’ydi. Hatta bir noktada Hacer’in ailesi bile bu evliliğe onay vermişti. Ancak Abdi, her fırsatı yanlış hamlelerle ve dolduruşa gelerek elinden Hacer’i kaçırdı. Bu arada Şakir’in hakkını da vermek gerekiyor; filme ana kuzusu olarak giriş yapan Şakir, Hacer için annesini camdan atmadı mı?
Bugün CHP’nin iktidar için en büyük şansı belediyeler. AK Parti için ise bu belediyeler büyük bir tehdit. O yüzden onları rahat bırakmaya hiç niyeti yok. CHP’nin ise iktidara ulaşmak için farklı stratejiler izlemesi gerekiyor.
Yani artık iki gözünün çiçeği parka gitmiyor.