Cihan Yıldırım yazdı...
Siyaset ve belediye çevreleri Sayıştay Denetçisi’nin raporuna odaklandı. Herkes, denetçinin şehir efsanesine dönen denetim sonunda ne diyeceğini, Tepebaşı Belediyesi ile ilgili tespitlerini merak ediyor.
Söz konusu raporu beklerken size bir hikaye anlatayım. Rapor’da yazılacaklardan daha ilginç, daha vahim, daha ‘bu kadar da olmaz’ dedirtecek cinsten…
Üç beş Rus romanı okudum ve yaşım 40’ı geçti. Bu nedenle insana dair pek az şey beni şaşırtıyor. Mesleğim gereği işin içine politika da girince insanı tanıma fırsatı bulduk.
O nedenledir ki Tepebaşı’nda olmuş ve olacak şeyler beni pek hayrete düşürmez. Haksız kazanç olabilir, adam kayırma olabilir… Adrese teslim ihaleler olabilir… Gücün yanlış kullanımı olabilir… Şeffaflıktan uzak olunabilir.
Başkan’dan habersiz işler dönmüş olabilir… Hepsi ve daha fazlası da olabilir.
Peki, nedir benim tüm bunlardan “daha vahim” bulduğum şey…
Hemen söyleyeyim; keyfilik!
Evet, keyfilik… Yani bir kamu kurumunu yönetenlerin kafasına göre takılması… Ben yaptım oldu demesi… Adamına göre muamele yapılması… Ve günün sonunda yaşanan ‘size hesap mı vereceğiz’ cümlesi…
Aslında hepsi güç zehirlenmesi demek…
Tepebaşı Belediyesi’nde keyfilik nasıl oldu? Bunu kafamdan uydurmuyorum. Baya baya herkesin gözü önünde oldu.
Ahmet Can Akdemir’i tanıyorsunuz. Eskişehir’i festivallerle renklendiren adam. Kahve Festivali, GastroFest, Fashion Days gibi etkinlikleri organize etti. Akdemir, Yozgat’tan okumak için Eskişehir’e gelmiş bir öğrenciydi. Siyasetle o veya bu grupla kimseyle anılmadı. Dümdüz bir girişimci…
Mayıs 2025’te 5. Kahve Festivali düzenlemek için Belediye’ye resmi yazıyla başvurdu. Tanıtımını sağladığı Vecihi Hürkuş’da yapmak için… Ne zaman başvurdu? Kasım ayı gibi… Ne oldu? Dilekçeye cevap verilmedi!
Olumlu ya da olumsuz hiç cevap verilmedi. Oysa bu parkın günlük kullanım ücreti belli. Kime ne şekilde kiralanacağı da belli. Eee Belediye’nin paraya ihtiyacı olduğunu da biliyoruz. Ama ne olduysa oldu ve dilekçeye cevap verilmedi.
Araya birileri girdi ve ‘ya bi kere daha başvursun’ denildi. Ne oldu, askerlik şubesi taşınırken bazı dosyalar mı kayboldu? Koskoca Tepebaşı’nın düşürüldüğü duruma bakın!
Neyse ikinci dilekçe yazıldı… Ama yine yanıt yok! Belediye üst yönetimi ayrı ayrı ‘keşke önce bana gelseydin’ dedi. Biri ‘park benim’ dedi, öteki ‘güç bende’ dedi… Yanıt gelmedi… Bu süreçte organizasyon yönetiminin randevu talepleri de olumlu karşılanmadı.
Yıl 2025, yer Tepebaşı… Muamele bu… Babalarının malı olsa iki satır izahat vermeleri gerekir. Ama Başkan’ın adamları çok güçlü! Festival yapan bir çocuğa mı hesap verecekler?
Ahmet gitti başka yer buldu festival için… Kentpark’ta olacak muhtemelen…
Ben Tepebaşı’nın nasıl yönetildiğini gördüm. Denetçi’nin raporunu falan merak etmiyorum. Bundan daha kötü ne olmuş olabilir? Çamlıca’da bakkal yönetemezsin böyle ama nasıl olsa oy alıyoruz, kaç kere seçildik diyerek koskoca Tepebaşı’nı yönetirsin…