İstanbul merkezli 6.2 büyüklüğündeki deprem, sadece Marmara’yı değil, Eskişehir’i de sarstı. Her ne kadar can ve mal kaybı yaşanmasa da, içimizde o tanıdık korku yeniden uyandı. Duvarların hafifçe titremesi bile bizi o derin gerçekle yüzleştirmeye yetti.
Bu şehir, büyük bir depreme hazır değil.

Yıllardır konuşulan ama hep ötelendiği için neredeyse gündem dışı kalan bir konu bu. Bahaneler değişiyor ama sonuç hep aynı kalıyor: Kentsel dönüşüm ilerlemiyor, riskli yapılar hâlâ ayakta, toplumda ise ciddi bir hazırlık eksikliği var.
Oysa hepimiz biliyoruz ki, Allah göstermesin ama bir gün bu şehirde de büyük bir sarsıntı yaşanırsa, “Keşke” demek ne yöneticilere ne halka bir fayda sağlayacak. Geçmişte yaşadığımız büyük acılar hâlâ taze. 6 Şubat 2023’te 11 ilimizde meydana gelen, “asrın felaketi” dediğimiz o büyük yıkım, hepimizin hafızasına kazındı. Peki biz aynı sahneleri Eskişehir’de yaşayınca mı uyanacağız?

Bu şehirde toplanan emlak vergileri, su ve ulaşım gelirleriyle biriken kaynaklar, sadece günü kurtarmak için değil, geleceği inşa etmek için kullanılmalı. Belediye hizmeti sadece afiş ve lansmanla olmaz; vizyon, proje ve risk yönetimiyle olur.

Ve tam da bu noktada şunu gönül rahatlığıyla söylüyorum:
Bu meselede kimseyi yalnız bırakmak istemiyoruz.
Belediyelerimiz, milletvekillerimiz, akademik çevreler ve sivil toplum örgütleri birlikte hareket ederse; Eskişehir örnek bir şehir haline gelebilir. Ve bu sürecin öncülerinden biri de hiç kuşkusuz, ismi son zamanlarda sıkça anılan, Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığında projeleri ile heyecan uyandıran, halkın içinden gelen bir isim olan Sayın Nebi Hatipoğlu olabilir.

Bu şehir için bir teklif gitse, bu şehir için bir sorumluluk yüklense, Sayın Nebi Hatipoğlu bunu asla geri çevirmez.
Çünkü o, yalnızca siyaset için değil, Eskişehir için yaşayan, bu şehirle büyüyen, bu şehre gönül vermiş bir isim.
Ve eğer mesele bu şehrin çocuklarıysa, gençleriyse, geleceğiyse; onun duruşunun net olacağına yürekten inanıyorum.

Gelin, bu çağrıyı bir başlangıç sayalım.
Depreme hazırlık meselesini siyaset üstü bir mesele olarak görelim.
Bütün belediye başkanlarımızı, milletvekillerimizi, il başkanlarımızı, odaları, üniversiteleri, dernekleri bu masanın etrafına davet edelim.
Eskişehir’in geleceği için şimdi değilse, ne zaman?

**

SON SÖZ

**
Bu şehirde yaşamak sadece bir adres meselesi değil; bir sorumluluk meselesidir.
Eskişehir’i seviyorsak, onu depreme karşı hazırlamalı, daha yaşanabilir, daha dirençli bir şehir haline getirmeliyiz.
Ve bunu yapacak irade, bu şehirde var.
Yeter ki geç kalmadan adım atalım.

Çünkü biz geç kalırsak, deprem kalmaz.