Hakkı Kabal yazdı...

Geçtiğimiz günlerde yere sigara izmariti atan vatandaşlarımıza kesilecek para cezaları gündemimize girdi. Açıkçası sonuna kadar destekliyorum. Temiz bir çevre, temiz sokaklar hepimizin hakkı. Şehirlerimizin daha yaşanabilir olması için alınan bu tür önlemler mantıklı, yerinde ve uygulanabilir. Ama şu soru aklıma geliyor :

Peki ya sokaklarımızı tehdit eden başıboş köpekler için ne yapılacak? Bunun için kime ceza keseceğiz?

Yere izmarit atan bir insanın cezası var da, bir insanın canına mal olan bu sorunun hiçbir yaptırımı olmayacak mı?

Son zamanlarda haberlerde sıkça görüyoruz. Çocuklarımıza, yaşlılarımıza, sabah işe giden ablalarımıza saldıran başıboş köpekler… Ölen, yaralanan, hastanelik olan insanlarımız var. Bir çocuğun parkta oyun oynarken parçalanarak hayatını kaybetmesi, bir annenin sabahın erken saatlerinde işe giderken ölüm korkusuyla kaçması, bir yaşlının yere düşüp beyin travması geçirmesi… Bunlar sadece istisnai olaylar mı? Hayır! Artık bu bir toplumsal güvenlik sorunu.

Ve en acısı ne biliyor musunuz? Ölen çocuklarımızın, yaralanan insanlarımızın sorumlusu kim diye sorduğumuzda kimse cevap vermiyor.

Kimse çıkıp da “Evet, bu bizim ihmalimiz” demiyor. Kimse “Bu sorunu çözeceğiz” demiyor. Herkes ya sessiz kalıyor ya da “Ama onlar da can taşıyor” diye meseleyi saptırıyor. Evet, elbette can taşıyorlar! Ve ben de yaratılanı severim Yaratandan ötürü düsturuyla hareket eden bir insanım. Fakat merhamet düzensizliği savunmak değil, düzeni sağlamaktır.

Sokak hayvanları konusunda bir düzen kurmak zorundayız. Çünkü şu anki durum ne insanlar için ne de hayvanlar için adil.

Başıboş Bırakmak Merhamet Değildir

Bir hayvanı başıboş bırakmak, onun gerçekten özgür olduğu anlamına gelmez. Açlıkla, hastalıkla, korkuyla, ölümle mücadele eden bir hayvan özgür değildir. Soğukta titreyerek, çöplerden beslenmeye çalışarak, arabaların altında ezilerek yaşayan bir canlıya merhamet ettiğimizi nasıl iddia edebiliriz? Bu onların yaşam hakkını korumak değil, onları kaderlerine terk etmektir.

Ve bu başıboşluk sadece onları değil, bizleri de tehdit ediyor. Artık çocuklarımız korkarak dışarı çıkıyor, yaşlılarımız kendilerini savunamaz halde sokakta yürümekten çekiniyor. Parklar, bahçeler, duraklar korku dolu yerlere dönüşüyor. İşte bu yüzden soruyorum:

Sokaklarımızı koruyacak birileri var mı?

Yere düşen bir sigara izmaritine ceza kesmek, temiz bir çevre adına güzel bir adım. Ama peki sokaklarımızda kaybolan canlar için ne yapacağız? Her şey yere düşen bir izmarit kadar basit mi? Yoksa meseleye gerçekten çözüm üretecek bir irade çıkacak mı?

Birilerinin artık bu soruları sorması gerekiyor. Ve sadece sormakla kalmayıp harekete geçmesi de…