Hakkı Kabal yazdı...

Bir şehir, sadece sokaklarıyla, binalarıyla, kalabalıklarıyla değil; vicdanıyla, birlikteliğiyle, dayanışmasıyla da büyük olur. Eskişehir, Zeynep Bebek için gösterdiği çabayla, bu büyüklüğünü bir kez daha kanıtladı.

Zeynep Bebek… Bir ailenin evladı olmanın ötesinde, artık bu şehrin umudu, sevgisi, zaferi. Onun yaşama tutunabilmesi için başlatılan mücadele, sadece bir kampanya değil, bu şehrin insanlarının birbirine olan güveninin, merhametinin ve gücünün göstergesidir.

Kimse “Bu benim işim değil” demedi. Siyasetçiler makamlarını, esnafımız hesaplarını, öğrenciler derslerini, işçilerimiz mesailerini bir an olsun bırakıp bu iyilik hareketine dahil oldu. Çünkü mesele, siyaset üstüydü, ticaret üstüydü, ideolojilerin, görüşlerin, kimliklerin ötesindeydi. Bu, insan olmanın, bir şehir olmanın gereğiydi.

Ve Eskişehir kazandı. Ama en önemlisi, bu zafer yalnızca maddi bağışlarla değil, kalpten gelen dualarla, kucaklaşmalarla, dayanışmayla kazanıldı. Zeynep Bebek’in kazanması demek, Eskişehir’in ruhunun hala diri olması demektir.

Bugün, şehrimizin sokaklarına baktığınızda sadece tramvayları, çay ocaklarını, kalabalık caddelerini değil, bir zaferin izlerini de görebilirsiniz. Çünkü Eskişehir, Zeynep Bebek’in ellerini sımsıkı tutarak geleceğe umutla bakan bir şehir olduğunu gösterdi.

Bu şehir sadece tarihiyle değil, vicdanıyla da anılmayı hak ediyor. Ve bugün Eskişehir’in vicdanı kazandı.