Hakkı Kabal yazdı...

Türkiye’de siyaset seçim zamanlarında hızlanır. Partiler projelerini anlatır, halkı ikna etmek için meydanlara çıkar, ekranlarda boy gösterir. Adalet, sağlık, eğitim ve ekonomi gibi konularda yapmak istediklerini anlatır, hayal ettikleri Türkiye’yi inşa etme yolunda halkın desteğini arar. Millet ise sandık başına giderek , kendisini ikna eden tarafı iktidara taşıyarak kararını verir. Demokrasi budur ve milletin iradesi sandıkta tecelli eder.

Ancak seçime daha yıllar varken ortalığı erken seçim çığlıklarıyla dolduran bir grup, Türkiye’nin huzurunu tehlikeye atan adımlar atmaya başladı. Suni krizler yaratıp, meydanlarda gereksiz kavgalarla ortamı gerginleştiren bu zihniyet, sadece siyasi atmosferi değil, ülkenin geleceğini de karartmak istiyor. Hedefleri ise çok açık: 
Gençlerimiz…

Ülkemizi erken seçim baskısı altında kaosa sürüklemek isteyenler, yalnızca siyasi rant peşinde değil. Daha büyük bir oyun oynuyorlar. Gençlerimizi, Türkiye’nin en değerli hazinesini, üniversite sıralarından alıp sokaklara dökmek, onları polisimizle karşı karşıya getirmek istiyorlar. Kardeşi kardeşe kırdırmanın, toplumu kutuplaştırmanın peşindeler.

Güya protesto adı altında yürütülen eylemler artık demokratik hakkın çok ötesine geçti. Asit saldırıları, molotof kokteylleri, cami ve mezarlık işagli, baltalı vandallıklar… Bunlar nasıl bir hak arayışı olabilir? Türk Polisine saldırarak, kamu düzenini hedef alarak kim, neyi kazanacak?

Şunu açıkça söylüyoruz:
Biz, gençlerimizi kaybetmek istemiyoruz!
Erken seçim diyerek ülkenin enerjisini tüketmek isteyenlerin keyfi hareketleri yüzünden, bu milletin geleceğini riske atmaya kimsenin hakkı yok. Gençlerimizin hayatları, kariyerleri, hayalleri; bu kirli hesaplara kurban edilmemeli.

Sevgili gençler, size açıkça sesleniyorum:
Sizler bu vatanın göz bebeğisiniz. Sizler Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek nesillersiniz. Anlık öfkenize yenik düşmeyin. Sizi sokaklara döküp sahaya sürmek isteyenlerin planını görün. Sizin yeriniz, polisle çatışmak değil; okullarınızda, laboratuvarlarda, kütüphanelerde kendinizi geliştirip bu ülkenin kalkınmasına katkı sunmaktır.

Bu vatan size güveniyor. Aileleriniz size güveniyor. Geleceği inşa etme sorumluluğu sizin omuzlarınızda. Ve bu geleceği kavga ederek değil, sandıkta karar vererek inşa edeceksiniz. Demokrasi bunun için var.

Devletinize güvenin. Polisimize güvenin. Bu oyunlara gelmeyin. Unutmayın, bu ülkenin huzurunu bozmaya çalışanlar bu kirli oyun içinde kaybolup gidecek. Ama siz, soğukkanlı ve sağduyulu duruşunuzla kazanan taraf olacaksınız.

Bu milletin sizden beklentisi büyük. Hedeflerinizi kavgayla, çatışmayla değil; akılla, bilgiyle ve demokratik iradenizle gerçekleştirin. Gerçek güç orada.
Unutmayın: Pişman olmayacaksınız. Çünkü bu ülkenin geleceğini siz inşa edeceksiniz.