Cihan Yıldırım yazdı...

Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu bana ayıp etti…
Kurultay’da Kemal Kılıçdaroğlu’nu desteklediğim için beni aday göstermediler…
Bana adaylık için başvuru yaptırıp aday göstermeyerek itibarımla oynadılar…
Bunca yıllık hizmetimi görmezden geldiler…
İyi bir finali hak etmedim mi?
Yaşarken gömdüler beni…
Biden’den Bahçeli’ye, Erdoğan’dan diğer dünya liderlerine… Sanki benden daha mı gençler, sağlıklılar?
Aday yapılmadığım gün şehirden hiç ses çıkmaması da beni ayrıca üzmüştür…
Siyasette vefa yokmuş…
CHP’nin örnek gösterdiği belediye başkanıydım… Sonuç… Oldubittiyle evime yollandım!
Bu sözleri kimse söylemedi…
Şayet Yılmaz Büyükerşen söyleseydi… Ona yakışırdı. Haklılık payı yüksek olurdu. Bu isyanı anında kendine taraftar bulurdu. En sade üyeden genel başkana kadar kimse la bile diyemezdi.
Yılmaz Hoca içini döktü denirdi.
Hoca, sessizliğini bozdu denirdi.
Ama böyle demedi Yılmaz Hoca…
Ne dedi?
Ayşe Ünlüce’ye ve ekibine logo üzerinden yüklendi. Büyükşehir logo değişikliği yapmış. Hoca da buna içerlemiş… Bana sormadılar falan diye… Malum kendisi danışman…
Yılmaz Hoca, Eskişehir’deki desteği yüzde 70’lere çıkan Ünlüce’ye hiç gereği yokken durduk yere sataşmış! Evet, bunun Türkçe karşılığı bu… Resmen omuz atmış… Ben buradayım demiş…
Olabilir, bunca yıllık başkanlık ardından kendinde bunu hak görmüş olabilir.
Ya da ekibinden bir iki kişinin daha belediyeden gönderileceğini duymuş ve önlem almaya çalışmış olabilir.
Hepsi olabilir… Hoca bu belli olmaz… Eskişehir’de yaşayan en büyük siyasetçi…
Öte yandan binbir dertle boğuşan Ayşe Ünlüce, Hoca’ya dönüp “Bize de mi logo Hocam” dese ne olur?
Ben söyleyeyim; hiç iyi olmaz!
Yılmaz Hoca, iyi bir final yapmalı. Yaşadığı şey çok zor tahmin edebiliyorum ama partisinin ona layık görmediği finali, kendisi kendine layık görmeli. Ve bu tür açıklamalar, girişimler yapmamalı!