Görür, bu depremlerin sürpriz olmadığını, bilim insanlarının ve kendisinin uzun yıllardır bu bölgedeki deprem riskine dikkat çektiğini ifade etti. Yerel yönetimlerin ve merkezi hükümetin depreme hazırlık çalışmalarını yeterince yapmadığını belirten Görür, "Bu kadar insanımız ölür müydü?" diyerek süreci eleştirdi.

Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğunu ve herhangi bir bölgede büyük depremler yaşanabileceğini vurgulayan Görür, deprem dirençli kentler oluşturulması gerektiğini söyledi.

Deprem riski en yüksek şehirler

Görür, en büyük deprem riskinin Erzincan, Tunceli ve Bingöl arasında yer alan Yedisu Fayı üzerinde olduğunu belirtti. Bölgede son büyük depremin 1790’larda yaşandığını ve 250 yıllık periyodun dolduğunu ifade eden Görür, 2030’lu yıllara kadar büyük bir deprem yaşanabileceğini öngördü.

İkinci olarak Bingöl Karlıova ve Bingöl Göynük arasındaki fay hattının risk taşıdığını, buradaki kırılmamış bölgenin 1860’lı yıllarda deprem ürettiğini ve tekrar kırılabileceğini söyledi.

Üçüncü büyük riskin Bitlis-Zagros Kenet Kuşağı olduğunu belirten Görür, Arap Levhası'nın kuzeye doğru hareket ettiğini, bu nedenle Adıyaman, Siirt, Diyarbakır ve Hakkari bölgelerinin sıkıştığını ve buradaki depremin öne çekilmiş olabileceğini ifade etti.

Marmara Bölgesi'nde 7’nin üzerinde bir deprem olacağını kesin bir dille ifade eden Görür, ABD'li bilim insanlarının yaptığı çalışmalara göre 99’dan itibaren her an büyük bir depremin yaşanabileceğini ve bu olasılığın son güncellemeyle yüzde 47’ye düştüğünü belirtti.

Bu bölgedeki yapı stoğunun yüzde 60’tan fazlasının depreme dayanıksız olduğunu hatırlatan Görür, Marmara'daki büyük bir depremin Türkiye ekonomisini ve siyasi bağımsızlığını ciddi şekilde tehdit edeceğini dile getirdi.

Görür, Türkiye’nin depreme hazırlık sürecini daha sistemli bir şekilde yönetebilmesi için bir "Depreme Hazırlık Bakanlığı" kurulması gerektiğini savundu. Öncelikle deprem bölgelerinden başlayarak 20 yıl içinde tüm ülkenin depreme dirençli hale getirilebileceğini vurgulayan Görür, bu süreçte ulaşım projelerinin ve diğer altyapı çalışmalarının öncelik sırasının değiştirilmesi gerektiğini söyledi.

Kaynak: Eskisehir.net Haber Merkezi