Şentuna, eşitlik ilkesine rağmen ülkemizde kadınların hala eşitsizlik ve ayrımcılıkla karşı karşıya olduğunu belirterek, “Bugün eşitlik haykırışı yapmak istiyorum. Bu haykırış sadece bir kelime değil, aynı zamanda bir ilke ve bir insan hakkıdır. Ne yazık ki bu ilke ülkemizde tam olarak hayata geçirilmemiş ve kadınlar hala eşitsizlik ve ayrımcılıkla karşı karşıya kalmaktadır. Eğitimden mahrum bırakılan, çalışma imkanı elinden alınan, bedeni şiddete maruz kalan, mobinge uğrayan, sesi susturulmaya çalışılan kadınlar… Bu vahşet her geçen gün derinleşiyor, daha yara üstüne yara açıyor” ifadelerini kullandı.
322’den fazla kadın öldürüldü
2023 yılında 628 kadının, 2024’ün ilk yarısında ise 322’den fazla kadının erkek şiddeti sonucu öldürüldüğüne dikkat çeken Şentuna, “Bu vahşetin arkasındaki her isim, her hikaye, yüreğimize bir hançer gibi saplanıyor. Elif, Pınar, Nevin… Her isim bir çığlık, her çığlık ise duyulmayı bekliyor. Şehrimizde geçen ay işlenen kadın cinayetleri, bu vahşetin ne kadar da yakınımızda dolduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Canan, Emine, Ayşe… Bu isimler sadece Eskişehir'den değil, her şehirden yankılanan bir feryat” diye konuştu.
Kadın hakları geriye gidiyor
Kadın cinayetlerinin buz dağının sadece görünen yüzü olduğunu belirten Şentuna, çocuk yaşta evlendirilen, taciz ve tecavüze uğrayan çocukların bu vahşetin birer parçası olduğunu söyledi. Türkiye’de kadın özgürlüğü ve kadın haklarının geriye gittiğine dikkat çeken Şentuna, “İstanbul Sözleşmesi'nden çekilme, 6284 sayılı kanunun yetersiz uygulaması, 9. yargı paketinde soyadı hakkının kadından alınması…Biz kadınları ger gün biraz daha geriye götürmek için uygulanan bir dayatmadır, kabul etmiyoruz” dedi.
Yoksulluk, işsizlik, şiddet
Ülkedeki ekonomik zorlukların kadınları daha da kırılgan hale getirdiğini savunan Şentuna, şunları belirtti: “Yoksulluk, işsizlik, şiddet. Bu faktörler, kadınların daha da savunmasız hale getiriyor. Eğitim, bu sorunun çözümünde anahtar rol oynuyor. Toplumu bilinçlendirmek, şiddeti ve ayrımcılığı reddetmek için eğitim şart. Çocuklara ve gençlere cinsiyet eşitliği ve saygı bilincini aşılamak zorundayız.”
Bıçak kemiğe dayandı
“Artık susma zamanı bitti” diyen Şentuna, şunları kaydetti: “Hep birlikte sesimizi yükseltmek, bu vahşete dur demek zorundayız. Sesleniyorum: Kadınları koruyun, gerekli adımları atın! Topluma sesleniyorum: Duyarlı olun, şiddete karşı sessiz kalmayın!
Unutmayalım ki, her kadın bir eştir, evlattır, bir kız kardeştir, yaşam verendir. Her kadın, bu hayatta var olma hakkına sonuna kadar sahiptir.”