Şanlı, “CHP’nin milletvekili seçimlerinde aldığı oy 540. Benim aldığım oy 750. Ben AKP’lilerden, sağdan da oy aldım. Bana diyorlardı, ‘Başkanım senin adamlar sıkı dursun. Sen kazanırsın.’ Kaybetmemde ilçe yönetiminin etkisi oldu. Çalışan olmadı ki. Ben, eşim ve 2 tane meclis üyesi çalıştık tek tek. Oylar da öyle geldi” dedi.
Seçimden sonra özeleştiri yaptınız mı? Erdal Şanlı seçimi neden kaybetti sizce?
Bir sürü etkenler var. 300 küsur tane seçmen değişimi var. Muhtarlar seçmen getirmiş. Merkezden, Çifteler’den oradan buradan. Biz de nüfusumuz azalmasın diye itiraz etmedik. Bizim ilçe yönetimine sorduğumda bu bizim aday adayları da getirdi gibi bir şey dediler. Biz de onu dikkate almadık. Benim dışımda 2 tane daha aday adayı vardı CHP’de. Esas sebep bu.
BEN PARTİ İÇİ İŞLERE DAHİL OLMADIM
Seçim öncesi Han’da parti içi bir karışıklık, tartışma oldu mu? Ya da sizin seçimleri kaybetmenizde parti içi yarış etkili oldu mu?
Ben sadece belediye başkanlığı yaptım. Hizmet yaparak seçim alırız anlayışı vardı bende. Kendimizi belediye hizmetlerine adadığımız için parti işlerine çok dahil olmadık. Bu da eksiklik. Biz bunu yaparken diğer arkadaşlar aday olacağız diyerek, bizim ilçe yönetimi de filanca kişiyi istiyoruz diyorlar ama beni aday gösterince işler değişiyor. Bilinçli yıpratmalar oluyor.
SEÇİM SÜRECİNDE HAN’DA ÇALIŞAN OLMADI
Yani sizi CHP içinde birileri bilinçli yıprattı mı?
Tabi tabi. Büyük etkenlerden biri de bu. CHP’nin milletvekili seçimlerinde aldığı oy 540. Benim aldığım oy 750. Ben AKP’lilerden, sağdan da oy aldım. Bana diyorlardı, ‘Başkanım senin adamlar sıkı dursun. Sen kazanırsın.’ Kaybetmemde ilçe yönetiminin etkisi oldu. Çalışan olmadı ki. Ben, eşim ve 2 tane meclis üyesi çalıştık tek tek. Oylar da öyle geldi. Ortada gezenler var bir de kazanan yere gideriz düşüncesiyle. Nebi Hatipoğlu da ramazanda her ışık yanan yere para verdi Han’da.
Seçim sürecinde yaşananlar nedeniyle Han’da disipline sevk edilenler var mı?
Öyle 4-5 kişi var Han’da. Orada aleyhte çalışanlar belliydi. Genel merkez onları biliyor. Disipline verildiler ama sonuç ne oldu bilmiyorum.
“BİZ BİRAZ DA YALNIZ KALDIK”
İl örgütü ya da merkezden Han’a yeterince destek geldi mi seçimlerde?
Herkeste şöyle bir algı vardı. Her yer kaybedilir ama Han kaybedilmez. Kaybedeceklerini sandıkları Seyitgazi, Mahmudiye gibi yerlere ağırlık verildi. Sürekli oralarda çalışıldı. Biz biraz da yalnız kaldık. Kazanılır algısı vardı ama öyle olmadı.
Böyle bir sonuç çıkacağı aklınızdan geçti mi hiç? İhtimal veriyor muydunuz?
Ben ihtimal vermiyordum. Köylerde bana ‘başkanım bir dönem daha yapmalısın’ diyorlardı. Ben de bir dönem daha yaparım sonra aday olmam ama son gün olay değişti. Ben konvoya bakıyorum konvoydakiler oy verse ben seçimi alırdım. Bu dönem aday adayları vardı. Genel merkezin de süreci geç açıklaması bu sorunlara neden oldu. Bizi de Çifteler, Sivrihisar gibi önceden açıklasalardı, bizi direkt aday yapsalardı biz onları eritirdik. Süreç kısaldı çünkü.
“HAN’DA SEÇİMDEN BU YANA BİR SESSİZLİK VAR”
Han ile ilişkileriniz nasıl şu an?
Bizi sanki hala belediye başkanı gibi düşünüyorlar. Şu işimiz var diyorlar. Ben belediye başkanı değilim diyorum. Başkana söyleyin diyorum. İnsanların mahcubiyetleri de var. Bir de dışardan seçmen gelince o da kötü oldu. O gelenler ilçede yaşamıyor şu an. Han’da seçimden bu yana bir sessizlik var. İnsanlar sokağa çıkmıyor.
Ara ara sosyal medyadan partinize ve yerel yönetimlere dair eleştirel paylaşımlarınız oluyor. Partinize ya da yerel yönetimlere dair sizi rahatsız eden konular nedir?
1989 yılında 67 il vardı. Bu 67 ilin 40 küsur tanesini SHP aldı seçimlerde. Güçlü bir şekilde çıktık ama burada belediye yönetimindeki kişiler, bürokratlar, liyakatsiz kadrolar yıpratıyor. Belediye başkanı değil ama bürokratlar etkili oluyor. O dönemde İstanbul büyükşehirde Nurettin Sözen vardı. Bir İSKİ olayı vardı hala üzerimizden atamadık. Genel başkan da o zaman belediye başkanlarını Ankara’da topladığı zaman twit atıp onu etiketledim. Şu anda bir rüzgâr esti, bu vatandaş partimizi destekledi. Ama 1989’a dönmesin yazdım. Madem bu insanlar bizi destekledi halkçı söylemler lafta kalmasın. Böyle yönetelim. Partimizi yıpratmayalım dedim.
“BELEDİYE BAŞKANLARI KADROLARI İYİ DENETLEMELİ”
CHP yıllar sonra ilk defa seçimlerden birinci parti olarak çıktı. Genel seçimlerde iktidar olmanın yolu belediyelerden geçer yorumu hakim. Belediyeler bunun için nasıl bir çalışma sistemi içine girmeli?
Belediye başkanları kadroları iyi denetlemeli. Belediye başkanının kontrol mekanizması olmalı işçisinden müdürüne kadar. Çünkü belediye başkanı her tarafa yetişemez ama liyakatli kadroları sorunları çözer, takip eder. Seçimi kazandık diye zafer sarhoşluğu yaşamamak lazım. Halka dokunulmalı. İlk 6 ay belediye başkanının imajı için çok önemli. İktidarın yolu yerel yönetimlerden geçer. Bunu unutmamak lazım.
Siyaset devam ediyor mu sizin için?
Siyaset devam ediyor. 12 yaşımdan beri sol anlayışın içindeyim. 12 yaşımda rahmetli Bülent Ecevit o zaman Amerika Birleşik Devletleri Sultanahmet’i, haşhaş tarlalarını bombalarım demişti. Haşhaş yasaklanmıştı. Rahmetli Ecevit Afyon’da ‘Türkiye’de ne ekeceğime ben karar veririm, hodri meydan’ diyordu. O zaman ben çocuk yaşta heyecanlanıyordum. O günden bugüne siyasetin içindeyim. Siyaset yapmak için illa ki belediye başkanı olmak gerekmez. Hayatın her anı bir siyasettir. Fabrikada çalışırken de demokrasi platformu vardı. Onun içindeydik. Yaşam tarzımız olmuştu.
“YAYA ÇOCUK DEDİLER MİLYARLARI YEDİLER”
Ben kahvede kağıt tavla oynamasını bilmem. Babamlar TÖB-DER’liydi. Eylem yaparlardı. Ankara’ya giderlerdi. Süleyman Demirel başbakandı. Ben çocuğum tabi. Beni omuzlarına alırdı babamlar. Hadi bağır derlerdi. ‘Zam zam zam yüzdük ne zaman?’, ‘Yaya çocuk dediler milyarları yediler’ gibi sloganlar atardım. O heyecandan geliyoruz. Bu yaşa geldik hala o heyecan içimizde. Garibanın yanındayım hala. Yanlışlara karşı, haksızlıklara karşı mücadele ruhu her zaman var.
“BAKARSIN BAŞKA BİR YERDE DEĞERLENDİRİRLER”
Tekrar belediye başkanlığına aday olmak ister misiniz?
Bir daha getiririz seni diyor hemşerilerimiz. Yarın ne olacağı belli olmaz. Daha 4.5 yıl var. Siyasette ne olur bilinmez. Benim Han’a gidip de belediye başkanı olacağım diye kafamda bir şey yoktu. Yarın ne olacak bilemezsin. Parti içi dinamikler var. Ekipler değişir, lider değişir. Bakarsın başka bir yerde değerlendirirler. Biz illa ki siyaseti milletvekili ya da belediye başkanı olmak için değil Atatürk’ün partisinin bayrağını dalgalandırmak ve hizmet etmek için buradayız. Partim bana duvarlara yazı yaz, afiş as dese ben onu da yaparım.