Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) ile Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü tarafından güncellenen Deprem Tehlike ve Aktif Fay Haritaları, Türkiye genelindeki deprem risk durumunu yeniden değerlendirdi. Yapılan güncellemeler sonucunda, deprem riski en düşük olarak değerlendirilen 20 il belirlendi.
Çalışmalar doğrultusunda, özellikle Karadeniz ve İç Anadolu bölgelerinde yer alan illerin düşük risk grubunda yoğunlaştığı görüldü.
Ana fay hatlarına uzaklıkları ve jeolojik yapı özellikleri bu illerin daha düşük deprem riski taşımasında etkili oldu.
EN DÜŞÜK RİSK BULUNDURAN 20 İL
AFAD ve MTA'nın güncellenen verilerine göre, Türkiye'de deprem tehlikesi bakımından en düşük risk seviyesine sahip 20 şehir şöyle sıralandı:
- Sinop
- Artvin
- Rize
- Trabzon
- Giresun
- Kastamonu
- Bartın
- Zonguldak
- Karabük
- Amasya
- Çankırı
- Yozgat
- Kırşehir
- Nevşehir
- Niğde
- Aksaray
- Konya
- Karaman
- Kırıkkale
- Edirne
Listede yer alan şehirlerin, büyükşehir merkezlerinden uzakta yer almaları ve Türkiye’nin ana aktif fay zonlarına görece daha uzak mesafede bulunmaları, risk düzeylerinin düşük olmasında etkili oldu.
UZMANLAR RİSKİ TEKRAR HATIRLATTI
AFAD yetkilileri, listede adı geçen illerin büyük depremler açısından diğer bölgelere kıyasla daha düşük risk taşıdığını belirtmekle birlikte, Türkiye'nin bir deprem ülkesi olduğunun altını çizdi. Uzmanlar, düşük risk grubunda yer alan bölgelerde de küçük ve orta ölçekli sarsıntıların yaşanabileceğine dikkat çekti.
Ayrıca yapı güvenliğinin önemi vurgulanarak, yapı stoğu eski olan binaların düşük riskli bölgelerde bile güvenlik açığı oluşturabileceği ifade edildi. Bu nedenle bina dayanıklılığı, imar planlarına uygunluk ve afet bilinci çalışmalarının tüm illerde öncelikli olması gerektiği bildirildi.
AFAD tarafından yapılan açıklamada, tüm vatandaşlara olası afetlere karşı hazırlıklı olunması yönünde çağrıda bulunuldu. Açıklamada, acil durum planı oluşturulması, afet çantası hazırlanması ve yaşanılan binaların dayanıklılığının kontrol ettirilmesi gerektiği vurgulandı. Ayrıca yapı güçlendirme çalışmalarının yalnızca yüksek riskli bölgelerde değil, ülke genelinde uygulanmasının hayati önem taşıdığı belirtildi.