Ekonomi yazarı Necmettin Batırel, ABD Merkez Bankası'nın sıkı para politikasını sonlandırma ve 2024 Mart'ta faiz indirimine geçme beklentisiyle altının değer kazanabileceğini belirtiyor.
Batırel, yatırımcılara fırsatlar sunarken, beraberinde riskleri de göz ardı etmemeleri konusunda uyarıda bulunuyor.
Faiz indiriminin başlamasıyla birlikte altın, değerinde artışlar yaşayarak yatırımcıların dikkatini çekti. Batırel, bu gelişmelerin yatırımcılar için önemli fırsatlar sunabileceği gibi, aynı zamanda riskleri de barındırdığı konusunda uyarılarda bulundu.
Altın, ons başına 2088 dolarla 2072 dolarlık tarihi zirvesini aşarak yeni bir değer kazanımına imza attı.
Küresel yatırımcılar, giderek artan resesyon endişeleri, enflasyon riskleri, para arzının genişlemesi ve geleneksel menkul kıymet ticaretine duyulan güvenin azalması nedeniyle altına olan ilgilerini artırıyor.
Altın, bu belirsizlik dönemlerinde güvenli liman olarak görülerek yatırımcılar arasında tercih edilen bir varlık haline gelmiş durumda. Fed'den gelen olumlu gelişmeler, kripto piyasasında önemli bir yükselişe neden oldu ve kripto paralar güçlü bir çıkış sergiledi.
ABD medyasında yer alan habere göre, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), Grayscale'in spot Bitcoin borsa yatırım fonu başvurusunu ocak ayının başında onaylama ihtimali taşıyor.
SEC, daha önce Grayscale'in Bitcoin ETF başvurusunu reddetmiş olsa da, temyiz mahkemesi bu reddin hatalı olduğuna karar verdi. Bu gelişme, kripto paraların geleceği konusundaki belirsizlikleri azaltarak yatırımcıların ilgisini çekti.
Bitcoin, 41 bin 500 dolarla Mayıs 2022'den bu yana en yüksek seviyeye ulaşarak dikkat çekti. Bitcoin'in kısa vadeli hedefi, 50 bin doları aşmak olarak ifade ediliyor.
Yatırımcılar, SEC'in Grayscale'in başvurusunu onaylamasıyla birlikte kripto pazarında olumlu bir momentumun devam edip etmeyeceğini yakından takip ediyor.
ABD'den gelen güncel ekonomik veriler, zayıf faiz görünümünü güçlendirdi. Kasım ayına ait ISM İmalat PMI rakamları, tahminlerin altında gelerek fabrika faaliyetlerinin art arda 13'üncü kez daraldığını gösterdi.
Ayrıca, ABD PCE enflasyon okuması, fiyatlardaki yavaşlamaya işaret ederken, devam eden işsizlik başvuruları da iki yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Zayıf faiz görünümü, ekonomik toparlanmanın belirsizliğini artırarak merkez bankası politikalarının daha da önemli hale gelmesine neden olabilir.
Yatırımcılar, ekonomik göstergeleri yakından takip ederek gelecekteki gelişmelere yönelik belirsizlikleri değerlendirmeye devam ediyor.
2 BİN 500 LİRAYA ÇIKABİLİR
Altın fiyatlarındaki güncel gelişmelere göre belirlenen yeni hedef, 2100 dolar olarak belirlenmiştir. Eğer bu seviye aşılırsa, 2500 dolarlar üzerindeki değerlendirmeler konuşulmaya başlanabilir.
Önceki tahminimde, 19 Ağustos tarihinde ons altının 2070 dolarlık tarihi zirveye ulaşması durumunda, gram altının 2 bin lirayı test edebileceğini öne sürmüştüm ve bu tahminim doğrulandı.
24 ayar altının gram fiyatı 1966 lira ile rekor seviyelere çıkarak beklenenin üzerine çıktı.. Şu an itibariyle 2 bin lira seviyeleri test edilmiş olabilir ve önümüzdeki dönemde 2050 – 2100 lira aralığındaki değerlemeler gündeme gelebilir. Altın, 2024 yılında 2500 lirayı aşabilir.
Merkez Bankası'nın attığı adımlar, Türk Lirası'nı koruma kalkanı olarak etkin bir şekilde işlemeye devam ediyor. TÜFE bazlı reel efektif döviz kuru, Ekim ayında 55,90 seviyesine yükselerek Türk Lirası'nın son iki ayda değer kazandığını gösterdi.
ABD'li dev yatırım bankası Citi, dolar/TL kuru için 2024 yılı için ortalama 35,93, 2025 yılı için ise ortalama 41,59 tahmininde bulunurken, 2023 içinse ortalama 25,99 öngörüsünde bulundu.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın uyguladığı sıkı para politikası sonucunda kredi faizleri, 52.19 ile 21 yılın zirvesine çıkarak dikkat çekti. Bu süreçte bireysel kredi faizleri ise ortalama düzeyinde seyrini sürdürdü.
S&P'nin Türkiye'nin kredi notu görünümünü pozitife çevirmesinin ardından piyasalarda dikkat çeken Citibank raporuna göre, 2024 yılı itibarıyla dolar/TL kuru üzerindeki yükseliş eğilimi devam edecek.
Ancak, rapora göre, kur artışları TÜFE'nin gerisinde kalacak. Maliye Bakanı Şimşek'in, yerel seçimlerin ardından Türkiye'nin varlıklarına olan talebin önemli ölçüde artacağını belirtmesi, fon girişlerinde büyük bir artışın yaşanabileceğini gösteriyor.