CHP Eskişehir Kadın Kolları tarafından ‘Benim soyadım benim kararım’ çağrısıyla yürüyüş düzenlendi. Çarşı tramvay durağı önünde toplanan CHP’li kadınlar, Hamamyolu Caddesi’nde bulunan Yediler Parkı’na yürüdü. Yediler Parkı’nda basın açıklamasını okuyan CHP Eskişehir Kadın Kolları Başkanı Sibel Yeşildal, “Kazanılmış haklarımızdan vazgeçmediğimizi ve vazgeçmeyeceğimizi vurguluyoruz. Bizler kadın örgütleri, kadın hareketi, kadınlar ve eşitlikçi erkeklerle birlikte hep birlikte omuz omuza mücadeleye devam ediyoruz, kadına karşı şiddetin tamamen son bulduğu ana kadar mücadelemizin sürecektir. Birlikteyiz, güçlüyüz” ifadelerini kullandı.

“Kocanın soyadına geçmek zorunda bırakılmak istenmektedir”

Sibel Yeşildal açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
Bilindiği üzere Evlenen kadının kocasının soyadını alacağını öngören Türk medeni kanunun 187. hükmü, 22 Şubat 2023 tarihinde Anayasa Mahkemesince, Anayasanın 10. Maddesine aykırı bularak iptal edilmiştir. 28 Nisan 2023’te Resmi Gazete’de yayımlanan iptal kararı, 9 ay sonra yürürlüğe girmiştir. Kadının evlilik ve boşanma sonrası soyadına ilişkin düzenlemelerin çağ dışı kaldığı günümüzde uluslararası hukuk sistemlerinde, aile soyadını birlikte seçme hakkı, eşlere birlikte tanınırken, ülkemizde kadın, babanın soyadından kocanın soyadına geçmek zorunda bırakılmak istenmektedir. 

“İstanbul Sözleşmesi yeniden yürürlüğe konulmalı”

Soyadı tartışmaları gölgesinde kalan, esas konuşulması gereken konunun kadına karşı şiddet ve kadın cinayetlerinin olması gereken ülkemizde, Haziran ayında Eskişehir’de basına yansıyan kadın cinayetleri gerçekleşti. İstanbul Sözleşmesi Kendi alanında altın standart niteliğinde olan bir sözleşme olup kadınların can simididir. İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz ve Sözleşme’nin yeniden yürürlüğe konulması taleplerimizi buradan da tekrar ifade ediyoruz.

“Kadının soyadı üzerinden gündem yaratılmaya çalışılması kabul edilemez”

Türkiye kadın hareketinin ve bizlerin çokça altını çizdiği gibi; şeffaf ve hesap verilebilirliğe dayalı bir veri akışı bulunmamaktadır ancak Kadın cinayetleri her geçen gün daha da artmaktadır, kadın cinayetlerinin azaldığı tek yıl İstanbul Sözleşmesi’ne imzanın atıldığı 2011 yılı olduğu verilerle ortadadır. Kadın cinayetleri sayısındaki bu artışı durdurmak için gerek 6284 sayılı Kanunu gerekse İstanbul Sözleşmesini uygulamak yerine, kadının soyadı üzerinden gündem yaratılmaya çalışılması kabul edilemez. 

“Kazanılmış haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz”

Önemle belirtmek istiyoruz ki birlikte güçlüyüz! Kazanılmış haklarımızdan vazgeçmediğimizi ve vazgeçmeyeceğimizi vurguluyoruz. Bizler kadın örgütleri, kadın hareketi, kadınlar ve eşitlikçi erkeklerle birlikte hep birlikte omuz omuza mücadeleye devam ediyoruz, kadına karşı şiddetin tamamen son bulduğu ana kadar mücadelemiz sürecektir. Birlikteyiz, güçlüyüz!” 
 

Kaynak: Meltem Karakaş