KAHEV nedir? Nasıl kuruldu? Özellikle bir çıkış noktanız var mı?
Kadın hekimlerin üye olabildiği ve beraber kurduğu bir eğitime destek vakfıdır. Adından da yola çıkarak tahmin etmesi kolay. Bir öğrencinin eğitimine destek olmak için bir araya gelmiştik. Baktık ki bu bir ihtiyaç gerçekten, burada kendi isteklerimizi arka plana atarak ihtiyacı karşılamaya karar verdik. Birbirinden kıymetli 5 binden fazla resmi üyesi olan diş hekimi ve tıp doktoru kadın hekimlerden oluşan büyük ve gelişmeye her zaman açık bir vakıf.
YOLA ÇIKARKEN HİÇ TEREDDÜT ETMEDİK
Neden sadece kadın hekimler? Sizler çalışma alanlarınızda dezavantajlı bir durumda mı oldunuz? Neden kadın hekimler bir araya gelip böyle bir vakıf kurdu?
Erkek hekim arkadaşlarımız da bizlere destek olabiliyor, bağışçı olabiliyor. Bağışçı olmak için illa kadın olmaya gerek yok. Fakat resmi üye olmak için biz kadın hekim olmayı şart koştuk.
“HER ŞEYİ DEĞİŞTİRMENİN ANAHTARI EĞİTİMDEN GEÇİYOR”
Sağlık alanında çalışan kadınlara ne gibi katkısı, faydası oldu?
Bize aslında umut oldu. Bizim buradan hiçbir menfaatimiz yok. Bağışçılarımızın da bir beklentisi yok. Hepimiz gönüllü olarak bu işi yapıyoruz. Çünkü bir çocuğun bakış açısını değiştirirseniz daha iyi eğitim almasını sağlayabilirseniz, etik değerlere bağlı bazı şeyleri sorgulayabilen bireyler olmasını sağlayabilirseniz değişimi başlattınız demektir. Her şeyi değiştirmenin anahtarı eğitimden geçiyor. Bunu yapabildiğimizi göstermek bizim için yeterli. Çekişmeyince hızlı ilerleyebiliyorsunuz. 6 yılda böyle bir yere gelebilmek zannediyorum hiçbir vakfa nasip olmamıştır. KAHEV daha da büyüyecektir daha.
“5 BİN 146 TANE RESMİ ÜYEMİZ VAR”
Biz polikliniklerimizde çok yalnızdık. Sosyal medyada bile bir araya gelebilmek bize çok iyi geldi. Tüm toplumsal yaraların tek reçetesi var. O da eğitim diyoruz. Hepimiz bunun farkındayız. Birbirimizle beraber yol yürüyoruz. 26 bin tane kadın hekim var KAHEV içinde. 5 bin 146 tane de resmi üye sayısı. Bu kadın hekimler birbiriyle tartışmazlar. Farklı siyasi görüşleri olabilir, farklı inançları olabilir. Ama KAHEV’in içinde tartışmazlar. Birbirini destekler. Asla birbirine köstek olmaz. Böyle bir enerji var. Biz çok narin, hassas, olağanüstü bir çocuğun bakımını üstlenmiş anneler gibi bakıyoruz ona.
KAHEV neler yapıyor şu an?
KAHEV o kadar çok şey yapıyor ki aslında sadece eğitim busu değil. Eğitime destek denince aklınıza ne gelirse var. Spor eğitimine destek de var, sanat eğitimine destek de var. En çok arzu ettiğimiz şeylerden birisi, okulların çocuklar için cazibe merkezi haline gelmesi. Dezavantajlı bölgelerdeki çocukların hepsinin evinde bir kitaplığı, masası yok ama hepsinin geldiği bir okul var. Eğer o okulu o çocuk için cazibe merkezi haline getirirseniz rengiyle, kokusuyla, temizliğiyle, donanımıyla bunu yapabilirseniz o çocuğa öyle bir şey veriyorsunuz ki bu onun çocuğuna da sirayet ediyor. Şu an bildiğiniz iyi insanlar, iyi liderler, mutlu insanlar iyi öğretmenlerin elinden çıkmış insanlar. Öğretmenlik en büyük annelik bence. Çocuklar sabah kalkınca okula koşarak gitsin istiyoruz. Yapmak istediğimiz, yaptığımız şeylerden birisi bu.
“AKTİF BURS ALAN ÇOCUK SAYISI 5 BİN 500”
Size ne gibi talepler geliyor peki?
En çok burs vermekle ilgili talepler geliyor. Sayıyla ilgili sınır koymamaya çalışıyoruz burs konusunda. Hayali bir sınır var. Olağanüstü haller oluyor mesela. Örneğin 6 Şubat tarihinde korkun. Bir deprem yaşandı. O bölgede gençler bir anda engelli oldular. Ailelerini kaybettiler, uzuvlarını kaybettiler, evlerini kaybettiler, anılarını kaybettiler. Böyle bir şey söz konusu olduğunda biz mesela sınırları açtık. Şu an aktif burs alan çocuk sayısı 5 bin 500 civarında. Her ay ödediğimiz burs miktarı 3 milyon liranın üzerinde.
Bundan sonraki hedefleriniz neler?
Eğitimdeki kalitenin yükseltildiği yerde rol oynamış olmak en büyük hayallerimizden bir tanesi. Yapmak istediğimiz şeyleri şu an yapıyoruz. Kendi bakış açımızla eğitim kurumları açmak istiyoruz. Dezavantajlı bölgelerin canlanmasını çok istiyoruz. Özellikle köyler, ilçeler buraların canlanmasını, buralarda bir şeyler yapmak isteyen öğretmenleri cesaretlendirmek istiyoruz. Okullar yapmak istiyoruz, çocuklar iyi bir eğitim alsınlar, öğretmenler kendilerini geliştirsinler istiyoruz.
“KAMU YARARINA VAKIF BAŞVURUMUZU YAPTIK”
Vakıf dediğiniz devletin sorumluluklarını beraber paylaşarak ona destek olmak için kurulur. Biz bu yüzden vakıf olduk. Kamu yararına vakıf başvurumuzu yaptık. Bütün bakanlıkları geçtik. Şu anda Spor Bakanlığında. Orayı da geçtikten sonra kamu yararına vakıf olarak tescillenecek. Bu da sizin güvenilirliğinizi artıracak bir şey. Bunu devlet de tanımış oluyor. Sen benim dostumsun, sen benim yanımdasın. Atatürk’ün kurduğu cumhuriyette devletle beraber olabilmek güzel.
Koç Ödülü’nü Yılmaz Büyükerşen’den sonra Eskişehir’e getiren ikinci kişi sizsiniz. Bu ödülden bahsedebilir misiniz?
Bu ödül başvuruyla alınan bir ödül değil. Orada bir önceki eğitim ödülünü alan kişi bir kurul kurarak o danışma kurulunun tavsiyelerine göre hareket edermiş. 11 tane aday arasından 3’e düşüp o 3 aday içinden KAHEV’i seçmeyi uygun bulmuşlar. Eğitim, sanat ve kültür üç dalda ödül veriliyor. Biz eğitim alanındaki faaliyetlerimizden ötürü eğitim dalında ödüle layık görüldük. Çok onur duyduk. Çok mutlu olduk. Ben anladım ki orada yapılan iş kadar yapılış şeklini, gayreti, enerjiyi taktir etmişler.
MERKEZİ ESKİŞEHİR OLSUN İSTEDİK
Burası merkez olacak dediğimizde herkes taktir etti. Biz merkezi Eskişehir olsun istedik çünkü daha bizim yapmak istediğimiz şeyleri daha biz anlatırken anlayacak insanlarla beraber çalışmak bizi hızlandıracak diye düşündük.
