Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, Eskişehir Net’ten Meltem Karakaş’ın sorularını yanıtladı. CHP’nin cumhurbaşkanı adayını belirleme sürecine ilişkin önemli açıklamalar yapan Başkan Kurt, “Kimsenin aday olmasını engelledik mi? Engellemedik. 20 milletvekilinin imzasını bulan herkes aday olabilir. Aday olmayan ya da aday olmak istemeyen bundan sonra aday gibi davranmamalı. Şu anda cumhurbaşkanı aday adayı bir tane” diye konuştu.
“İki ayda neyi paylaşamadılar?”
Hafta sonu yapılan CHP Odunpazarı Gençlik Kolları Olağanüstü Kongresi’ne müdahale ettiğine dair çıkan söylentiler hakkında da konuşan Başkan Kurt, “CHP’nin gençlik kolları kongresini tartışacak zamanı yok. Bu arkadaşlar üç ay önce birlikte seçildiler. Odunpazarı ilçe başkanı ile mevcut il başkanı aynı ekipteydi. Birlikte seçildiler. Sonra ne oldu iki ayda? Neyi paylaşamadılar? Niye kavga ettiler? Olağanüstü kongre lüzumlu bir şey miydi?” dedi.
“Örgütümüzün yapacağı ön seçime güveneceğiz”
CHP cumhurbaşkanı adayını ön seçimle belirleyecek. Bu kararı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ön seçim parti meclisinden ve ilgili kurullardan geçmiş bir karardır. Artık kesinleşmiş ve 23 Mart tarihinde ön seçim gerçekleşecek. O nedenle bunun tartışılmasının doğru olmadığını düşünüyorum. Partili olan herkes bu karara uyacak. Uymalıdır. Ama ön seçimde tek adayın olması biraz partiliyi ya da kamuoyunu rahatlattı gevşetti. Aslında bu ön seçimin çok farklı anlamları var. Partililer açısında çok farklı anlamları var. Bundan sonra ki yapılacak bütün aday tespitlerinin ön seçimle yapılacağının göstergesidir bu, başlangıcıdır ve garantisidir. Şöyle eleştiriler var: Efendim işte ön seçim hakim denetiminde olur. Bunlar bence çok tartışılacak şeyler değil. Örgüte güvenmek zorundayız. Örgüt içinde biz birbirimize sahtekarlık yapacak değiliz, yalancılık yapacak değiliz. Dolayısıyla kendi örgütümüzün yapacağı ön seçime güveneceğiz. Ve ben katılım oranının da oldukça yüksek tutulmasını becermemiz gerekir diye düşünüyorum. Zaten genel merkez de çıkardığı yönergede sandık sayılarını sanki yüksek seçim kurulu ön seçimi yapıyormuş gibi çok dizayn edecek, planlayacak bir biçime dönüştürüş. Onlar incelenirse bu ön seçimde hata, hile gibi birtakım eleştirilerin gelmeyeceğini görmek lazım ve ön seçimi desteklemek lazım. Bu parti içi demokrasi açısından yaşamsal önem taşıyan bir karardır diye düşünüyorum.
“Aday olmak istemeyen bundan sonra aday gibi davranmamalı”
“Tek bir aday var. Partililer kimi seçecek?” diye eleştiriler oluyor. Bu durumda CHP için üyeleri sandığa getirmek zor olabilir mi? Tek aday olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bunlar eleştirilecekse her türlü alanla eleştirme şansımız var. Ama kimsenin aday olmasını engelledik mi? Engellemedik. 20 milletvekilinin imzasını bulan herkes aday olabilir. Aday olmayan ya da aday olmak istemeyen bundan sonra aday gibi davranmamalı. Şu anda cumhurbaşkanı aday adayı bir tane. İki tane olsaydı öyle tercih yapacaktık. Ama bir tane oldu. Bir tane işaretleyeceğiz. Bu parti üyesini açısından şu önemi taşıyor: Normal şartlarda TBMM kurulunun yetkisinde olan bir kararı tabana havale etmeyi gösteriyor. Yani TBMM 116 tane milletvekili imza atarak önerdiği zaman ve şunu da diyor ki: biz yetkimizi tabana bıraktık. Taban değerlendirsin. Tabanın değerlendirmesi sonucunda çıkanı biz kabul edeceğiz anlamında bir değerlendirme. Aksine başka bir kişi aday olsaydı kimse engellemezdi. Başka bir kişi Dursun çiçek biraz gezdi. İmza toplayamadı galiba. Yani bunlar olur ama partiyi karıştırmak, partinin gidişatını bozmak bundan sonra hiç kimsenin hakkı değil.
“Üyelerimiz kendisine tanınan tarihi fırsatı değerlendirecek”
Tek bir aday var. CHP üyelerini nasıl sandığa getirecek?
Üyelerimiz bu bilinçle hareket edecek, kendisine tanınan tarihi fırsatı değerlendirecek. Şimdi bu ön seçime gelmeyip, milletvekili adayları ön seçimle belirlensin demek kendi kendine çelişkidir. Belediye başkanı adayları, belediye meclis üyesi adayları ön seçimle belirlensin demek kendi kendisiyle çelişkidir. Ön seçim ön seçimdir. Aday tek de olsa partili gelip tercihini ortaya koymak durumundadır. Eğer bunu ortaya koymazsa farklı eleştiriler muhatap olur parti. Bu da haksızlık olur.
“Mansur Yavaş’ın adaylığı ima dahi etmesi bize zarar verir”
Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş arasında bir mukayese yapılıyor. Mansur Yavaş da aday olabilir deniyor. Sizce adaylığı söz konusu olur mu?
Ben şöyle değerlendiriyorum: Bundan sonra Mansur Yavaş’ın aday gibi davranmasının doğru olmadığını düşünüyorum. Parti hukuku açısından, parti disiplini açısından adaylığı ima dahi etmesi bize zarar verir. Kendi hareketlerine, söylemlerine de dikkat etmesi gerekir diye düşünüyorum.
CHP cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanmak için nasıl bir strateji izlemeli?
20 gün sonra cumhurbaşkanı adayımız belirlenecek. Cumhurbaşkanı adayımız belirlendikten sonra onun ve parti merkezinin çizeceği bir yolla bütün Türkiye’yi gezeceğiz. Bütün Türkiye’de erken seçimin zorunlu olduğunu anlatacağız. Biz şimdi adayımızı niye belirliyoruz? Şöyle bir talebimiz var: 2025 kasım ayında cumhurbaşkanlığı seçimi olsun. Çünkü Türkiye’de açlık var, sefillik var, yoksulluk var, yolsuzluk var, Türkiye’de hukuksuzluk var. Bunların karşılığı demokratik ülkelerde erken seçimdir. Erken seçim yeni bir bakış açısı getirmek açısından önemlidir. Mevcut iktidarın gücünü geliştirmek ya da Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı bir daha, bir daha seçmek adına seçim istemiyoruz. Bu sorunları çözmek için istiyoruz. 23 yıldır tek başına iktidar olan Recep Tayyip Erdoğan hiçbir sorunu çözememiştir. Çözemediği için bundan sonra normal şartlarda siyaseti bırakması gerekir. Tersine daha da güçlenmeye çalışıyor. Bu nedenle erken seçim önemlidir. Bu nedenle biz halkı hem erken seçim için sokağa davet edeceğiz, hareketlendirmeye davet edeceğiz hem de erken seçim kararının alınması halinde Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın bir daha aday olmasına izin vereceğiz. Aksi taktirde 2025’in kasımından sonra yapılacak bir öneriyi CHP desteklemeyecek. O zaman normal zamanda seçim olacak. Normal zamanda seçim olduğu zaman da AK Parti kendisine bir cumhurbaşkanı adayı bulacak.
Bu süreçte belediye başkanları nasıl bir misyon yüklenecek? Kazım Kurt seçim sürecinde kendisine nasıl bir misyon yükleyecek?
Biz şunu yapıyoruz: Parti il örgütümüz, ilçe örgütlerimizle beraber bütün belediye başkanlarımız bir ortak çalışma içindeyiz. Ramazan nedeniyle Büyükşehir Belediyemizin organizasyonuyla ilçelerde iftar yemekleri düzenliyoruz. İftar yemeklerinden sonra partide ya da partililerin belirlediği salonda partililerimize erken seçime katılmanın gerekliliğini anlatıyoruz ve aldığımız izlenimlere göre pazartesi günü Mahmudiye’deydik. İlçe başkanı katılım oranının yüzde 80’lerde olacağını iddia ediyor. Bu bizi memnun ediyor tabi. Bütün ilçelerde bu gezileri devam ettireceğiz. Cumhurbaşkanı adayı belirlendikten sonra da onların programı doğrultusunda köy köy, mahalle mahalle, kahve kahve gezip niçin erken seçim yapılması gerektiğini anlatacağız.
“Özel bir kasıt yok”
Hafta sonu Odunpazarı Gençlik Kolları’nın olağanüstü kongresi vardı. Siz neden katılmadınız?
Ben hiçbirine katılmadım gençlik kolları seçimlerinin. Daha öncekilere de katılmadım. O nedenle özel bir kasıt yok.
“CHP’nin gençlik kolları kongresini tartışacak zamanı yok”
Seçimlere müdahale ettiğiniz, Ali Eren Doğan’ı desteklediğiniz söylendi…
CHP’nin gençlik kolları kongresini tartışacak zamanı yok. Böyle bir tartışmanın içine girmek gereği de yoktu. Ama yapılan yanlışlar bu konuyu birinci derecede gündem yaptı. Eskişehir’de Kazım Kurt ile ilgili olumlu olumsuz bir şey söylemek isteyen herkes balıklama daldı. Konuşuyor. Gençlik kolları… Bakın bu kongrede de gördük. Bu kadar gündem olmaması lazım. Bir de ben işin içinde olsaydım çok daha farklı gündem olurdu. Bunlar lüzumsuz işler. Bunlar partiyi düşünmeden, partinin iktidar olabilme ihtimaline engel olan mantıklardır. Bu arkadaşlar üç ay önce birlikte seçildiler. Odunpazarı ilçe başkanı ile mevcut il başkanı aynı listedeydi, aynı ekipteydi. Birlikte seçildiler. Ben o zaman da karışmadım. Sonra ne oldu iki ayda? Neyi paylaşamadılar? Niye kavga ettiler? Birbirlerini görevden aldılar. Olağanüstü kongre lüzumlu bir şey miydi? Değildi. O nedenle bunun yanlış olduğunu ben anlattım arkadaşlarımıza ama dinletemedim. Dinletemeyince de gidip de o kargaşanın içinde olmam. Ben partiyi düşünüyorum. Benim başka bir derdim yok. Ali başkan olmuş, veli olmamış. Bunlar ufak iş. Bizim ana kademede bile il kongresini kaybettik. Ben ertesi gün kazanan başkanın yanında dimdik durdum. Partililik kültürü budur. Bunun dışında söylenecek bütün her şey dedikodudur. Bu da benim işim değildir.
“Parti içi kavgaların sırası değil”
Odunpazarı İlçe Başkanı Rahmi Çınar, Yenikent Mahalle Sorumlusunu görevden aldı. Bir yandan erken seçim gündemi var CHP’de. CHP bu tartışmaları nasıl yönetecek?
Bunlar lüzumsuz işler. Parti içi kavgaların sırası değil. Parti içinde kim, kiminle hesaplaşacaksa onun zamanı gelince yapılır. Şu anda tek hedef erken seçim. Tek hedef ön seçim. Tek hedef cumhurbaşkanlığını kazanmak.
