Eskişehir Sanayi Odası (ESO), Dünüyle Bugünüyle Eskişehir Grubu işbirliğiyle, Sanayi Odası kurucularından Mümtaz Zeytinoğlu’nun vefatının 46’ncı yılında “Eskişehir’de Sanayileşmenin Dünü ve Bugünü” konulu bir etkinlik düzenledi. Taşbaşı Kültür Merkezi Kırmızı Salon’da gerçekleşen etkinliğe ESO Yönetim Kurulu Başkanı Celalettin Kesikbaş ile gazeteci, yazar ve akademisyen Dr. Rüştü Bozkurt konuşmacı olarak katıldı.
Eskişehir sanayicisi, proleter sanayicidir
Kesikbaş, etkinlikte yaptığı konuşmasında, Eskişehir’deki sanayicilerin büyük bir kısmının “proleter sanayici” olduğunu belirterek, “Dededen babadan değil, tırnaklarıyla kazıyarak bir yere gelmişler. Risk almışlar ve üretmişler” dedi. Türkiye’de toplam 12 sanayi odası bulunduğunu hatırlatan Kesikbaş, Eskişehir Sanayi Odası’nın hem tarihsel süreçte hem de bugünkü durumu itibariyle oldukça önemli odalardan biri olduğunu kaydetti.
Yüksek teknoloji ihracatında lideriz
Eskişehir sanayisinin gücüne dikkat çeken Kesikbaş, “Sanayi Odası’nın bin 500 üyesi var. Eskişehir’deki sanayinin toplam cirosu 9 milyar dolar. Ticaret Bakanlığı verilerine göre toplam ihracatım 4,5 milyar dolar. İhracatta en hızlı büyüyen ikinci kentiz ve dış ticaret fazlası veren ender merkezlerden biriyiz” dedi. Kesikbaş, sanayinin Gayri Safi Yurtiçi Hasıla içindeki payının 1990’da yüzde 28 iken bugün yüzde 40’u aştığını vurguladı.
Eskişehir sanayisinde toplam 100 bin kişinin çalıştığını aktaran Kesikbaş, “Nüfusun üçte biri sanayiden besleniyor. İleri teknoloji ihracatında Türkiye’de lideriz. Kilogram başı ihracatta, Türkiye ortalamasının yüzde 25 üzerinde, daha katma değerli ihracat gerçekleştiriyor” diye konuştu.
En yüksek üretim kapasitesine sahip
Sanayideki, Ar-Ge ve inovasyon faaliyetlerinden de bahseden Kesikbaş, “Bakanlık onaylı 23 Ar-Ge ve Tasarım Merkezimiz mevcut. Türkiye’nin 500 büyük sanayi kuruluşu içerisinde Eskişehir’den 19 firmamız yer alıyor. TİM’in açıkladığı Türkiye’nin ilk 1000 ihracatçısı listesinde ise 17 firmamız bulunuyor. TOBB’un sanayi veri tabanına kayıtlı 4000 ürün içerisinde yüzde 76 ürün ile Türkiye’nin en yüksek üretim kapasitesine sahibiz. Dört farklı yerleşkede teknoloji geliştirme faaliyetleri gösteren 150’ye yakın işletme ve bu işletmelerde çalışan 1000’e yakın kişi var. Ancak, teknoloji kenti olabilmek için bu sayının çok daha yukarılarda olması gerekiyor” diye konuştu.
Sanayide rakamlar iyi, ancak alan yetersiz
Kesikbaş, Eskişehir OSB’nin 35 milyon metrekare alanıyla Türkiye’nin önemli OSB’lerinden biri olduğunu belirtti. Sanayi alanlarının mevcut durumuna dikkat çeken Kesikbaş, “Toplam yüzölçümümüz içinde sanayi alanımız binde dört. OECD ülkelerinde bu oran ortalama yüzde 3,6. Bizim oranımız oldukça düşük. Eskişehir’de sanayi rakamlarımız ve cirolarımız iyi, ileri teknoloji yaklaşımlarımız güçlü. Ancak sanayi alanı açısından hala OECD ülkelerinin gerisindeyiz. Henüz Eskişehir’i bir sanayi kenti olarak tanımlamak mümkün değil” ifadelerini kullandı.
150 firmadan 1500 firmaya
Eskişehir’in sanayi tarihine dair önemli bilgiler paylaşan Kesikbaş, 1968’li yıllarda kenttin sanayi altyapısının kiremit, tuğla, un ve yağ gibi temel ürünler üzerine kurulu olduğunu belirtti. Kesikbaş, o dönemde Eskişehir’in tarım ve demiryolları gibi stratejik alanlarda sınırlı bir endüstriyel gelişme sahip olduğunu ve yaklaşık 150 sanayi firması bulunduğunu aktardı. Bugün Eskişehir’in, Türkiye’nin en sanayileşmiş şehirlerinden biri olarak kabul edildiğini söyleyen Kesikbaş, “Sanayileşmede 12’inci sıradayız ve ileri teknoloji, savunma sanayi, havacılık, raylı sistemler, beyaz eşya ve makine imalatı gibi yüksek katma değerli sektörlerde öne çıkıyoruz” dedi.
35 milyon metrekareye yükseldi
Eskişehir’in sanayileşme sürecinde zaman içinde büyük bir dönüşüm geçirdiğini ifade eden Kesikbaş, “1972 yılında 1 milyon metrekarelik alanda kurulan Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi, bugün 35 milyon metrekareye ulaştı. 1968 yılında Eskişehir’deki işgücü genellikle düşük vasıflı olup, tarım sektörü ve hafif sanayide istihdam ediliyordu. O dönemde geçimini üretim sektöründen sağlayan kişi sayısı 10 binin altındaydı. Bugün ise şehirdeki eğitim seviyesi çok daha yüksek ve daha nitelikli bir işgücüne sahibiz” ifadelerini kullandı. 1968 yılında şehirdeki sanayi elektriği tüketimi yıllık yaklaşık 250 milyon kilovat/saatken, bugün bu rakam 2,5 milyar kilovat/saat seviyelerine çıktı” diye konuştu.
55 yılda değişen bir şey yok, dertlerimiz aynı
Kesikbaş, 1970 yılında Eskişehir Sanayi Odası tarafından yayınlanan “Topluma Dönük Sanayi Bildirisi”nin üzerinden geçen uzun yıllara rağmen birçok konuda hala aynı sorunların devam ettiğine dikkat çekti. Kesikbaş, konuşmasını şöyle sürdürdü: “O günden bugüne hayatımızda ne değişmiş? Bu soruyu kendimize sorduk ve karşılaştırmasını yaptık. Hiçbir şey değişmemiş, dertlerimiz hala aynı. Sanki 1970 yılına gitmişim ve bunu ben yazmışım gibi bir durum var. Bazen haddimize düşmese de biz de Eskişehir Sanayi Odası olarak raporlar hazırlıyoruz. Hepimiz bu kenti çok seviyor ve dertleniyoruz. Kendi bakış açımızdan söyleyeceğimizi çekinmeden söylüyoruz. 1970’lerde de çekinmemişler.”