Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu, İYİ Parti’den istifa etti ve AK Parti’ye geçti.
Kimisi için bu şaşırtıcıydı ama ben ve benim gibi birçok gazeteci için sürpriz olmadı. Çünkü Sayın Hatipoğlu İYİ Parti ve Millet İttifakı ile aynı yerde durmadığını aday adayıyken de adayken de belli ediyordu.
Nebi Hatipoğlu, partisinden istifa ettiği için başta İYİ Partililer olmak üzere kamuoyunda farklı kesimlerin eleştirisini aldı. Kendisini destekleyenler olduğu kadar topa tutanlar da bir hayli fazlaydı. Ben Hatipoğlu’nun istifasından ziyade Hatipoğlu’na bu kadar sert ifadeler kullanan İYİ Partililere şaşırıyorum desem daha doğru olur. Neden derseniz?
Hatipoğlu, Eskişehir’de yapılan temayülde birinci çıkmadı mı? Kendisini birinci çıkaran parti üyeleri değil miydi? Hatipoğlu’nun transfer ücreti alıp AK Parti’ye geçtiği iddiasını ortaya atan İYİ Partililere şunu sormak lazım: Nebi Hatipoğlu, o temayülden nasıl birinci çıktı? Tüm Eskişehir’in dilinde partililere verilen market çekleri ve partinin bazı ilçe binalarının yıllık kiralarını ödediği iddiaları varken siz Hatipoğlu’nun gerçekten ekonomik sebeplerle AK Parti’ye geçtiğine inanıyor musunuz? Ben inanmıyorum. Hatipoğlu’nun buna ihtiyacı olmadığını düşünüyorum.
Diğer bir konu ise Sayın Meral Akşener’in tavrı. Akşener, İYİ Parti Antalya Milletvekili Uğur Poyraz’ı arkadan iş çevirmek ve Hatipoğlu’nun milletvekili olmasını sağlamakla suçluyor. Sayın Akşener’in başkalarını suçlamadan önce şapkasını önüne koyup düşünmesi gerekiyor. Hatta sadece Akşener’in değil, İYİ Partililerin de aynı şeyi yapması gerekiyor. Neticede Nebi Hatipoğlu kendi kendini aday göstermedi. Onu aday gösteren süreçler oldu ve kendisi de o süreçleri iyi değerlendirdi. Benzer bir süreç farklı bir partide yaşansaydı parti genel başkanı ve yakın kurmayları çok ciddi eleştiriler alırdı ama İYİ Parti’nin sokakta çalışan, her gün partiyi açıp çayını koyan, temizliğini yapan emektarları sesini çıkarmıyor/çıkaramıyor.
Önümüzde yerel seçim var. Bence İYİ Partililer bundan sonra sus pus olmak yerine seçmene kendimizi nasıl anlatacağız, nasıl güven vereceğiz diye düşünmeli. Çünkü seçmenin kafasında “Acaba oy verdiğimiz İYİ Partili belediye başkanı, seçildikten sonra farklı bir partiye geçer mi?” sorusu var. Hatipoğlu’nun eleştirileri ve AK Parti’ye geçişi en çok İYİ Parti’ye oy veren seçmende kırılmaya sebep olacaktır. Bu noktada İYİ Parti’nin seçmenini motive etmek ve güven vermek için ne yapması gerektiğini düşünmesi gerekiyor.