TMMOB Eskişehir İKK Sekreterliği tarafından Kanlıkavak Parkı’na Alpagut ve Atalan mahallerine açılmak istenen altın-gümüş maden projesi ile ilgili resim sergisi açıldı. Sergiyle beraber maden projesinin detayları hakkında basın açıklaması yapan TMMOB Eskişehir İKK Sekreteri Salih Eğerci, “Bu bölge, Orta Sakarya Havzası’nda ve Sakarya Nehri’ne sadece 4 km uzaklıkta, verimli toprağı ile mikro klima özelliği olan, dört mevsim narenciye dahil çok çeşitli sebzenin, meyvenin yetiştiği bir bölgedir. ÇED Raporunda maden alanı 727.800 m2 şahıs parseli tarım alanı ve 2.901.900m2 ormanlık alan görülmektedir. DSİ Genel Müdürlüğünün 2022 yılında hizmete açmış olduğu Bilecik İnhisar Tarpak barajı sulaması proje alanının yaklaşık 3 km kuzey batısında kalmaktadır. Proje sahası birinci arkeolojik sit alanına 220 m mesafededir” diye konuştu.
“Tüm Sakarya Havzası’nı etkileyecektir”
“Raporun 96. sayfasında proje alanı içinden diri fay geçtiği açıkça görülmektedir” diyen Eğerci, “Özellikle yığın liçinin bulunduğu alanın topografik yapısı, meteorolojik olaylar ve depremler nedeniyle oluşacak olası bir kaymada 13 Şubat 2024 tarihinde İliç’te yaşanan facianın bir benzerinin bu bölgede yaşanması çok olasıdır. Bu durum Mihalgazi tarım alanları ve Sakarya nehrinin kirletilmesi ve yıllarca tarımın yapılamaması anlamına gelebilecektir. Böylesine bir facia sadece Eskişehir’i değil İstanbul’da dahil kadar tüm Sakarya Havzası’nı etkileyecektir” şeklinde konuştu.
“Vakit Mücadele vaktidir”
Projenin ormanları ve suları hedef aldığını söyleyen Eğerci, “Madencilik, ülke kalkınması ve toplumların gelişmesinde önemli bir mühendislik alanıdır. Ancak ülkemizde madencilik sektörü, sömürge madenciliği anlayışı ile yöre halkını hiçe sayarak; doğa ve çevre katliamları ile yürütülmektedir. Bu nedenle sömürge madenciliğine karşı, bilim ve tekniğin ışığında halkımız ile beraber mücadele edeceğimizi ifade etmek isteriz. İklim krizi tüm dünyayı etkilediği gibi şehrimizi de etkisi altına almaktadır. Özellikle kuraklık birçok canlının yok olmasına neden olurken, insanlık için ciddi sağlık sorunlarına yol açtığı bilimsel bir gerçeklik olarak ortada durmaktadır. İklim değişikliğinin yüzde 25’lik nedeni ormanların ve tarım alanlarının yok olmasıdır. Bu projenin hedef aldığı en büyük alan ormanlarımızdır. Vakit mücadele vaktidir. Ve Eskişehir kıymetlidir” ifadelerini kullandı.