Eskişehirspor’da bu sezon başında 25, devre arasında 9 olmak üzere yapılan toplam 34 transfer, 3 teknik adam değişikliği yapıldı. 10’dan fazla futbolcu gönderildi. Kimileri 1 dakika bile forma giymeden parasını alıp gitti.
3. Ligde, hatta 2. Ligde bile harcanmayacak milyonlar beceriksizce harcandı.
Sonuç; Bölgesel Amatör ligde bile bitime 3 maç kala havlu atan, yerlerde sürünen bir takım.
Yaptıkları hatalı transferler, kapının önüne koyulan öz evlatlarımız, tutulamayan sözler yüzünden tepkilerin hedefinde olan bir yönetim.
Şampiyonluk hedefi ile çıkılan yolda alınan koca bir başarısızlık.
Dün bir kez daha gördük ki yıkılan, kahrolan tribünlere gelen 10 bine yakın taraftar, ekranları başında maçı izleyen yüzbinlerce Eskişehirspor sevdalısı oldu.
Armaya ve formaya sevdalı taraftarlar lig fark etmeksizin bugüne kadar girdiği tüm savaşları tribünde kazanırken, Eskişehirspor’da son yıllarda görev yapan tribünden gelen yöneticiler ise, tesislerdeki ve protokoldeki deri koltuğun büyüsüne kapılarak hüsran yaşatıp geldikleri yeri unuttu.
‘Ne zaman kravatlılar gidecek, kaşkollular gelecek’ denildi. Eskişehirspor’un iki yakası bir araya gelmedi.
‘Eskişehirspor yok olacaktı, kapanacaktı, armayı yere düşürmedik, sahip çıkan olmadı, ona buna kulübü bırakmayız’ diye diye göreve gelen yönetimler Eskişehirspor’u amatöre kadar düşürdü.
Artık genel kurul delegelerinin de aklını başına alması lazım.
Bakmayın mali tablodaki 350 Milyon borç var açıklamasına; gerçekte Eskişehirspor Kulübünün 600 milyona yakın borcu var.
Bu enkazı kaldırabilecek, Eskişehirspor’u yarınlara emin adımlarla taşıyabilecek bir oluşum için, şehrin yöneticilerinin, eski başkanların ve iş dünyasının bir araya gelmesi gerekiyor.
Efsane başka türlü yaşayamaz.