25 yıllık acil doktoru ve Kayserili değerli bir arkadaşımın güzel bir tespiti vardı.
Eskişehirspor’da çalıştığı dönemde, kendisini Kayserili, yıllarca acil doktorluğu yapmış, yüzbinlerce insan tanıması sayesinde insan sarrafı olarak gören dostum, Eskişehirspor’da gördükleri ve yaşadıkları olaylar sonrası futbolcunun kafa yapısını anlayamadığını ve onların içinde çırak kaldığını söylemişti.
Bu konuya hemen kaldığı yerden döneceğim.
*
Unutmadan; bu arada bir süredir Eskişehir.net te Eskişehirspor ile ilgili haberleri siz değerli okuyucularımıza aktarmaya çalışıyorum.
Malum emekli moduna geçmiş uzun süre çalıştığım Esgorup’tan ayrılmıştım.
1989 yılından beri şehrimizde hizmet veren Sedef Medya Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Sezer ve Eskişehir.net Yazı İşleri Müdürü Cihan Yıldırım’ın ‘Abi kendini üzmeden haberlerinle bize katkıda bulunur musun?’ ricası üzerine Eskişehir.net ailesine katıldım.
İyi ki de katılmışım. Bu güzel ailenin habercilik hızına ayak uydurmaya çalışıyorum.
*
Gelelim asıl konumuz Eskişehirspor’a….
Yıllardır konuşulanlar, yazılanlar ve uyarılara rağmen Eskişehirspor’da bir değişiklik olmadı.
Siyah kırmızılı arma ve renkler dibin dibi denilen amatör kümeye kadar düştü.
Bugün yazımda yönetimsel, teknik kadro, futbolcu tercihleri, şehrin ilgisizliği vs. gibi konulara girmeyeceğim.
Beni rahatsız eden 1926 Polatlı Belediye maçında sergilenen futbol.
Maçın 3.saniyesi tarihe geçen müthiş gol sonrası sahada hiçbir varlık göstermeyen ve rakibe teslim olan Siyah kırmızılı futbolcular…
Geredespor maçında oynanan futbol ve alınan yenilgi ise, haftalardır endişeli olan taraftarların korktukları gerçeklerle yüzleşmesi oldu.
*
Bu maçlar sonrası aklıma Kayserili 25 yıl acil doktorluğu yapmış ve mesleğe devam eden Eskişehirspor Kulübünün eski kulüp doktorunun sözleri geldi…
İnsan sarrafıyım demişti fakat futbolcuları bir türlü anlayamaması aslında o kadarda karışık bir durum değildi.
*
Yazıyı fazla uzatıp sizleri sıkmadan asıl konuya geleyim.
Polatlı maçı primi 15’er bin TL. Eskişehirspor maçı kazansa futbolcular pirimi alacak, rakibiyle arasındaki puan farkı 8’e çıkacak ve daha 26 haftalık ligin 11.haftasında Eskişehirspor şampiyonluk yarışında önemli bir avantaj yakalayarak oyunu bitirecekti.
*
Oyun demişken, adamın biri kuaförde tıraş olurken berber müşterisine derki, ‘Bak masaya bir 10 TL, bir 20 TL koyacağım. Benim çırak o kadar salak ki, içinden istediğini seç deyince her seferinde gelip10 TL’yi alır’ der.
Dediğini yapar ve çırağı çağırır, paraları gösterir ve ‘İstediğini’ seç der. Çırak 10 TL’yi alır ve işine geri döner. Tıraş bitince müşteri çırağı kenara çeker ve neden 20 TL’yi almadığını sorar. Çırak gülerek, ‘20 TL’yi alsam oyun biterdi’ der.
*
Profesyonel de, amatör de olsa futbolcunun kafa yapısı aynı çalışıyor.
Sonuçta Eskişehirspor sayesinde, Polatlı, Çilimli, Gerede, Ankara TKİ gibi takımlar zirve yarışına ortak oldu.
*
Futbolcu günlük, haftalık düşünmez. Sezonu düşünür. Hesabını kitabını ona göre yapar. Çok uzağa gitmeye gerek yok. Bir önceki sezon neler yaşandığını unutmayalım. Ne sözler verildi. Ne paralar dağıtıldı. Yükünü tutan çekip gitti. Eskişehirspor amatör kümeye düştü.
Şimdi gözler bu sezonda. 26 haftalık ligin daha 11.haftasında heyecan dorukta. Yönetim de panik havası hakim. Her geçen hafta kesinin ağzını açmaya, şampiyonluk sözünü tutmak için elinden geleni yapmaya devam edecek.
Anlayacağınız oyun henüz bitmedi. Devam ediyor…