Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu üyeleri İsmet İnönü Caddesi’nde Sarıcakaya ilçesine yapılmak istenen altın-gümüş madeni için verilen yürütmeyi durdurma kararına ilişkin açıklama yaptı. Basın açıklamasında konuşan TEMA Vakfı Çevre Politikalar Koordinatörü Onur Küçük, verilen yürütmeyi durdurma kararını müjdeyle karşıladıklarını ifade etti.
“ŞİRKET HERHANGİ BİR İTİRAZDA BULUNAMAYACAK”
Onur Küçük açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Her şey söylendi ama ben size biraz hukuki süreci anlatayım. Bildiğiniz üzere 22 Ekim tarihinde Sarıcakaya’da yapılması planlanan altın-gümüş madeni ocağı projesi için ÇED gerekli değildir kararı verildi. TEMA Vakfı olarak bizler de bu kararın iptali için bir dava açtık. Bizim dışımızda iki tane daha dava açan kurum vardı. Ve 13 Aralık’ta Eskişehir İdare Mahkemesi’nin yürütmeyi durdurma verdiğini öğrendik. Bizim için çok önemli bir karar. Çünkü mahkemenin belirtmiş olduğu birkaç husus gerçekten çok değerli. Öncelikli olarak itiraz yolu kapalı olmak üzere tespitinde bulunulmuş. Bu şu demek: Ne karşı taraf ne müdahil “Ayrıca da projenin doğal varlıklar üzerinde vereceği zararın telafisi mümkün olmadığı belirtiliyor. Ve hukuka aykırılığı da yine kararda belirtilmiş durumda. Yani ilerleyen süreçlerde bilirkişi keşfi yapılacak ve daha sonrasında nihai bir karar verilecek ama bu karar da bizim için çok umut verici ve bunu müjdeyle karşılıyoruz.
“PROJE ALANINDA TARIM ALANLARININ OLMADIĞI YAZILMIŞ”
Dosyayı sizler de biliyorsunuz. Çok konuştuk. Birçok çelişki var dosyada. Doğu Karadeniz bölgesindeki orman alanları olduğu söylenmesi bile başlı başına dosyanın ne kadar çarpık bir şekilde hazırlandığını gösteriyor. Aynı zamanda dosyanın farklı sayfalarında birçok farklı ifadeler var. Etki değerlendirmesi yok. Biz dosyaya baktığımız zaman proje alanının etrafında su varlığının olmadığının, tarım alanlarının olmadığının yazıldığını görüyoruz. Ne diyeceğimizi bilemiyoruz artık. Umut ediyoruz ki bu projeyi iptal ederiz. Ama bölgede diğer maden projeleri de var. Onların da takipçisi olacağız. Sakarya Havzası çok önemli bir havza. Bizim gıdamız oradan geliyor. Aynı zamanda mikroklima özelliğine sahip bir bölge. O havzada madencilik faaliyetlerinin yapılmaması gerekiyor. Yerin üstü altından değerlidir diyorum.”