Eskişehir'in Alpagut Atalan bölgesinde, doğanın korunması ve madenciliğe karşı verdikleri mücadeleyle tanınan Alpagut Atalan'da Madene Hayır Platformu, yeni bir isim ile faaliyetlerine devam edeceğini duyurdu. Yeni adıyla "Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu" olarak bilinecek olan oluşum, daha geniş kapsamlı bir vizyonla doğa ve çevreyi koruma mücadelesini sürdürecek.
Platform tarafından yapılan açıklamada, ismin değiştirilmesinin sebepleri arasında, özellikle Sarıcakaya’daki maden faaliyetleri ve yakın zamanda gündeme gelecek olan Gökdere Termik Santrali projesi gibi çevresel tehditlerin bulunduğu vurgulandı.
"DOĞAYI VE YAŞAMI SAVUNACAĞIZ"
Eski adıyla Alpagut Atalan'da Madene Hayır Platformu olarak bilinen "Eskişehir Doğa ve Yaşam Platformu" yaptığı açıklamada ise şu ifadelere yer verdi, "Yaşadığımız topraklar tehdit altında. Yerli ve uluslararası maden şirketleri bu toprakların zenginliklerini yağmalamak için harekete geçti.
Sakarı vadisinde, Alpagut-Atalan’da , Sarıcakaya’da doğamız ve yaşam alanlarımız vahşi madencilik uygulamalarının tehditi altında. Doğal yaşamıyla, iklimiyle, tarım ve hayvancılığıyla anılan bölge büyük bir maden havzasına dönüştürülmek isteniyor.
Projeler hayata geçerse, ağaçlarımız kesilecek, ormanlarımız, tarım arazilerimiz yok edilecek, işletme için kullanılacak milyonlarca ton su nedeniyle su kaynaklarımız kirlenecek ve kuruyacak, tarım, hayvancılık, arıcılık yok olacak. Binalarımız hasar görecek, temiz havamız yerini toza bırakacak. Yer altındaki ağır metaller gün yüzüne çıkacak başta kanser olmak üzere hastalıklara yol açacak. Siyanürün kullanılacağı projelerde siyanür doğal hayata ve yaşamlarımıza yüksek tehdit oluşturacak.
Vahşi madencilik projeleri doğamızın kanser hücreleridir. Girdiği alanlarda kapasite artırımlarıyla yayılır ve tüm doğayı yıkıma uğratır. Eskişehir-Kaymaz, Uşak-Kışladağı, Çanakkale-Kazdağları, Erzincan-İliç bunun canlı örnekleridir. Birer kanser hücresine benzeyen bu projeleri birlik olup durduramazsak Sakarya Vadisi gibi ülkemizin gözbebeği olan birçok bölgede doğal yaşam onarılmaz hasarlar alacak , suyumuz, derelerimiz, ormanlarımız , toprağımız ve tüm canlılarla birlikte yaşadığımız yaşam alanlarımız yok olacak.
Havasını, suyunu, toprağını savunanlar olarak bizler, “Alpagut ve Atalan’daki siyanürlü altın madeni projesi henüz başlangıç, birlik olup engellemezsek bütün Sakarya Vadisi yok olacak” demiştik. Alpagut-Atalan için mücadelemiz devam ederken, malesef öğrendik ki gözü dönmüş patronlar önlerinde oluşabilecek yasal engelleri de türlü kurnazlıklarla aşarak Sarıcakaya’ ya göz diktiler. Daha birçok proje sırada bekliyor.
Yakın vadede Maden Kanunu’nda yapılacak değişikle önlerine çıkabilecek hukuki engelleri de tamamen ortadan kaldırma peşindeler. Tekar ediyoruz; bütün ülkede her gün bir yenisinin haberini aldığımız vahşi madencilik projeleri henüz işin başlangıcı ve bizler yarın pişman olmamak için birlik olacak, sesimizi yükseltecek, Eskişehir’in maden havzasına dönüşmesine izin vermeyeceğiz. Bu topraklarda yaratılan yıkımın mağdurları; yaşamları, ormanları, dereleri, yaşam alanları şirketlerin dizginsiz kar hırsı uğruna gasp edilen bu toprakların asıl sahipleri olarak bizler doğayı ve yaşamı savunacağız!"