Anadolu Üniversitesi Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÖMER), binlerce kişiye Türkçe dil eğitimi verirken, aynı zamanda Türk kültürünün dünya genelinde tanıtılmasına da katkı sağlıyor.
2016 yılından bu yana faaliyet gösteren TÖMER, Türkçeyi küresel düzeyde yaygınlaştırma misyonunu sürdürüyor. Kurum, yalnızca dil eğitimiyle sınırlı kalmayıp, Türk kültürünün uluslararası platformda tanınmasına ve kültürlerarası etkileşimin gelişmesine de önemli bir zemin oluşturuyor. Mevcut öğrenci kitlesi Orta Asya’dan Orta Doğu’ya, Kuzey Afrika’dan Doğu Avrupa’ya kadar geniş bir coğrafyayı kapsıyor. Öğrencilerine sunduğu kapsamlı eğitim programlarıyla TÖMER, Türkçenin dünya dilleri arasında daha fazla yer edinmesine katkıda bulunuyor. TÖMER Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Murat Sami Türker, merkezde yürütülen eğitimler ve çalışmalar hakkında bilgi verdi.
40'dan fazla ülke 200 üzerinde öğrenci
Murat Sami Türker, yabancı öğrencilerin Türkçeyi daha etkili öğrenmelerine ve Türk kültürünü daha yakından tanımalarına destek olduklarını ifade ederek, TÖMER’de gerçekleştirilen eğitimler hakkında şu açıklamalarda bulundu:
“TÖMER bünyesinde dünyanın çeşitli bölgelerinden 40’tan fazla ülkeden gelen 200’ün üzerinde öğrenciye eğitim sağlıyoruz. Öğrenci yoğunluğu özellikle Türkmenistan, Kazakistan, Özbekistan, Azerbaycan, Rusya, Ukrayna, Endonezya, Lübnan, Ürdün, Mısır gibi ülkelerden gelen öğrencilerden oluşuyor. Merkezimizde verilen eğitim, Avrupa Dil Portföyü standartlarına uygun olarak hazırlanıyor. Öğrencilerimize Türkçeyi etkin bir şekilde kullanmaları için okuma, yazma, konuşma ve dinleme becerilerini geliştirecek, aynı zamanda akademik yaşamlarında ihtiyaç duyacakları terminoloji ve araştırma becerilerini kazandıracak şekilde eğitim sunuyoruz. Eğitim sürecimiz, ders kitaplarının ötesinde pratik dil kullanımını da kapsayan iletişim odaklı bir yaklaşımı benimsiyor.”
"Akademik Türkçe kurslar düzenleniyor"
Eğitim içeriklerinin hem sosyal hem de teorik olmasının önemine dikkat çekten Türker, toplam 210 saatlik eğitimlerle sınıf içi ve ders dışı etkinliklerle birlikte yabancı öğrencilerin dil kullanımını geliştirmeyi amaçladıklarını söyledi. Türker bu kapsamda, “Türkçe hazırlık eğitimimiz A1'den C1 düzeyine kadar dil becerilerini kapsayan 7 haftalık yoğun programlardan oluşuyor. Her düzey haftada 30 saat olmak üzere, toplamda 210 saatlik bir eğitim sunuyor. Program kapsamında haftada 25 saatlik sınıf içi yüz yüze derslerin yanı sıra, dil laboratuvarında etkileşimli öğrenme sağlayan ‘Dil Kullanımı’ dersleri ve haftada 2 saatlik kulüp etkinlikleri bulunuyor. Ayrıca, lisans ve lisansüstü öğrenciler için Akademik Türkçe kurslar düzenleniyor. Bu kurslarda özel alan terminolojisi ve akademik araştırma becerilerine odaklanılıyor. Süreç odaklı değerlendirme esas alınarak öğrencilerin başarıları sınavlar, projeler ve sınıf içi katılımla ölçülüyor” ifadelerini kullandı.
Türk kültürü tanıtılıyor
Öğrencilere akademik eğitimin yanında kültürel bir çerçevede çizen TÖMER’in düzenlediği programlar hakkında bilgi veren Türker, “Kültür gezileri ve sanat etkinlikleriyle Türk Kültürünü tanıtmaya özen gösteriyoruz.” dedi. Bu etkinliklerin dil öğreniminin ötesinde bir kültürleşme süreci sağlamakta olduğunu da sözlerine kaydeden Türker, öğrencilerin Türk toplumuna daha iyi entegre olmalarına katkıda bulunduklarını ifade etti. Türker ayrıca, Yunus Emre Anma Etkinliği, Göçmenler Günü, Uluslararası Kültür Günü gibi özel günlerde düzenlenen organizasyonların da bu misyonu desteklediğini belirtti.
"Öğrencilerin dil öğrenme süreçlerini de hızlandırmayı da amaçlıyor"
Dr. Öğr. Üyesi Murat Sami Türker, TÖMER çatısı altında yürütülen projelerle ilgili de bilgi paylaşarak, değerlendirme sürecinde olan 'Türkçe Öğretiminde Yenilikçi Yaklaşımlar: Uluslararası Öğrenciler İçin Tamamlayıcı Program Tasarımı' ve kabul edilen projelerden 'Teknolojik Normalleşme ve Yapay Zekâ Çağında Dil Öğretimi: Kuram ve Uygulama' başlıklı çalışmalara dair açıklamalarda bulundu. Türker konuyla ilgili olarak, “Öğrencilerimizin aktif katılımıyla çeşitli projeler ve sosyal sorumluluk etkinlikleri düzenliyoruz. Bu projeler, kültürel alışverişi teşvik etmekle birlikte öğrencilerin dil öğrenme süreçlerini de hızlandırmayı da amaçlıyor. Teknolojide yaşanan son gelişmeler, eğitim alanında ortaya konan en yeni ve etkili yöntemleri eğitimlerimize entegre etmek için araştırmalar yapıyoruz. Yapay zekanın dil öğretiminde kullanımına yönelik ‘Teknolojik Normalleşme ve Yapay Zekâ Çağında Dil Öğretimi Kuram ve Uygulama’ başlıklı BAP projemiz kabul aldı. Yine görev temelli öğrenme yöntemi ilkelerine göre desenlediğimiz ve TÜBİTAK 3005 programı için başvurusunu yaptığımız ‘Türkçe Öğretiminde Yenilikçi Yaklaşımlar: Uluslararası Öğrenciler İçin Tamamlayıcı Program Tasarımı’ başlıklı projemizde değerlendirme aşamasında” ifadelerine yer verdi.