Sürekli yaşanan parti içi tartışmalara 31 Mart seçimleri nedeniyle ara veren CHP, seçimlerin hemen sonrasında “disiplin süreci” ile parti içi, daha doğrusu partililer arası tartışmalara bir kez daha yelken açtı.
İddia şuydu; seçimlerde bazı CHP’liler, “CHP adaylarının” aleyhine faaliyetlerde bulunmuştu. Bu tartışmaların Eskişehir yerelinde çok fazla ses getirmemesinin en büyük nedeni Genel Merkezin işe el atarak, konunun Eskişehir gündemine girmesinin önüne geçmesiydi.
Öte yandan bu kez karşımızda skandal kere skandal olaylar ve açıklamalar var. Bu durumun görmezden gelinmesinin CHP ve CHP’liler açısından çok da kolay olmayacağını kanısındayım.
Fikriye Söğütlü, 2020’de yapılan kongrede il kadın kolları başkanı seçilerek, görevi Aysun Doğramacı’dan teslim aldı. Temmuz 2024’te yapılacak kongreye iki ay kala görevinden istifa ettiğini açıkladı.
Eskişehir Net’ten Meltem Karakaş, Söğütlü’ye istifa kararının arkasındaki gerekçeleri sormuş. Söğütlü, Karakaş’a yaptığı açıklamada, CHP Odunpazarı İlçe Başkanı Rahmi Çınar ve Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’u hedef alarak, parti içindeki sıkıntıları aktarmış.
Peki, ne demiş Fikriye Söğütlü;
**İl Kongresinde Talat Yalaz’ı desteklediğim için Odunpazarı ekibi tarafından hain ilan edildim.
**Tepebaşı’ndan meclis üyesi adayı oldum, onlar da bana “Odunpazarı’nın ekibinden” diyerek güvenmedi.
**Stant açtık, üye yaptık. Üye formlarını Odunpazarı İlçe Başkanlığına teslim ettik. Yaptığımız üye formlarının, yırtılıp çöpe atıldığını gördüm.
**Çöpteki üye formlarının fotoğrafını çektim, Genel Merkez’e gittim. CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka ile birlikte konuyu disipline taşıdık. Ancak disiplinde olayın üstü kapatıldı.
**Kazım Kurt’a fotoğrafları gösterdim, her şeyi anlattım. Rahmi Çınar’ı korudu, bana ise ‘neden bunları ortaya çıkardın’ diyerek kızdı. Kongrede Rahmi Çınar’ı destekledi.
**Rahmi Çınar ile düşman gibiyiz. Birbirimize selam vermiyoruz.
**Bu yaşanan tek değil, çok daha fazlası var. Yaşananlar karşısında Genel Merkez arkamda durmadı.
**Yetkimiz yok, ödeneğimiz yok. Dedikodu, iftira… Dayanacak gücüm kalmadı.
**Seçimlerden önce görevi bırakacaktım. Aylin Nazlıaka ile görüştüm. Kendisi, “Ayşe başkan için çalışın” dedi. Ben de “tamam” dedim ve çalıştım.
Söğütlü’nün anlattıklarının asgari düzeyde de olsa CHP içinde ses getirmemesi, bir özeleştiriye yol açmaması Söğütlü’nün anlattığı olayların hafifliğine bağlanamayacağı kanısındayım. Ve bana kalırsa CHP için asıl skandal Söğütlü’nün anlattıkları değil, onca rezaletin ardından yaşanan bu sessizliktir.
