Demokrat Parti (DP) Eskişehir İl Başkanı Hüseyin Özcan, Eskişehir Net’te yayınlanan Net Soru programında Meltem Karakaş’ın sorularını yanıtladı. Eskişehir Ticaret Odası (ETO) ve oda seçimlerine ilişkin eleştirilerde bulunan Özcan, ETO’nun üyelerinin haklarını savunmada yetersiz kaldığını ifade etti. Özcan, “Eskişehir Ticaret Odası bugün zenginler kulübü olmuştur” benzetmesini yaptı.
“Ticaret Odası Başkanı’ndan çok cılız cevaplar”
Bir yöresel festival yapılacak. Odunpazarı Belediyesi kalkıyor diyor ki, bu yöresel ürünler için Eskişehirspor’a 2 milyon lira veriyoruz. Ticaret odası başkanından çok cılız cevaplar. Bu mudur? Metin Güler’in tavrı yetersiz. Odunpazarı Belediyesi’nin yaptığını da yanlış buluyorum. Siz ticaret odasınız. Arkanızda binlerce kitle var. Ne yaptınız? Eskişehirspor’un 2 milyona ihtiyacı varsa, Odunpazarı Belediyesi önce şu billboardları geri alsın Eskişehirspor’dan. Desin ki ben geri vereceğim ama yeniden ihaleye çıkaracağım. Festival bence Eskişehir esnafına zarar veriyor. Nereden biliyoruz yöresel olduğunu? Sağlıklı olduğunu nereden biliyoruz? Belediye bunu kontrol ediyor mu?
“Oda seçimleri sanki AK Parti’nin Çamlıca’daki delege seçimleri”
Kendi koltuklarını korumak için iktidara laf söyleyemeyen oda başkanları. Bugün Eskişehir esnaf odalarında kavga var. Bu AK Partili olmayan bir oda başkanı diye. Bir oda başkanını dışlamak için uğraştılar. Odalar siyasallaştı. İktidarla kavga etmeyelim, bunlar bizim başkanlığımızı düşürür. Eskişehir’de de bu tedirginlik var. 1987’den beri bu partinin içindeyim. Birçok oda başkanı tanıdım. Esnaf odası başkanı tanıdım. Biz iktidar olduğumuz zamanlarda dahi odaların seçimlerine müdahil olmazdık. İl başkanımız, milletvekilleri müdahil olmazdı. Kendi seçimlerini kendi içlerine bırakırlardı. Şimdi aman Allah’ım sanki oda seçimleri AK Parti’nin Çamlıca’daki delege seçimleri. Bu kadar müdahiller her şeyin içine. Ticaret odası seçimlerinde yaşadım. Bir önceki seçimlerde yaşadık. Sanayi odasını filan çok bilmem ama esnaf odaları kongresinde birçok şey duyduk, gördük, bildik. Ben AK Parti ilçe başkanlarının esnaf odalarında toplantılar düzenlediğini şu adayı seçin dediğini biliyorum. Türkiye’de sistem neye döndü biliyor musunuz? Her şey bizim olsun. Yeşilay bizden olsun, Türk Hava Kurumu bizden oldun, Satranç Federasyonu bizden olsun. Niye sizden oluyor? Bu işin bir liyakati yok mu?
“Eskişehir Ticaret Odası bugün zenginler kulübü olmuştur”
Bir oda başkanını oraya seçtirirsek üyelere tahakküm edeceğini, o üyeyi kontrol altında tutacağını düşünüyorlar. Öyle bir dünya yok. Ben de yıllarca ticaret odasının üyesiydim. 30 yıla yakın üyeliğini yaptım. Benim oyuma müdahale edemediler. Ben şu anki ETO’yu da siyasallaşmış demem ama yetersiz gördüğümü söylemek istiyorum. Bir pandemi yaşadık. Pandemide ticaret odası neredeydi? Ben üyesiydim. İş yerim 2.5 sen kapalı kaldı. Ne bir lira kredi ne de hibe imkanı oldu. Ama KGF’den kredi garanti fonlarından oda üyelerine dağıtılan paraları biliyorum ben. Niye? Çok düşük faizlerle verildi o paralar. O kredi garanti fonlarından alınan paralarla gittiler bazı oda üyeleri ev aldılar, sıfır araba aldılar. Yatırım da yapmadılar. Ticaret odasını karşıma alıyorum. Evet alıyorum. Yanlış yaptılar. Üyesinin lehine yaptığı bir şeyi gösterin bana. Eskişehir Ticaret Odası bugün zenginler kulübü olmuştur. Halkın yanında, esnafın yanında bir ticaret odası yoktur. Sadece bu yönetim için söylemiyorum, çoktandır bu böyledir. Oda başkanlığı yapıp milletvekili olanlardan beri bu böyledir.
“Vergi dairesine karşı nasıl korudunuz üyenizi?”
Eskişehir Ticaret Odası başkanı hangi sorunumuzda var? Neymiş vize ofisi kurmuşlar. Hadi versenize vize? Türk Alman İş İnsanları Heyeti Başkanı konuşuyordu televizyonda, ‘Alamıyoruz vize’ diyor. Siz ne yapıyorsunuz? Vize ofisi açtık. Ne işe yarıyor? Vergi dairesine karşı nasıl korudunuz üyenizi? Yüksek kiralara karşı üyenizi nasıl korudunuz? Bankaların verdiği yüksek kredilere karşı üyenizi nasıl korunuz? Buna bakarım ben. Oraya bina yapmış. Ne olacak?
“Esnafın yanında bir Ticaret Odası Başkanı olmalı”
Odalar ve borsalar sürükleyicidir. Bugün siyasiler ne kadar bağırırsa bağırsın, ne kadar eleştirirse eleştirsin eğer toplumda temsilci niteliğinde olan oda başkanları bağırmazlarsa, sendika başkanları bağırmazlarsa, STK dediğimiz kurumlar bağırmazsa, işte korkuyorlar. Kısmen de haklılar. TÜSİAD İstişare Kurulu Başkanı konuştu. Ertesi gün ifadesini aldılar. Ama hep beraber konuşulmazsa, ağız birliğiyle konuşulmazsa her şeyi yapabilirler. Halkın yanında, yürüyen, gezen, arabasını ticaret odasının önüne çekmeyen, bire bir gidip kapı çalan, el sıkan ticaret odasına kayıtlı üyesini bire bir bilen, sorununu bilen oda başkanı olmalı. Toplanıyorsunuz 10-25 kişi. Başkanlık divanı. Bırakınız bu işleri. Halkın içinde olun. Eskişehir Ticaret Odası başkanına oy vermiş ama hiç elini sıkmamış bin tane insan sayarım. Sadece basından biliyor. Şahsileştirmiyorum. Hiçbir husumetim yok. Geçmişte Doğru Yol Partisi’nde gençlik kollarında çalışmış birisi Metin Bey. Ben sistemi eleştiriyorum. Bir şeyleri değiştirelim. Ses çıkaralım. İtiraz etmezseniz üyeniz için hiçbir şey yapamazsınız.”