İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Eskişehir Şubesi üyeleri, Ulus Anıtı önünde bir araya gelerek meslektaşlarına yönelik saldırıya tepki gösterdi. İMO Şube Başkanı Orkun Kılıç, son dönemde meslektaşlarına yönelik artan şiddet olaylarına bir yenisinin daha eklendiğini belirtti.
Yaşanılanlardan ders alınmıyor
Ülkemizde yıllardır yaşanan felaketlerin denetim mekanizmasının önemini açıkça ortaya koyduğunu belirten Kılıç, “Özellikle inşaatların yapım süreçlerinde olması gereken denetim ve kontrollerin önemi ortadayken, 50 binden fazla can almış 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl dahi geçmemişken, böyle bir saldırının olması ancak tek bir şekilde açıklanabilir; Yaşananlardan hiçbir ders alınmamıştır ve hala kontrol mekanizmasına gereken önem verilmemektedir. Mühendislik faaliyetleri üç beş liralık rantlar uğruna durdurulmakta, vatandaşlarımızın hayatı hiçe sayılmaya devam etmektedir” dedi.
İnşaatın mühürlenmesi talep edildi
Söz konusu inşaatta sağlıklı bir denetim sürecinin yürütülemeyeceğine dikkat çeken Kılıç, “Yaşanılan bu olaydan sonra söz konusu inşaatın denetim faaliyetlerine gölge düştüğü ve bu süreçte sağlıklı bir denetim faaliyetinin yürütülemeyeceği de çok açıktır. Talebimiz en azından hukuki süreç tamamlana kadar bu inşaatın mühürlenmesidir. Bu konu ile ilgili talebimizi pazartesi günü Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğüne resmi yazıyla bildireceğiz” ifadelerini kullandı.
“Bırakın artık işimizi yapalım”
“Bırakın mühendisler ve tüm teknik insanlar güvenli yapılar üretsin” diyen Kılıç, şunları belirtti: “6 Şubat depremleri, yapı üretimi süreçlerindeki sorunları bir kez daha açığa çıkarmış, yurttaşlarımızın can ve mal güvenliği için etkin ve bağımsız bir denetim sisteminin, yapı üretim sürecindeki önemini bizlere göstermiştir. Meslektaşlarımız da bu bilinçle görevlerini layıkıyla yerine getirmek üzere sahada görevlerini yapmaya çalışırken şantiyelerde fiziksel ve sözlü şiddet olaylarında ciddi bir artış söz konusu olmuştur. Şantiyelerde kamunun can ve mal güvenliği adına denetim görevini yürüten meslektaşlarımız kamu görevlisi niteliğinde sayılmalı, can güvenliklerinin sağlanması da bizzat kamu gücünün sorumluluğunda olmalıdır. Bu konuda yetkili tüm merciler üzerine düşen görevi yerine getirmelidir.”
