Kuş gribi can aldı! İlk ölüm olarak kayda geçti Kuş gribi can aldı! İlk ölüm olarak kayda geçti

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Eskişehir İl Başkanı Talat Yalaz, Eskişehir Net’ten Meltem Karakaş’ın sorularını yanıtladı. Ekrem İmamoğlu’nun serbest bırakılması ve erken seçim çağrısı için Eskişehir’de açtıkları stantlarda imza sayısının 40 bini geçtiğini söyleyen Yalaz, ön seçimde kullanılan oyun üzerinde bir imza sayısı beklediklerini ifade etti.

“Türkiye’yi Türkiye’nin birinci olmayan partisi yönetiyor”

Türkiye’yi şu an birinci olmayan bir partinin yönettiğini söyleyen Yalaz, “Demokratik bir iktidar tarafından yönetilmiyoruz. Dünyanın hangi ülkesinde olursa olsun bu kadar toplumun ayağa kalktığı, birkaç gün önce duyurulmasına rağmen sırf adaylaştırmak için Ekrem İmamoğlu’na 15,5 milyon insanın sandıklara koşarak ülkeyi bütün dünyanın da gözünde bir seçim atmosferine soktuğumuz bir konjonktürde meşruiyeti sorgulanan iktidar ekonomik şartları her geçen gün kötüleştiren iktidar, insanların sefaletini, yoksulluğunu her geçen gün artıran iktidar, gençlerin geleceğe umutla bakmasını her geçen gün daha da zorlaştıran iktidar durmazdı, duramazdı. Hangi demokratik ülkede olsa istifa ederdi. Bugün Türkiye’nin birinci partisi CHP. Türkiye’yi Türkiye’nin birinci olmayan partisi yönetiyor” diye konuştu.

“İstifa olgunluğunu beklemiyoruz”

Yalaz, “Daha önce AKP’ye, MHP’ye oy veren vatandaşlarımız dahi büyük ve yüksek sesle iktidara eleştiriler yöneltiyor. İnsanlar artık yeter diyor. Bu şartlarda demokratik ülkelerde bir istifa beklenir. Bir istifa beklemiyoruz açıkçası. Yakın zamanda yenidoğan bebek çetesi ortaya çıktı, bakanların sorumlulukları vardı ama istifa etmedi örneğin. Biz bu demokratik olgunluğu iktidardan beklemiyoruz” şeklinde konuştu.

“2025 yılını erken seçim yılı ilan ettik”

“Yapmamız gereken en önemli şey iktidarı bir erken seçime zorlamaktır. Demokratik yolla halkımızın tercihine kendimizi sunmak istiyoruz” diyen Yalaz, “2025 yılını erken seçim yılı ilan ettik. Buna ilişkin de toplumun talebinin bu yönde olduğunu değerlendirerek yol haritamızı bunun üzerinden şekillendiriyoruz. Bu anlamda imza kampanyası iktidarın meşruiyetinin artık kalmadığını tüm dünyaya gösterecek. 27 milyon imza hedefi Recep Tayyip Erdoğan’ın aldığı oyun üzerinde imzayla bu korku iklimine rağmen vatandaşlarımızın destek verdiği bir konjonktürde artık iktidarın ülkeyi yönetmesi çok da mümkün olmayacaktır diye düşünüyoruz. Bize düşen toplumun tepkisini gerçekten demokratik ortamda yapılacak bir erken seçime evirmektir. Bütün çabamız da bu doğrultudadır. Adayını halka sorarak, partililere sorarak belirleyen de dünya konjonktürde yok ama halka sorarak belirleyen yegane parti olduğumuzun bilincindeyiz. Bundan sonraki süreçte iktidarı erken seçime zorlayacağız” dedi.

“Demokratik protestoların devamından yanayız”

“Demokratik protestoların devamından yanayız” diyen Yalaz, “Öğrencilerimizin protestolarını CHP başlatmadı. Burada hemşerilerimiz şu anlamda süreci doğru okumalılar: Toplumun gerçekten yaşanan bu karanlık günlere, iradesine yapılan bu saygısızlığa, adayının tutuklanmasına, geleceğe umutla bakamayan gençlerin iktidara yönelik çığlığıdır. Eylemlerimiz, yürüyüşlerimiz, protestolarımız devam edecek ama buradaki asli yol haritasının iktidarı bir erken seçime zorlamak olduğunu asla göz ardı etmemeliyiz. Bütün gençlerin yaptığı yürüyüşlere iştirak ettim Eskişehir’de olduğum sürece. Onlar gerçekten demokratik bir biçimde kimseye zarar vermeden haklı bir haykırışta bulunuyorlar. Biz de onların sonuna kadar yanındayız. Onların bu protesto eylemlerini demokratik bir biçimde yapmaları anayasal haklarının yanındayız. Biz bu tepkinin arkasındayız. Bu demokratik protestoların devamından yanayız. Bunu açıkça ifade ediyorum. Bu hususta da desteğimizi de son ana kadar vereceğiz. Ta ki iktidar bu sesi duyup erken seçim sandığını halkın talep ettiği gibi halkın önüne getirinceye kadar” diye konuştu.

“Genel Başkanımız kendisini desteklesin, desteklemesin kimseyi ayırmadı”

PM’ye aday olan fakat seçilemeyen Gaye Usluer’in olağanüstü kurultaya ilişkin demokratik değildi, birlik beraberlik tercih edilmedi yorumlarını değerlendiren Yalaz, “Gaye Usluer’e katılmıyorum. Genel başkanımız ilk yapılan kurultayda Kemal Kılıçdaroğlu ile birbirine yakın oylar almıştı. Bugün ise kurultay delegelerinin sayısı bin 300 civarında. Delegelerin tamamına yakının oyuyla tekrar genel başkan olarak seçildi. Yine bir önceki kurultayda Kemal Kılıçdaroğlu tarafından ortaya konan anahtar listeyi delerek giren isimlerin de bu listede odluğunu görüyoruz. Aylin Nazlıaka, bunlar genel başkanımızın anahtar listesinde yer aldı. Engin Özkoç, bir önceki süreçte Kemal Kılıçdaroğlu’nu desteklemişken bugün genel başkanımızın listesinde yer aldı. Namık Tan aynı şekilde. Bu hususta birlik beraberliği perçinleyen genel başkanımızın bir önceki sürecin etkisinde kalmadığını gösteren en somut örnek de 81 il başkanıdır. Genel başkanımız kendisini desteklesin desteklemesin hiçbir il başkanını ayırmamıştır” şeklinde konuştu.

“Gaye Usluer süreci yanlış okuyor”

Yalaz, “Burada Gaye Hoca’nın açıklamalarında sürecin de yanlış okunduğunu ifade etmek isterim. Bu bir olağanüstü kurultay. Genel başkanımız bize şunu ifade etti: Çok ciddi revizyona gitmeyeceğini, bunu bir fırsat olarak değerlendirmeyeceğini yani kayyım tehlikesine yönelik bir zorunlu kurultay ortaya konmuşken bunu fırsata çevirip kendisinin çalışmak istediği başka kişileri sürecin içine dahil etmesi durumunda bunun biraz fırsatçılık olarak değerlendirileceğini bunun da kendisine yakışmayacağını açıkça ifade etti. Taktire şayan bir yaklaşım ortaya koydu” ifadelerini kullandı.

“Gaye Usluer’in analizlerine katılmıyorum”

Yalaz, “Süreci çok iyi yönetmesi parti içinde genel kabul pozisyona gelmesi kurultay delegelerimizin verdiği oylarla da bu netleşti. Bunun sıradan bir kurultay olmadığını, dışarıya karşı birlik beraberliği ifade etmek olduğunu açıkça ortaya koydu. Saat 16:00’da miting de oldu. Burada amaç buydu. Verilmesi gereken cevap da buydu. Cumhurbaşkanı adayımız zindanda. Bizim böyle bir süreçte şahsi ihtiraslarımızla bir parti meclisi üyeliği isteme vs, elbette demokratik haktır. Ama bu kurultay öyle bir kurultay değildi. Bizler de bunun bilincinde hareket ettik. Delegelerimiz de bunun bilincinde hareket etti. Bu anlamda da herhangi bir sıkıntı olmaksızın dışarıya karşı kendi içimde birlik beraberlik görüntümüzü son noktaya ulaştıran bir kurultayı geride bıraktık. Bu noktada Gaye Hoca’nın sürece ilişkin analizlerine ve yorumlarına hem zamanın ruhu itibariyle hem de içinde bulunduğumuz ülke koşulları itibariyle katılmadığımı ifade etmek isterim” dedi.

“Eskişehir’de il başkanlarının hepsi beni aradı”

Eskişehir’de partilerin il başkanlarından destek telefonları aldığını söyleyen Yalaz, “Bu anlamda Ekrem İmamoğlu artık demokratik bir sembol haline gelmiştir. 15,5 insan sandıklara koşarak oy kullanmıştır. Bizim üye sayımız 1 milyon 700 bindir. Ekrem Başkan’ın cumhurbaşkanı adaylığı sadece CHP’lilerin oyuyla mümkün olmamıştır. Demokratların, milliyetçi demokratların, muhafazakar demokratların, sosyal demokratların, demokrasiye saygı duyan herkesin bunların da artık haykırışı haline gelmiştir. Ekrem Başkan’ın arkasında toplumun bütün kesiminden insanların olduğunu söyleyebiliriz. Diğer il başkanlarımızın hepsi beni aradılar. Deva Partisi, İYİ Parti, Demokrat Parti bunların hepsiyle görüştük ve sürece ilişkin demokrasiye saygı duyan herkesin olması gerektiği gibi bir görüş içindeler” dedi.

“Stantlarda imza sayısı 40 bini geçti”

Stantlardaki imzaların 40 bini geçtiğini ifade eden Yalaz, “Stantlar itibariyle 40 bini geçtik. Bunun yanı sıra mahalle sorumlularımız çok sayıda imza formunu alarak mahallelerinde çalışmalar icra ediyorlar. Onunla ilgili sayısal veri olmamakla birlikte şu an sadece merkezi yerlerdeki stantlarda 40 bini geçtik. Şu anda da harıl harıl muhtelif yerlerde açılan stantlarda imza kampanyamız devam ediyor. Taşbaşı’nda, Hamamyolu’nda, İsmet İnönü Caddesi’nde var. Çarşamba 7-8 yerde stantlarımız olacak. Pazar yerlerinde de stantlarımız olacak. Önümüzdeki hafta başı itibariyle de kapı kapı gezeceğiz çalışma gruplarımızla. Resmi bir açıklama gelmemekle birlikte 23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı. O gün itibariyle tamamlanabileceği yönünde bir öngörüm var ama resmi açıklamayı genel merkezimizden duyacağız” diye konuştu.

“Türkiye ittifakı cesurlar ittifakına dönüştü”

Türkiye ittifakının cesurlar ittifakına dönüştüğünü söyleyen Yalaz, “İsim, soy isim, imza ve telefon numarası. Telefon numarası da tercihen. Atmak zorunda değil. Ben bu süreci şöyle okuyorum: Biz Türkiye ittifakını kurduk. 31 Mart’ta Türkiye’nin birinci partisi olduk. 413 tane belediye kazandık. Şimdi kurulan ittifak bence cesurlar ittifakı. Korkacağımız hiçbir şey yok. Bundan sonra kaybedeceğimiz tek şey zincirlerimiz olur. Vatandaşlarımızda ben o korkuyu artık görmüyorum. İnsanlar artık ülkenin nereye gittiğini görüyor. Hemşerilerimizin stantlara ilgisini görünce biz motive oluyoruz. Toplumda böyle bir ittifak oluştu. Cesurlar ittifakı, demokratlar ittifakı” şeklinde konuştu.

“Eskişehir’in bir parti meclisi üyesi hakkıdır”

Eskişehir’in bir parti meclisi üyesini hak ettiğini fakat mevcut kurultayın olağanüstü olması nedeniyle böyle bir talepte bulunmanın doğru olmadığını söyleyen Yalaz, “Haklılar. Eskişehir 25 yıldır kazandıran şehir. Eskişehir yapılan örgütsel mücadeleler anlamında gerçekten hem görevi erken yapan, bize genel merkezden gelen talimatlarda bugüne kadar en erken o görevi icra eden, en titiz şekilde çalışan bir örgütümüz var bizim. 25 yıldır kazandırıyoruz. Eskişehir’in bir parti meclisi üyesi hakkıdır. Ama bu kurultay olağanüstü kurultay. Bu kurultay olağanüstü şartlarda yapılan bir kurultay. Bu kurultay parti meclisi anlamında revizyona gitmeyi genel başkanımızın kabul etmediği, bana yakışmaz, bu şartlarda kurultay kararı alıp bunu fırsata çevirirsem bu bana yakışmaz diyecek kadar samimi bir genel başkan. Genel başkan öyle bir irade ortaya koymuşken biz gidip parti meclisi üyesi talebimiz var demeyiz. Genel başkan sadece kendisinin de yaş kotası itibariyle boşalan yerler var, kendisi girmek istemeyen kişilerin olduğu yerlere sağduyuyu düşünerek bir irade ortaya koydu” dedi.

“Olağan bir kurultay olsaydı parti meclisine muhakkak Eskişehirli bir partilimiz girerdi”

Yalaz, “Bundan partililerimiz emin olsunlar. Ben Talat Yalaz olarak ifade ediyorum: Bu olağan bir kurultay olsaydı Eskişehir’in bir parti meclisi üyesi olurdu. Bunun için de uğraşırdım. Yine il başkanı olursam gidip örgütümün hakkını savunurum. Biz 25 yıldır kazandırıyoruz. Bu bizim hakkımız, Eskişehir örgünün haklı bir talebi var. Biz 10 belediye ile nüfusun yüzde 97’sine tekabül edebilecek bir belediye sayısıyla Eskişehir’i yönetiyoruz. Bir talebimiz var derim. Ve bunu da kabul ettirebilecek irtibat gücümün olduğuna da yürekten inanıyorum. Bu olağan bir kurultay olsaydı parti meclisine muhakkak Eskişehirli bir partilimiz girerdi” diye konuştu.

“2025 yılında kongre sürecinin olacağını düşünmüyorum”

“Genel merkezimizden bir takvim bildirimiz yok. 2025 yılında olmayacağını ben öngörüyorum. 2025 yılını biz genel seçim yılı ilan etik. Cumhurbaşkanı adayımızı belirledik. Her hafta bir miting yapacağız. Her Çarşamba da İstanbul’un bir ilçesinde miting icra ederek ülkede erken seçim baskısını yaratacak bir süreci başlatıyoruz. 2025 yılında bir kongre süreci beklemiyorum. 2026 yılında görev süremizin 3. yılına tekabüle edecek bir kongre sürecinin olacağını şahsen düşünüyorum.

“Bütün enerjimizi örgüt olarak imza kampanyasına kanalize edeceğiz”

Bu süreçteki bütün enerjimizi örgüt olarak bu imza kampanyasına kanalize edeceğiz. Ben böyle önemli bir süreçte iktidarın meşruiyetini sorgulatacak bu imza kampanyasında açıkça ifade edeyim örgütümün enerjisini başka bir etkinliğe bölmek istemem. Ama emek ve demokrasi platformu bileşenleri olsun, diğer demokratik kitle örgütleri olsun onların yaptığı eylemlere destek vereceğiz.” 

Kaynak: Meltem Karakaş