“Manevi kültürün tümü gibi, sanat da emekten doğar ve gelişir kuşkusuz…” – Avner Ziss
Eskişehir, tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan önemli bir yerleşim bölgesi olmuştur. Yüzyıllardan bu yana Eskişehir’in kültür oluşumunda, Selçukluların, Osmanlıların, 18. ve 19. yüzyıllarda bu bölgeye yerleşim gösteren Türkmen ve Yörüklerin, aynı şekilde, 19. yüzyıldan itibaren şehre yerleşen Kırım, Kafkasya ve Balkan göçmenlerinin kültürel etkileri görülür. Bu kültürel ve folklorik yapıların içinde el sanatları, giyim, halk oyunları, bayramlar, inanışlar ve diğer yöresel etkinlikler yer alır. Bu kültürel kavramlardan birisi olan el sanatları yörelere göre değişiklik gösteren önemli faktörlerin başında gelir. El sanatları, bir yörede kültürel, sosyal ve ekonomik faktörlere yön veren önemli bir ögedir. Birçok uygarlığın yaşadığı Eskişehir, bu zengin mirasın eşliğinde el sanatları bakımından çok nitelikli ve verimli bir yöre olarak dikkat çeker. 

Bu bilgiler eşliğinde, Eskişehir’in geçmiş yılları da detaylı olarak incelendiğinde, şehir merkezinde kalaycılık, lületaşı işlemeciliği, yorgan ve peşkir dokumacılığı, Sivrihisar yöresinde küpe yapımı ve işlemeciliği, halı, kilim dokumacılığı, sarka işlemeciliği, Seyitgazi yöresinde halı, kilim dokumacılığı, Mihalgazi’de oya ve kanaviçe işlemeciliği, Beylikova’da halı, kilim dokumacılığı, İnönü yöresinde sarka işlemeciliği, Alpu’da saraçlık ve oya işlemeciliği, Han yöresinde heybe işlemeciliği, Mahmudiye’de saraçlık ve nalbantlık, Çifteler’ de oya ve çorap örücülüğü, yorgancılık, Mihalıççık’ta halı, heybe ve kanaviçe işlemeciliği, çömlekçilik, kalaycılık, Sarıcakaya yöresinde peşkir dokumacılığı, Günyüzü yöresinde kilim dokumacılığı daha ön plana çıkan unsurların başında gelir. Bunlara ek olarak, bu yörelerde ve özellikle il merkezinde azda olsa bahsetmiş olduğum bu el sanatlarının yapımı halen devam etmektedir. El sanatlarının yanı sıra bir bölgenin önemli kültürel unsurlarından diğeri de giyim kuşam kavramıdır. Eskişehir’de giyim kuşam konusu ele alındığında ilgi çekici kavramlar ortaya çıkar.

“Elbiseler, insanın ruhudur.” – William Shakespeare
Giyim ve kuşam kavramlarındaki bu değişikliklerin en önemli nedenlerinden birisi yöredeki yerleşim bölgeleri ve coğrafi konum nedeniyle yaşanır. Ege ve Marmara bölgeleri ile İç Anadolu Bölgesinin kesişim noktasında yer alan Eskişehir, adeta bölgeler arası bir kavşak rolü üstlenir. Eskişehir bölgesi giyim kuşam konusunda Ankara, Bilecik, Kütahya, Afyon ve Konya illerinden etkilenmiştir. Bu bölgedeki kıyafetler incelenecek olursa çoğunun cepken ve şalvar formatı üzerine oluşturulduğu gözlemlenir. Cepkenlerde şekil olarak farklılıklar görüldüğü gibi, şalvar stillerinde kumaş ve işleme konusunda farklılıklar görülür. Eskişehir bölgesinde çeşitli yöresel kadın kıyafetleri vardır. Bu kıyafetler Sarka-pesent, hint kumaşı, bindallı, canfes, altıparmak, sevai, elmasiye, tamaşa, dizbağlı olarak sayılabilir. Diğer yandan, Eskişehir yöresinde, geleneksel erkek giysileri arasında potur, dokuma gömlek ve cepken gösterilebilir. Ayrıca, bu kıyafetlerin minimum 100 – 150 yıllık bir tarihi geçmişi olduğunu da unutmadan söylemek isterim.
Yukarıda da kısaca bahsettiğim gibi, Eskişehir’in hem el sanatları hem de giyim kuşam konusunda zengin bir tarihi geçmişi olduğunu tekrar hatırlatmak isterim. Diğer bir yandan, seyir defterinin önceki bölümlerinde değindiğim konulardaki tanıtım, organizasyon ve etkinlik eksikliğinin el sanatları ve giyim kuşam konuları içinde geçerli olduğunu belirteyim. Bu konularda, Eskişehirli tekstilci ve modacıların da desteği alınarak, hem bölgesel hem ulusal seviyede düzenlenecek etkinlikler ile tarihi geçmişi çok zengin olan Eskişehir el sanatları ve giyim kavramlarının tanıtımının yapılıp ön plana çıkarılabileceğini ve bunun aracılığıyla Eskişehir turizmine de önemli bir katkıda bulunulacağını düşünüyorum. 
Seyir defterinin yeni bölümlerinde görüşmek dileğiyle…
İletişim:
E-mail: [email protected]
Twitter: YigitMumcu