Adalar’da bir apartmanın yıkımı sırasında yaşananlar bana bu soruyu sordurttu! Evet, bir apartmanı yıkmayı beceremeyen bizler nasıl olacak da koskoca şehirde kentsel dönüşüm yapacağız?
Kentsel dönüşüm, depreme hazırlık konusunda acı tecrübelerin de katkısıyla hayli yol aldık. Bugün hemen herkes Eskişehir’in de aralarında bulunduğu şehirlerin kapsamlı bir dönüşüm geçirmesi gerektiğini ifade ediyor.
Bu konuda oluşan kamuoyu çok iyi… İktidarı, belediyesi, muhalefeti, odaları herkes hemfikir…
Öte yandan bunun maliyeti de hepimizi düşündürüyor. Üstelik böylesi bir ekonomik ortamda… Geçen hafta bizi ‘düşündüren’ bir olay daha yaşadık.
Adalar’da elle yıkım kararı alınan bir apartmanda kısmi çökme meydana geldi.
En büyük tesellimiz can kaybı yaşanmaması… İki işçi kendi imkanıyla enkazdan çıktı. İki işçi ise yaralı halde ekipler tarafından kurtarıldı. Birisi için kan ihtiyacı ilanları gördüm. Umarım durumu iyiye gitmiştir.
Kentin tam göbeğinde yaşanan ‘kaza’ trafiği de kilitledi. Önlem amaçlı olarak olay yerine yakın yerdeki ana arterler kapatıldı. İşin trafik kısmını şimdilik bir kenara bırakalım. İtfaiye, ambulans kısmına da girmeyeceğim. Gelirken ya da müdahale anında sorun yaşadılar mı, bilmiyorum.
Dediğim gibi bugün konumuz kentsel dönüşüm!
Kaza olabilir elbette… Dünyanın her yerinde oluyor. Bu durum ‘yaşanan olayın’ detaylı şekilde irdelenmesine mani olmamalı.
İMO Eskişehir Şube Başkanı Orkun Kılıç’ın konu hakkındaki görüşleri çok kıymetli.
Meltem Karakaş’a konuşan Kılıç, “Eskişehir bu göçükten ders çıkarmalı. Binaları tek tek değil komple yenilemeliyiz.  Bunun Eskişehir’de yüzlerce binada ve binlerce insanın göçük altında olduğunu düşünün. Dolayısıyla bizim buralarda alan bazında kentsel dönüşüm alanları ilan edip, bu binaları tek tek değil, komple yenilememiz gerekiyor” diyor.
Kılıç’ın “Bina gerçekten ayakta zor duran çok zayıf bir binaymış” cümlesi de uykularımızı kaçırmalı.
Elle yıkım kararı böylesi merkezi konumda bir yapı için doğru gibi görünüyor. Öte yandan elle yıkım tekniğinin tüm kurallarına uyuldu mu? Benim merak ettiğim bu…
İlgili belediye, kurumlar bunu kontrol etti mi? Yıkım yapan firma ya da ekipler bu konuda tecrübeli mi? Bunu denetleyen bir yapı var mı? Varsa kusuru tespit eden oldu mu? Olduysa ne gibi işlem uygulandı?
Daha kötü bir şekilde sonuçlanacak olayı ‘kaza’ diye geçiştirecek miyiz?
Bu konuda kamuoyuna mutlaka bilgi verilmeli. Süreç şeffaf bir şekilde ilerlemeli. Yaralanan işçilere acil şifalar diliyorum.