Emine Girgin yazdı...
Benim makalelerimde konu bulmam ya bir sohbet arasında beynimde ışık yanmasıyla oluyor ya da bir şarkı dinlerken. Tarkan’ın “Kış Güneşi” isimli parçasını dinlerken “yanlış zaman yanlış insan” demesiyle kafamda şimşekler çaktı.
Hatta geçenlerde de sosyal medyada bir yazı okumuştum onu hatırladım şarkıyı dinlerken. “Yıllarca doğru insanı bekledim gelmedi. Şimdi doğru insanı buldum ama artık yanlış kişi benim” diyordu. Gülümsedim. Adeta hepimizin diline plesenk olmuş bir feryadımız var, “doğru insanı arıyorum” değil mi? “Doğru insan” gerçekten var mı, yoksa biz mi o kişiyi doğru kılıyoruz. Birini hayatımıza alıyoruz. Kafamızdaki istediğimiz kalıba oturtmaya çalışıyoruz ve oturmayınca “bu da doğru insan değilmiş” deyip işin içinden çıkıyoruz.
Kadın- erkek ilişkilerinde pek çok kişi, hayalindeki ideal kişiyi beklerken karşısındakinin gerçekliğini göremiyor. Gerçek şu ki, doğru insan kusursuz değildir. Doğru insan dediğimiz sizinle büyümeye, öğrenmeye ve değişmeye açıktır.
Çoğu zaman doğru insanı bulmak için dışarıya bakarız ama asıl keşif içeride başlar. Siz kendinizi ne kadar tanıyorsunuz? Doğru kavramı hepimize göre değişir. Bizim doğrularımız, karşımızdaki insanın verebileceği en iyi kararlar, olabileceği en iyi insan veya sahip olabileceği en iyi erdemler olmayabilir. Çünkü her insan hayattaki yaşadığı tecrübelerle yoğrulmuştur. X bir insan bizimle doğru ve sağlıklı iletişim kuramıyorken, y bir insanla hayatının aşkını yaşayabilir. Dolayısıyla buradan çıkacak sonuçta başarısızlığın sonucu doğru insan olmaktan değil, hayata bakış açımızla, beklentilerimiz ve isteklerimizle uyuşmasıyla alakalıdır.
İlk olarak şunu söylemek gerekir ki doğru insan mükemmeliyet arayışı değil, bir uyum meselesidir. Dengeli bir ilişki, karşılıklı anlayışla gelişir. Partnerinizin güçlü yönlerini görebiliyor ve onu olduğu gibi kabul edebiliyor musunuz?
Aynı şekilde, o da sizin hayallerinize, hassasiyetlerinize saygı duyuyor mu? Doğru insan, sizin hayallerinizi küçümsemeyen, aksine onları büyüten kişidir. Sizi olduğunuz gibi kabul eder, başkası olmanızı beklemez. Hayallerinizi küçümsemez, aksine onları büyütmenize yardımcı olur. Başarısızlıklarınızda yanınızda kalır, hatalarınızı birlikte düzeltir. Duygularınızı ve sırlarınızı korur. Sizi aldatmaz, küçük yalanlarla güveninizi zedelemez. Hissettiklerini ve düşündüklerini açık bir şekilde paylaşır.
Belki de doğru insanı tanımlayan en önemli özellik, onun yanında kendiniz olabilmenizdir. Doğru insanın varlığı sizi kısıtlamaz; aksine, onunla birlikte daha özgür hissedersiniz. Birde “doğru insan, yanlış zaman” da deriz çoğu zaman. Doğru insan yanlış zaman kavramı, birçok kişinin deneyimlerinde anlam bulmuş gibi görünse de, aslında zamanın doğruluğu, bizim olgunluğumuz ve önceliklerimizle şekillenir. Belki de “yanlış zaman” dediğimiz şey, o an ki duygusal hazırlığımızın eksikliği ya da hayatta başka yönü seçmiş olmamızdır. Doğru insan, zamanı doğru kılabilir mi? Belki de doğru insan, zamanı sorgulatmayı bırakıp bize anın kıymetini öğretendir.
Sevgilerimle..