Hatırlarsınız, CHP Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in geçtiğimiz günlerde Osmanlı padişahları hakkında sarf ettiği “Ne zaman şehzade veya padişahlardan birine karı alacaklar. Hemen sefer yapıyorlar Avrupa'ya. Beyaz tenli, mavi gözlü olacak” sözleri ülke gündemine oturmuştu.
Yılmaz Hoca o günden bu yana, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli başta olmak üzere, AK Parti Milletvekillerinden, Osmanlı Ocakları’na kadar toplumun birçok kesiminden ciddi tepki aldı.
25 yıldır Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan, akademisyen olarak belli bir kitle tarafından saygınlığı olan Büyükerşen’in son başkanlık günlerindeki bu çıkışı ister istemez ‘veliahtı’ Ayşe Ünlüce’yi de sıkıntıya sokmuş oldu.
‘Ben jübilemi yaptım ’ diyen hocanın gafları mı desek ya da yıllardır içinde bulunduğu ideolojik görüşün arkasında yatan bir dışa yansımamıdır desek? Kendisi daha iyi bilir ama; acısıyla tatlısıyla, yaptıklarıyla yapmadıklarıyla bir şehre öyle ya da böyle hizmet etmiş birinin son zaman çıkıp Osmanlı’yı küçük düşürücü sözler söylemesi çok da şık olmadı..!
Bir insan 7’sinde ne ise 70’inde de odur demiş atalarımız…
Şimdiye dek,
Ecdadını bu kadar küçümseyecek, bu kadar kin ve nefret besleme duygusunu ön plana çıkaracak, toplumu kutuplaştıracak söylemlerin hiç kimseye faydası olmamıştır.
31 Mart seçimlerinde tekrar aday gösterilmeyen hoca,  mikrofonu eline alınca heyecandan neler söylediğini bilmiyor olabilir! Kafasında hala gerçekleştiremediği projeler de yatıyor olabilir…
Hadi diyelim ki öyle olsun!
Bu işin bir de Ayşe Ünlüce tarafı var…
“Keskin sirke küpüne zarar verir” derler ya;
Hocanın söylemleri, koltuğunu emanet edeceği biri olarak gösterdiği Ayşe Ünlüce’ye de ciddi eksiler yazıyor.
Baba ocağı Tepebaşı Keskinli olan Ünlüce de iyi bilir ki; Keskin Tapduk Emre ile Şeyh Edebali ile gelen talebeler ile kurulmuş bir yer... Anadolu’nun ilk Müslüman Türk bölgesi olmakla birlikte, Osmanlı tarihinde ‘Beştaşlar Derbent Zaviyesi’ bugünkü ismiyle Keskin Mahallesi’dir. Bölge halkının ‘Keskin’ kılıçlar yaparak Osmanlıya yaptığı katkılarıyla da iyi bilinir.
Keskin’in tarihinin Osmanlı’ya dayanması, Yılmaz Hocanın Osmanlı padişahları ile birlikte ‘karı’ları da bir nevi rencide etmesi; Ayşe Ünlüce’yi de Keskinli başarılı aklı selim bir kadın olarak eminim içten içe üzmüş ve derinden yaralamıştır. 
Ama yapacak bir şey yok o da böyle olsun istemezdi!
Bir bakıma Hocanın çıkışları, çetin geçen bir seçim kampanyasında Ünlüce’nin alabileceği İYİ Parti oylarını da böylece frenlenmiş oldu. Çantada keklik olarak gördükleri, milli ve manevi değerlere önem veren İYİ Partililer’in oylarının CHP’ye gitmesi an itibariyle çok zor gözüküyor…
Velhasıl,
Hoca artık bilboardlar da konuşmalı. Ayşe Ünlüce’nin önünü tamamen açmalı. Uzaktan kumanda ile yönetiyor algısı yapışmadan, öfkesine yenik düşmemeli ve beslenmesine dikkat etmeli! 
Ünlüce’ye de yazık. Bir yandan seçim kampanyası, açılışlar, bir yandan kendi kişisel bilgi, birikim ve tarzını şehre kabul ettireceğim derdi…
Yeni bir enerji yeni bir sinerji varken, 
Bir de Hocanın hataları ile uğraşmasın!
Hatlar karışmasın…
Yoksa;
Keskin Sirke Keskinli Ayşe Ünlüce’ye zarar veriyor!
Benden söylemesi...