Kum yapısı ve dokusu itibariyle başlı başına terapötik etkiye sahip bir malzemedir. Ve tıpkı oyuncaklar gibi kum da çocukların, ergenlerin ve hatta yetişkinlerin dünyasına girmek için kullanılabilir. Yaşamımızda çözümleyemediğimiz, anlamlandıramadığımız, tıkanıp kaldığımız bazı yaşantılar ne yazık ki karşımıza duygusal ve davranışsal engeller olarak çıkabilirler. Bazen biz bunların farkında oluruz, bazen de bilinç dışı düzeyinde saklıdırlar ve bilinçli çaba ile yüzeye çıkamazlar. İşte böyle durumlarda kum imdadımıza yetişen bir alternatif olabilir.
Kişiyi kum havuzunun ve yüzlerce minyatür figürün olduğu bir odaya aldığımızda, önce ortamı, materyalleri tanımasına, dokunmasına fırsat veririz. Belki rahatlaması için nefes egzersizleri ve fonda güzel bir müzikle başlangıç yapabiliriz. Daha sonra ‘haydi bana bu kumda kendi dünyanı yarat, bu bir tablo gibi olacak’ talimatı verdiğimizde, kişinin kumla ve nesnelerle olan dansını sessizce izleriz. Bu aşamada kişinin, kendi dünyasında derinleşebilmesi için sessizliğimizi korumak ve müdahaleci olmamak son derecece önemlidir. Danışan ’işte bu benim dünyam’ dediğinde bir iki dakika bu dünyayı izlemesine fırsat verilmeliyiz.
Daha sonra bu dünyaya bir isim vermesi istenerek, figürlerin evrensel anlamı, danışanın atfettiği anlam, tepside yerleşim şekli, danışanda hissettirdiği duygular konuşularak, danışanın içinde bulunduğu durum hakkında iç görü kazanması sağlanabilir. Sonrasında sıra kişinin bu dünyada yapmak istediği değişikliklere gelebilir. ‘Eğer bir sihirli değneğin olsa idi bu dünyada neyi değiştirmek isterdin? Hadi bunu şimdi, hemen yapabilirsin’ denilerek, danışanın sorun olan duygu ve davranışlarını değiştirmesi yolunu açacak hamleyi yapmasına fırsat verilir.
Kum terapisi hem çocuklara hem yetişkinlere uygulanabilecek görece daha kısa süreli ve duygu odaklı bir terapi yöntemidir. Özellikle duygularını açmaktan ve sorgulanmaktan hoşlanmayan ergen bireyler için son derece iyi bir alternatif olarak karşımıza çıkmaktadır. Çünkü kişi kum terapisinde sözcüklerle değil, kum ve figürlerle kendisini anlatmaktadır. Tıpkı oyun terapisinde oyuncakların sözcükler olması gibi…