Gemiler çok açık denizlerde yolculuk ederler. Yolları çok uzundur ve bitmesi çok uzun zaman alır. Bu kadar uzun süren bir yolculukta şüphesiz ki hava şartları her zaman stabil olamaz. Kimi zaman yolculuk etmeye çok elverişli iken kimi zaman azgın dalgalar, sert fırtınalar karşılar bu gemiyi…
Her şartta ayakta kalabilmelidir. Gideceği yere sağlam varabilmesi için dayanıklı olabilmelidir ve gerekirse bazen bir limana sığınabilmelidir. O liman ki güvenli ise fırtınanın dinmesini güvenle bekleyebilir. Bazen o limanda dinlenebilir, yenilenebilir, eksiklerini tamamlayabilir. İşte çocuklarımızda bu gemiler gibidirler. Hayat bir açık deniz, derya… Yol uzun, meşakkatli… Hava durumu değişken… Bu yolculukta bazen günlük gülistanlıktır her şey…
Güneş parlar, bazen hafif yağmurlar yağar, ardından gökkuşağı çıkar. Bazense korkutucu bir fırtına patlar. Bu fırtına çocuklar için öfkedir bazen… Bazen hayal kırıklığı… Bazen travmalar… Bazen korkular… Çocuklar eğer sığınacak bir liman bulamazlarsa sağa sola savrulurlar, yara alırlar ve belki de batarlar. Bu yüzdendir ki çocukların hayatındaki limanlar ebeveynleridir.
Buna psikolojide destek sistemi adı verilir. Eğer ebeveyn çocuğun en öfkeli olduğu, azgın dalgalara kapıldığı zamanlarda durgun ve sakin bir liman olabiliyorsa, bu çocuk bunun kendisine verdiği güven ile öfke duygusunu kontrol edebilmeyi başarır hale gelecektir. Çünkü artık ondan korkmasına gerek kalmaz. Bilir ki ne zaman savrulsa onu içine kabul edebilecek ve durgun bir liman vardır. Orada sakinleşir, orada duygusu kabul edilir, orada dinlenir. Ancak liman çocuğu bu öfkesi karşısında ondan daha çok savrulursa, gemi duvarlara çarpar, çarpa çarpa parçalanır. Çocuklarınızın mutluluğu, kahkahaları kadar öfkesi, korkusu da normaldir. Haydi, gelin onlara güvenli bir liman olalım ve dışarı savurmayalım.