Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Sevgi Selen, Rahim Ağzı Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında önemli açıklamalarda bulundu. Dr. Selen, rahim ağzı kanserinin kadınlarda en yaygın ikinci kanser türü olduğunu ve dünya genelinde jinekolojik kanserler arasında en sık görülen kanser olarak dikkat çektiğini belirtti.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Selen, rahim ağzı kanserinin başlıca nedeninin Human Papilloma Virüsü (HPV) olduğunu vurguladı. HPV enfeksiyonunun genellikle cinsel yolla bulaştığını ve çoğu zaman belirti vermeden ilerlediğini söyleyen Dr. Selen, hastalığın rahim ağzındaki hücrelerin anormal şekilde çoğalmasıyla ortaya çıktığını aktardı.
Tarama programlarının erken teşhisi artırdığına dikkat çeken Dr. Selen, rahim ağzı kanserinin "gelişim aşamasında önlenebilir" bir hastalık olduğunu belirtti. Kadınların HPV ve Smear testiyle tarama programlarına katılmalarının büyük önem taşıdığını ve 9 yaşından büyük çocuklara HPV aşısı yapılmasını önerdi. Bu sayede rahim ağzı kanserinin önlenmesinin mümkün olduğunu ifade etti.
Rahim ağzı kanserinin erken evrelerde belirgin semptomlar göstermeyebileceğinden bahseden Dr. Selen “İlerleyen aşamalarda ise cinsel ilişki sırasında ağrı ve sonrasında vajinal kanama, adet dönemleri dışında veya menopoz sonrası kanama, ağır kokulu vajinal akıntı ve pelvik bölgede ağrı gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Bu belirtilerin varlığında vakit kaybetmeden bir uzmana başvurulması önemlidir” dedi. Dr. Sevgi Selen, rahim ağzı kanserinin tanısında düzenli jinekolojik muayeneler ve smear testlerinin kritik bir rol oynadığını belirtti. Smear testinin, rahim ağzından alınan hücre örneklerinin mikroskop altında incelenmesiyle kanser öncesi lezyonların ya da kanserin erken aşamada tespit edilmesine yardımcı olduğunu vurgulayan Dr. Selen, bu testin erken müdahale şansını artırdığını ifade etti.
Her yıl dünya genelinde yaklaşık 500 bin kadına rahim ağzı kanseri tanısı konulduğunu belirten Dr. Selen “Rahim ağzı kanseri genellikle orta ve ileri yaş kadınlarda görüldüğü doğru. Ancak daha erken de rastlanabilir. Özellikle erken dönemde ve kanser öncesi evrelerde hiç belirti göstermeden ilerleyebilir. Bu yüzden Farkındalık Ayı içinde olduğumuzu da hatırlatarak tüm kadınlara smear ve HPV testleri ile tarama yapılmasının önemini anlatmak istiyoruz. Belirti olmasa da bu tarama testlerini yaptırmalısınız” dedi.
Ülkemizde tarama programının 30 yaşından sonra başladığını belirterek tarama programı hakkında bilgi veren Dr. Selen şunları ifade etti:
“Taramanın başladığı 30 yaşından sonra co-test uygulanabilir yani HPV DNA ve smear bir arada tetkik edilebilir. HPV negatifliği durumunda 5 yılda bir tekrarı istenir. Yalnızca smear bakıldıysa en geç 3 yılda bir yapılması önerilir.”
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Sevgi Selen, semptomu olan ya da cinsel olarak aktif her kadına rutin muayeneye sırasında tarama yaptırmasının önerildiğini vurguladı.
Dr. Sevgi Selen, rahim ağzı kanseri tedavisinde cerrahi müdahale, radyoterapi ve kemoterapi gibi çeşitli seçeneklerin bulunduğunu ifade etti. Erken evrelerde, kanserli dokunun cerrahi olarak çıkarılmasının genellikle yeterli olduğunu belirten Dr. Selen, daha ileri evrelerde ise tedavi seçeneklerinin bir arada kullanılmasının gerektiğini vurguladı. Tedavi sürecinin, kanserin evresi, hastanın genel sağlık durumu ve diğer kişisel faktörlere göre belirlendiğini açıklayan Dr. Selen, her birey için en uygun tedavi planının titizlikle oluşturulması gerektiğini söyledi. Bu yaklaşım, hastaların daha etkili bir tedavi süreci geçirmelerini sağlar.
Dr. Selen “Düzenli doktor kontrollerini ihmal etmemek, smear testlerini yaptırmak, HPV aşısı olmak, cinsel yolla bulaşabilecek hastalıklara karşı tedbirli olmak, sigara ve tütün ürünlerinden uzak durmak, bağışıklık sistemini güçlendirmek ve sağlıklı beslenmek gibi önlemler önerilmektedir. Bu adımlar, hastalığın önlenmesinde ve erken teşhisinde kritik rol oynar” diye konuştu.
HPV aşısının koruyuculuğunun altını çizen Dr. Selen 9 yaşından büyük tüm kız ve erkek çocuklarına aşı yapılmasını tavsiye etti. Mevcut HPV aşılarının 2'li (HPV16 ve 18), 4'lü (HPV 6, 11, 16 ve 18) ve 9'lu (HPV 6, 11, 16 ,18 ,31, 33, 45, 52 ve 58) formatlarıyla sunulduğunu belirten Dr. Selen “En çok HPV çeşidine karşı koruması olması sebebiyle öncelikli olarak dokuzlu aşının uygulanması önerilir. 9-15 yaş arasında 2 doz önerilir. Bu iki doz 6 arayla yapılır. 15 yaş ve üzerinde ise 3 doz önerilir. İlk dozdan 2 ay sonra ikinci doz, yine ilk dozdan 6 ay sonrasında da üçüncü doz uygulanır” dedi.