2013 yılında Türk Dünyası Kültür Başkenti ilan edildik. Eskişehir, başkentliği Astana’dan devraldı.
Eskişehir’in özellikle Türk Dünyası ülkelerinde tanınmasına büyük katkı sağladı.
Yine şehrin kültür sanat hayatı aylarca canlı kaldı. Başkentliği katkısı bununla sınırlı değildi elbette…
On bine yakın lise öğrencisi yut dışına çıktı…
Yine yüzlerce kişi Özbekistan’dan Almanya’ya kadar geniş bir coğrafyada gezdi, gördü…
Prof. Dr. Nabi Avcı’nın öncülüğünde Eskişehir’e onlarca kalıcı eser kazandırıldı. Prof. Dr. Avcı, bakanlık ve milletvekilliği yaptı.
Eski stat yerine yapılan Millet Bahçesi…
Yeni Atatürk Stadı…
Kırsal ilçelere Kültür Evleri…
Filmler, kitaplar, belgeseller, yarışmalar…
Saymakla bitmez…
Yine restorasyon çalışmaları… Yıkılmaya yüz tutmuş onlarca tarihi eser kurtarıldı. Alaaddin Cami, Mihalgazi Kıraç Cami, Akoğlan Cami, Sivrioğlu Konağı, Orta Işık Cami, Han Hacı Arif Efendi Konağı, Akçacılar Konağı…
Cemalciler Sokak ve Çürük Hoca Sokak’ta sağlıklaştırma…
Kızılay Hasırca Kampı da bu kapsamda yeni çehresine kavuştu.
3 Nisan 2017’de de en önemli kalıcı eserlerden Türk Dünyası Bilim, Kültür ve Sanat Merkezi hizmete girdi. Sazova Parkı içindeki merkez, 82 dönüm arazi üzerine inşa edildi.
Tesis toplamda 15 bin metrekare büyüklüğünde…
İçinde Bilim Sanat Okulu, Türk Dünyası Müzik Aletleri Müzesi, Bilgi Bankası, kafeteryalar, tanıtım mekânları, amfi sahne bulunuyor. Yine 40 odadan oluşan Türk bilgelerinin maketlerinin sergilendiği Osmanlı ve Selçuklu mimarisinin tanıtıldığı yapılar var.
Merkez’in bahçesinde otopark alanı ve 32 eserin sergilendiği minyatürler bulunmakta. Burada Tac Mahal, Hoca Ahmed-i Yesevi Külliyesi, Rabia Sultan Türbesi, Medine Osmanlı Tren Garı, Çâr Minare, Uluğ Bey Medresesi, Orhun Abideleri, Diyarbakır Ulu Cami, Mostar Köprüsü gibi eserler görülebilir.
Türk Dünyası Bilim, Kültür ve Sanat Merkezi, Türk Dünyası Kültür Başkenti’nin en büyük kalıcı eseri olarak tanımlanıyor.