Temmuz ayı ajandama bakarken Behiç Erkin’i gördüm. 16 Temmuz 1920… Türk Demiryolları Kurucusu Behiç Bey’in (Behiç Erkin) Demiryolları’ndaki görevine başladı tarih…
Behiç Bey… Ne güzel film ismi aslında. Keşke yapılsa da izlesek bu büyük insanı beyaz perdede… Behiç Bey’in hayatı müthiş film olurdu. Nerede denk gelirsem geleyim mutlaka okurum.
Böyle bir hayat, böyle verimli bir hayat… Böyle bir idealist yaşam… Gerçekten harika biri, herkesin tanıması gerekir. Mezarı Eskişehir’de, Enveriye Tren İstasyonu yakınında…
Demiryolu Kenti, Eskişehir’e yakışan bir mezar!
Behiç Bey, TCDD'nin ilk Genel Müdürü… “Demiryolculuğun babası” olarak biliniyor…
“Türkler demiryolu işletemez” denilen bir dönemde görevini başarıyla yürüttü.
TBMM, Meclis Özel Takdirnamesi ve İstiklal Madalyası, Atatürk de soyadını verdi. Vefatı gazetelerde “Mustafa Kemal’in arkadaşlarından birisi daha öldü” diye duyuruldu.
1961 yılında İstanbul’da vefat eden Behiç Bey, Milletvekilliği ve Bayındırlık Bakanlığı yaptı.
Budapeşte ve Paris Büyükelçiliği görevlerinde bulundu. 2. Dünya Savaşı’nda zulme uğrayan 20 bin Musevi’nin yaşamlarını hayatını ortaya koyarak kurtardı.
Behiç Bey’in Enveriye Tren İstasyonu yanındaki anıt mezarında Eskişehir Türbeleri Bakım, Onarım ve Geliştirme Derneği’nin hazırladığı özgeçmişi var. Lütfen okuyun ve okutun…
“5 Nisan 1876 tarihinde İstanbul’da doğan Behiç Erkin, TCDD'nin ilk Genel Müdürüdür. Behiç Bey, Ocak 1894 tarihinde Askeri Rüştiye’yi, 1895 yılında Askeri İdadi’yi ve 25 Aralık 1898 tarihinde Piyade Teğmen rütbesi ile Harp Okulu'nu ve son olarak, 29 Kasım 1901 tarihinde Harp Akademisini Bitirdi. 13 Nisan 1902 tarihinde Selanik'teki 15’inci Topçu Alayında ordudaki görevine başladı. 1910 yılına kadar bölük, tabur ve alay Komutanlıklarında bulundu.
Selanik'te 1904-1908 yılları arasında diğer görevlerine ek olarak Selanik-İstanbul Demiryolu Muhafız Kuvvetleri Müfettişliğinde bulunan Kurmay Albay Behiç Bey 1910-1912 yıllarında Demiryolu Askeri Komiserliği görevine atandı. Bu görevleri sırasında, Demiryolu kuruluşu ve işletmesi üzerinde yapmış olduğu incelemeleri, I. Dünya Savası sıralarında “Demiryolunun Askeri Açıdan Tarihi, Kullanımı ve Teşkilâtı” adlı bir kitapta toplayarak bu alandaki ilk Türkçe eseri yazdı. Balkan Savası süresince Demiryolları Komiserliği görevine devam eden Behiç Bey, Yunan kuvvetlerinin Selanik'e girmesi üzerine 26 Kasım 1912'de harp esiri olarak Yunanistan'ın Pire şehrine götürüldü. Esaret sonrası 18 Kasım 1913 tariflinde İstanbul’a geldi. 11 Şubat 1913'te Harbiye Nezareti Harbiye Dairesi Ordu Şubesi Asker Atma Kısım Amirliğine tayin edildi ve I. Dünya Savaşı süresince Genelkurmay Karargâhında Lojistik görevde bulundu.
Ordu Dairesi Başkan Vekilliği de yapan Behiç Bey, görevi sırasında Ordu Dairesi Başkanlığına, 30 Ocak 1919 tariflinde Hilmi Paşa tayin edilmesi üzerine görevinden istifa etti. 7 Haziran 1920'de Mudanya’ya, Mudanya'dan da Mustafa Kemal’in isteğiyle Ankara'ya geldi. Mustafa Kemal Paşa ve İsmet Bey ile görüşen Erkin'e, İsmet Bey Genelkurmay İkinci Başkanlığını, Nafia Vekili İsmail Fazıl Paşa da Demiryolları Umum Müdürlüğü görevini önerdi. Bu iki teklif için Mustafa Kemal Paşa’nın fikrini alan Behiç Bey, Mustafa Kemal Paşa’nın "... Demiryolları çok mühimdir, onu kabul et" sözü üzerine Anadolu-Bağdat Demiryolları Umum Müdürlüğü görevini kabul etti. 15 Temmuz 1920'den 25 Şubat 1921 tarihine kadar oldukça zor şartlar altında çalıştığı, yürüttüğü Anadolu-Bağdat Demiryolları’nın ilk Umum Müdürlüğü görevinden bozulan sağlığı nedeniyle ayrılmak zorunda kaldı. 1 Aradık 1921’de ikinci defa üstlendiği bu görevi 14 Ocak 1926 tarihinde tamamladı.
İşletme sorunu yaşayan demiryollarının adeta bir kurtarıcısı gibi oldu. Milli Mücadelenin en çetin şartlarında yaşanan tüm sorunların üstesinden gelmeyi başardı. “Türkler demiryolu işletemez” denilen yıllarda personelin büyük bir kısmı gayrimüslimlerden oluşan demiryollarının dilinin Türkçeleştirilmesi, millileştirilmesi gibi birçok konuda öncülük etti. Savaştan sonra TBMM tarafından “Meclis Özel Takdirnamesi” ve “İstiklal Madalyası” verildi. Daima bir karış fazla demiryolu hedefleyen Atatürk, bu görevi başarıyla yerine getiren Behiç Bey için 1O. Yıl Marşı'ndaki “Yurdun her bir tepesinde dumanlar tütüyor” mısrasını; “Sizin emeğinizi iyi ifade etmiyordu” diyerek “Demir ağlarla ördük ana yurdu dört baştan” şeklinde değiştirdi. Yakın arkadaşı Behiç Bey’e; hiçbir şarta bağlı olmayan, istediği gibi davranabilen anlamındaki “Erkin” soyadını verdi.
4 Ocak 1926 - 4 Kasım 1928 tarihleri arasında Bayındırlık Bakanlığı yapan Behiç Erkin, 1928-1939 yılları arasında Budapeşte, 1939-1943 yılları arasında Paris Büyükelçiliği görevlerinde bulundu. Paris Büyükelçiliği sırasında 2. Dünya Savaşı’nda zulme uğrayan 20 bin Musevi’nin yaşamlarını hayatını ortaya koyarak kurtaran ve tüm insanlık âlemine yararları anlatılmakla tüketilmemektedir. 31 Aralık 1925 tarihinde 2’nci Dönem İstanbul Milletvekilliği, 5 Eylül 1927 tariflinde 3’üncü Dönem İstanbul Milletvekilliği ve 2 Eylül 1943 tarihinde de 7’nci Dönem Çankırı Milletvekilliği yapan Erkin’in milletvekilliği 5 Ağustos 1946'da sona erdi. Behiç Erkin, 11 Kasım 1961 günü İstanbul’da vefat etti. Vefatı gazetelerde “Mustafa Kemal’in arkadaşlarından birisi dada öldü” diye duyuruldu. Mezarı, Genel Müdürlük görevine başladığı Eskişehir’de Kütahya-Eskişehir-İstanbul hatlarının kesiştiği Enveriye İstasyonunda bulunmaktadır. Behiç Erkin, demiryollarındaki üstün hizmetlerinden dolayı “Demiryolculuğun babası” olarak hatırlanmaktadır.”