Cihan Yıldırım yazdı...
Evet, konu yine Ayşe Ünlüce…
Dünkü yazımda ‘Koltuğu kim alacak’ sohbetlerini yazmıştım. Bugün ‘Ünlüce ne yapmalı’ arayışlarına bakalım…
Seçim sonrası ortalık sakinleşince “Ayşe Ünlüce ne yapmalı” sohbetleri başladı. Sanki Ünlüce ne yapması gerektiğini bilmiyormuş gibi…
O gündem yokluğunda fena konu değildi!
O yüzden yazanı, çizeni, konuşanı ve akıl vereni çok oldu.
Bende dayanamayıp ‘kendi ekibini kurmalı’ falan diye yazmıştım…
Ünlüce ne yapmalı?
Bu soru sorulduğunda aklıma “Çalışıyorsa tamir etme” cümlesi gelir. Altı aya baktığımızda Ünlüce çalışıyor! Buradaki ‘çalışma’ hizmet, proje anlamında değil.
Ünlüce’yi bir sistem ya da makine olarak düşünelim. Karşımızda ‘çalışan’ bir sistem, bir makine var.
Eskişehir’de, partide ve ülke genelinde yükselen bir trendi var.
Bu durumun kendinden kaynaklı yönleri var. Rakiplerinden kaynaklı yönleri var… Ekonomi başta olmak üzere konjonktürel yönleri var…
Yani Ünlüce’nin ‘çalışmasının’ çok nedeni var!
Sonuçta çalışıyor…
O zaman ‘tamir etmeye’ kalkmak niye?
‘Ünlüce ne yapmalı’ telaşı neden? En azından ekibin bir kısmını böyle görüyorum… Gördüğüm kadarıyla Ünlüce bu şekilde davranmıyor. Daha önceki yazılarda da belirttiğim gibi sadece işini yapıyor.
Bu durumun kendisi için ileride sıkıntılara neden olabileceğini yazmıştım.
Yani siyasi gücü olmayan ama çalışan bir başkan modeli… Belki de yanılırız, belki de artık böyle başkanların devri başlamıştır… Her şey yolunda giderse bunu dört buçuk yıl sonra göreceğiz.
Ayşe Ünlüce yeni bir başlangıç yaptı. Tecrübesi ve mesafe uzmanı duruşuyla yeni bir dönemi başlattı. Kimse onu kendinden hissedemiyor, kimse ona düşman olamıyor.
Ayşe Ünlüce ‘çalışıyor’…
Çalışıyorsa tamir etme!