Televizyonda haberleri izlerken koronavirüs denetimine çıkan vali bey ile bir esnaf arasında geçen diyalog oldukça ilgi çekiciydi.
Olay Denizli’de geçiyor…
Beraberindeki Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan ve İl Emniyet Müdürü Kenan Yıldız’la konoravirüs denetimine çıkan Vali Ali Fuat Atik, maskesiz bir esnafı görünce, “Neden maske takmıyorsun?” diye soruyor.
Esnaf, Vali Atik’e şu cevabı veriyor:
"Canıma yetti. Gebermek istiyorum. Piyasanın haline bak. Salı gününü 15 lirayla kapattık, çarşamba günü 100 lira. 100 liranın hepsi kar olsa ne olur?"
Burada oldukça sinirlenmiş olacak ki Vali Atik, denetimleri sürdürürken Türkiye genelinde çok sayıda şubesi bulunan Eskişehir markası dönercide, eldiven takmadan döner kesen bir çalışanı fark ediyor.
Dönerci valiyi umursamaz bir tavır içinde…
Bunun nedeni kısa sürede anlaşılıyor.
Valiyi tanımamış.
Vali Atik, eldivensiz çalışan ve kendisini tanımayan dönerciye hemen ceza kesilmesini istiyor.
Beraberindeki ekibe “burayı kapatın” talimatı veriyor.
İnternet sitelerinde, televizyon haberlerinde bu anlar oldukça ilgi görünce vali açıklama yapma gereği duyuyor.
Vali Atik, açıklamasında, "Şahsımın yaklaşımı, üslubum ve kullandığım ifadenin gönül kırıcı bir yaklaşım içermesi hakikaten beni de üzdü. Vatandaşımızdan bu tutum ve yaklaşımım sebebiyle özür diliyorum" ifadesini kullanıyor.
Ne oldu şimdi?
Eminim bu görüntüler sosyal medyada gündem olunca “vali beyin vicdanı sızlamıştır”, belki de Ankara’dan arayanı, soranı olmuştur!
Esnafın canı burnunda.
Hangi esnaf ve sanatkarla konuşsanız, bin dert yanıyor.
Pandemide işler kesat gidince kredi çekmiş, aradan 6 ay geçmiş ödeme zamanı gelmiş ama ortada para yok.
SSK, KDV, kira, stopaj, çalışanın maaşı…
Eee kış da geliyor.
Zamlı zamlı doğalgaz, elektrik faturaları…
Say say bitmiyor, masraf çok ama maalesef işler kesat…
Tabii ki bu durum sağlığın hiçe sayılacağı, kurallara uyulmayacağı anlamına gelmiyor.
Ama esnaf bu durumdayken, eli cebinden çıkmıyorken acık da empati yapmak lazım değil mi?
“Kapatın bu iş yerini, ceza kesin, bu nasıl iş?” demek, talimatlar vermek kolay.
Bunun yerine empati geliştirmek lazım değil mi?
Zor zamanlardan geçen esnaf ve sanatkara daha anlayışlı davranılması gerektiği kanısındayım.
Hem böyle olursa vicdanlar da sızlamaz!
Öyle değil mi?